Ne istediğinizi bilin, yapmanız gerekeni yapın, gerisini boş verin
Her Derse Deva Pratik Soru Çözüm Teknikleri
Yılların eğitimcisi M. Abdullah Yılmaz, “Pratik Soru Çözüm
Teknikleri” adı altında seminerler veriyor ve bu alanda bir de kitap kaleme
aldı. “Pratik Soru Çözüm Teknikleri” yazar tarafından “alternatif düşünme
teknikleri” ve “zihin açma egzersizleri” ile desteklenerek geliştirildi.
Abdullah Yılmaz’la Genç Öğrenci okurları için sohbet ettik. Yan sayfada ise
Abdullah Bey’in kitabında yer alan matematik sorularının çözümüyle ilgili özel
bir bölüm bulacaksınız.
Başarmak İçin Yolunu Yordamını Bil Tam Gaz İleri!
İstediğimiz alanda başarılı olmak, çok çalışmakla değil
ciddi, sağlıklı teknik ve yöntemleri kullanmakla mümkündür. Şimdiye kadar
ortaya konulmuş başarı sırları ile dolu kitaplarda gördüğüm kadarıyla bireysel
yaklaşımlar söz konusu. Biz bu bireysel olarak yapılacak şeyler yanında bir
grup olarak yapılabilecek şeylerden de bahsetmek istiyoruz.
Büyük İnsanların Büyük Sözleri
Siz hiç bir sarrafın bağırdığını duydunuz
mu?
Kıymetli malı olanlar bağırmaz.
Domatesçi, biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz.
Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz.
İnsan bağırırken düşünemez. Düşünemeyenler ise hep kavga içindedir.
Popçular, folkçular boğazlarını patlatana kadar bağırıp duruyor.
Ama Dede Efendi'yi okuyanlar bağırmıyor.
İnsanın kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkulur.
NECİP FAZIL
KISAKÜREK
BEYNİNİ KULLANANLARIN İTİRAFLARI – 13
Aşağıda okuyacağınız itiraflar, geçen sayılarda
12. bölümünü yayınladığımız “Beynini Kullananların
İtirafları”
başlıklı yazımızın 13. bölümünü oluşturmakta. Seri halinde devam edeceğimiz yazımızın
bu bölümünü de beğeniyle okuyacağınızı ümit ediyor, paylaşımlarınızın devamını
bekliyoruz. Beynini kullanan bir kişinin ağzından döküldüğü halde bilin ki,
tarih boyunca bütün beynini kullanan insanların ortak yaklaşımıdır. Tarihe
damgasını vurmuş, ismini, beynini kullanan her insanın kalbine kazımış bu
insanların toplu bir MANİFESTOSU gibi de düşünebilirsiniz aşağıda söylenenleri.
Okuyun bakalım bu topluluğa katılmak ister misiniz? Bu topluluğa katılmak
isterseniz ne kimlik kartı çıkartmanıza gerek var ne de aidat ödemenize. Ne
birilerine kendinizi ispat etmenize ne de bir kâğıt imzalamanıza. Yapmanız
gereken tek şey aşağıda söylenenleri hayatınızda gördüğünüzü söylemek ya da
uygulamaya çalışacağınıza dair kendi kendinize söz vermektir.DÜŞÜNCE VİRÜSLERİ 2
Düşünce virüslerinin
nasıl çıktığı konusunu önceki sayımızda açıklamaya çalışmıştık. Bu ay ise
düşünce virüslerini nasıl yok edebiliriz ya da bu virüslerden az zararla nasıl
kurtulabiliriz, bu konu üzerinde duracağız.
Kısıtlayıcı İnançlardan Kurtulun, ÖZGÜN OLUN!
“Bir
şeye duydunuz diye inanmayın, atalarınız inanmış diye inanmayın, ben söyledim
diye inanmayın, doğru bulduğunuz şeylere inanın.”
|
Tasarlanmış ‘Evet’ler…
Hayır demenin oldukça güç olduğu bir yaşam döngüsünde
“evet” kelimesine o kadar çok bağlıyız ki bunu çoğu zaman kendi irademiz,
isteğimiz dışında çevremizdeki, hatta hiç tanımadığımız, görmediğimiz
insanların empoze etmesi ile kullanıyor ve maalesef bunu görmüyor,
algılayamıyoruz.
YOL ARKADAŞINIZ BİLGİ OLSUN
Bu yazı, özellikle öğrencilere
katkı sağlaması düşüncesiyle yayınlanmaktadır. Bu nedenle yazıyı özellikle
öğrencilerle, arkadaşlarınızla ve ailenizle paylaşmanızı arzu ederim. Eğer
paylaşmazsanız merak etmeyin, bir şey olmayabilir ama paylaşırsanız kendinize
ve paylaştıklarınıza bir iyilik etmiş olursunuz.
KRİZDEN UMUTLA KURTULUN!
Ne yazık ki sadece küresel
kriz nedeniyle değil aynı zamanda hükümetler ve firmalarca yapılan yerel
hatalar ve plansızlık, hatta krizi yönetme konusunda stratejisizlik ve
kararsızlıktan dolayı yaşadığımız kriz günleri daha da sürecek gibi görünüyor.
GİRİŞİMLERİNİZDE BAŞARI SİZE BAĞLI
Biliyorsunuz son bir yıldan
beri sadece ülkemizde değil tüm dünyada ciddi bir kriz yaşanmaktadır. Bu
nedenle ilk akla gelecek olumsuz düşünce "kriz ve girişim bir arada
olmaz" olabilir.
5000 YILLIK İĞNELER
Akupunkturu ilk defa sistematize eden ve kullanan Çinliler. Bu konudaki
ilk kaynak kitap ise MÖ 200'de yazılmış. Eski çağlarda ufak kaya parçaları ve
keskin taşların bu niyetle kullanıldığı, hatta Brezilya'da bir yamyam
kabilesinin, bir kamışla akupunktur noktalarına irice okçuklar üflediği de
yazılı kaynaklarda yer alıyor. Demir çağında ise demir iğneler, hemen önceki
dönemlerde ise bitki dikenleri ile akupunktur yapılmış.
100 Yıl Yaşamanın Püf Noktaları
Amerikan “Erkek Sağlık” dergisi, Amerikalı
erkeklere 100 yıl yaşamanın püf noktalarını verdi… Ölümsüzlüğün sırrı çözülür
mü bilinmez ama uzun ve sağlıklı yaşamak sizin elinizde!
Hayatı Şarj Etmeyi Biliyor musunuz?
Zaman öyle hızlı akıp gitmekte, yıllar öyle çabuk geçmekte
ki payımıza düşen yaşam dilimini olabildiğince dolu dolu yaşamaya çalışmak
zorundayız. Acısıyla ve tatlısıyla… Hiçbir şeyi ertelemeden, yarın bırakmadan…
HAYATINIZDA DEVRİM YARATACAK 10 KÜÇÜK ADIM
Küçük
dokunuşlar dramatik etkiler yaratır. Aşağıdaki yöntemler de, sabır ve azimle
uygulamaya devam ettiğiniz takdirde, hayatınızda fiziksel, ruhsal, duygusal,
zihinsel ve finansal açıdan devrim yaratacak güçte olan küçük dokunuşlardır.
HAYATININ DİREKSİYONUNA GEÇ!
Gözleri görmeyen bir
insan, Dünya’nın en yüksek zirvesine tırmanabiliyorsa, sizin “önümdeki engel”
dediğiniz şey nedir?
Hayatı Yaşanmaya Değer Kılmak
Dünyanın
nimetlerinden haberdarsınız. Gördünüz, tattınız, dokundunuz, duydunuz,
anladınız, anlattınız, hissettiniz, yaşadınız, yaşattınız. Her bir duygunun
içinde bulundunuz. Geçen bir yılınızı düşündüğünüzde hayatınız nasıl?
Hangi Kişilik Eğilimine Sahipsiniz?
1- Yeni tanıştığınız biri sizi özel bir günü için davet ediyor. Ne hissedersiniz?
Kim Olduğunuzu Söyleyeyim!
Grafoloji, yazıbilimi demektir. Bu bilim ışığında kişinin yazısı analiz edilerek yaşamına ve kişiliğine dair çıkarımlar yapılabilmektedir. Biz de bu bilimin ışığında hazırlanmış bir testle, kişiliğimizin yazıya yansıması ne şekildeymiş bir görelim istedik.
Başarılı Bir Liderde Bulunması Gereken Özellikler
Liderlik son zamanlarda iş dünyasında en çok konuşulan ve tartışılan konulardan biri halini aldı. 1970-1990 yıllarında özelikle şirketlerde iyi yöneticilik kavramı damgasını vurmuştu.
2000'li yıllarda ise ilerlemek isteyen her kurum, kendisini zirveye taşıyacak bir lider arayışına girdi. Çoğunlukla da şirket sahiplerinin vizyoner lider olmaları tercih edildi.İkinci adam pozisyonunda çalışan kişilerde ise iyi yöneticinin özellikleri arandı. Özellikle ABD'de son 10 yılda liderlik konusu çok tartışıldı ve liderlik dersleri dünyanın en ünlü Post Graduate Okullarının MBA programlarına girdi. Büyük şirketlerin tepe yöneticileri, liderleri MBA programlarında liderlik üzerine dersler verdi, deneyimlerini paylaştı.
*
Liderlik son zamanlarda iş dünyasında en çok konuşulan ve tartışılan konulardan biri halini aldı. 1970-1990 yıllarında özelikle şirketlerde iyi yöneticilik kavramı damgasını vurmuştu. 2000'li yıllarda ise ilerlemek isteyen her kurum, kendisini zirveye taşıyacak bir lider arayışına girdi. Çoğunlukla da şirket sahiplerinin vizyoner lider olmaları tercih edildi. İkinci adam pozisyonunda çalışan kişilerde ise iyi yöneticinin özellikleri arandı. Özellikle ABD'de son 10 yılda liderlik konusu çok tartışıldı ve liderlik dersleri dünyanın en ünlü Post Graduate Okullarının MBA programlarına girdi. Büyük şirketlerin tepe yöneticileri, liderleri MBA programlarında liderlik üzerine dersler verdi, deneyimlerini paylaştı.
2000'li yıllarda ülkemizde de her şirket yöneticisi kendini iyi ve başarılı bir liderle özdeşleştirmeye başladı. 1970'li yıllarda görülen klasik, göbekli, ensesi kalın, çalıştırdığı elemanına yatırım yapmayıp para biriktirme arzusunu güden, cimri, yeniliklere uzak, teknik ve teknolojiden anlamayan, elinde olanla yetinen yönetici tiplemeleri günümüzde yerini daha genç, dinamik, yeniliklere açık, kendi arabasını kendi kullanan, dünyaya açılabilen, spor yapabilen, elemanının yetişmesine önem veren ve beraber çalıştığı kişilerle iyi bir takım olabilen liderlere bırakmaya başladı.
Günümüz Türkiye'sinde lider ve liderlik kavramı toplumun her kesiminde konuşulmaya başladı. Lider kimdir, nedir ve hangi özelliklere sahiptir diye sorduğumuzda aklımıza gelen ilk tanım; "Lider, özüyle ve zâtî husûsiyetleriyle her zaman kendini hissettiren ve gönüllerde yaşamasını bilen bir şahsiyettir. O, görünüşündeki inandırıcılığı, anlayışındaki derinliği, görüşlerindeki inceliği, hâtasındaki genişliği, tespitlerindeki sağlamlığı, öğrenme aşkı, öğretme istidâdı ve uhdesine aldığı her şeyin üstesinden gelebilme yeteneğiyle -istemediği halde- dikkatleri üzerinde toplayan, sevilen, sayılan, gözdeleşen, dolayısıyla da binlerin-yüz binlerin her zaman uğrunda ölmeye hazır oldukları bir seviye insanıdır." oldu.
Lider bir seviye insanıdır. Arkasında binleri, milyonları sürükleyen kişidir. Türk toplumu tarihinde kazandığı başarılarla zirvelerde gezen pek çok lideri barındırmıştır. Vizyon sahibi, varlığını yaptığı işle bütünleştiren kişiler, gözünü budaktan sakınmayan, atılımcı ve cesur karakterler.
Bugünün dünyasında ise bulunduğu şirketi-kurumu ile bütünleşen, onunla beraber büyüyen ve gelişen ama bütün bunlara rağmen ailesini ve dostlarını ihmal etmeyen, seviyeli bir sosyal hayatı olan kişiler.
Çünkü lider, vizyonu ortaya koyandır, tüm şirketi iyi tanımlamış, spesifik, ulaşması zor ancak ulaşılabilir, şirket için konu ile ilgili bir amaç etrafında birleştirip, tüm şirketi bu vizyona doğru iten, bu vizyonu örgüte çok iyi ileten, genel kabulü sağlayıp, hem insan hem parasal kaynakları bu amaç için doğru bir şekilde dağıtandır.
2000'li yıllarda ülkemizde de her şirket yöneticisi kendini iyi ve başarılı bir liderle özdeşleştirmeye başladı. 1970'li yıllarda görülen klasik, göbekli, ensesi kalın, çalıştırdığı elemanına yatırım yapmayıp para biriktirme arzusunu güden, cimri, yeniliklere uzak, teknik ve teknolojiden anlamayan, elinde olanla yetinen yönetici tiplemeleri günümüzde yerini daha genç, dinamik, yeniliklere açık, kendi arabasını kendi kullanan, dünyaya açılabilen, spor yapabilen, elemanının yetişmesine önem veren ve beraber çalıştığı kişilerle iyi bir takım olabilen liderlere bırakmaya başladı.
Günümüz Türkiye'sinde lider ve liderlik kavramı toplumun her kesiminde konuşulmaya başladı. Lider kimdir, nedir ve hangi özelliklere sahiptir diye sorduğumuzda aklımıza gelen ilk tanım; "Lider, özüyle ve zâtî husûsiyetleriyle her zaman kendini hissettiren ve gönüllerde yaşamasını bilen bir şahsiyettir. O, görünüşündeki inandırıcılığı, anlayışındaki derinliği, görüşlerindeki inceliği, hâtasındaki genişliği, tespitlerindeki sağlamlığı, öğrenme aşkı, öğretme istidâdı ve uhdesine aldığı her şeyin üstesinden gelebilme yeteneğiyle -istemediği halde- dikkatleri üzerinde toplayan, sevilen, sayılan, gözdeleşen, dolayısıyla da binlerin-yüz binlerin her zaman uğrunda ölmeye hazır oldukları bir seviye insanıdır." oldu.
Lider bir seviye insanıdır. Arkasında binleri, milyonları sürükleyen kişidir. Türk toplumu tarihinde kazandığı başarılarla zirvelerde gezen pek çok lideri barındırmıştır. Vizyon sahibi, varlığını yaptığı işle bütünleştiren kişiler, gözünü budaktan sakınmayan, atılımcı ve cesur karakterler.
Bugünün dünyasında ise bulunduğu şirketi-kurumu ile bütünleşen, onunla beraber büyüyen ve gelişen ama bütün bunlara rağmen ailesini ve dostlarını ihmal etmeyen, seviyeli bir sosyal hayatı olan kişiler.
Çünkü lider, vizyonu ortaya koyandır, tüm şirketi iyi tanımlamış, spesifik, ulaşması zor ancak ulaşılabilir, şirket için konu ile ilgili bir amaç etrafında birleştirip, tüm şirketi bu vizyona doğru iten, bu vizyonu örgüte çok iyi ileten, genel kabulü sağlayıp, hem insan hem parasal kaynakları bu amaç için doğru bir şekilde dağıtandır.
Başarılı ve Etkin Bir Liderde Olması Gereken Özellikler:
1. Birincisi ve en önemlisi iyi bir lider, yöneticiden farklı olduğunu bilen kişidir. Yönetici, liderin çizmiş olduğu vizyona ulaşabilmek için konmuş olan prensipleri ve kuralları uygular, lider ise vizyon çizer…
2. İletişime, fikirlere ve değişime açıktır.
3. Çevresine karşı güler yüzlü, saygılı, ciddî ve alabildiğine vakûrdur.
4. Bir ahlâk ve fazilet kahramanıdır.
5. Adâletli olduğu zaman merhametli, merhametle coştuğu zaman da istikâmetlidir.
6. Karizmatik kişiliğiyle etrafındakileri etkileme gücüne sahiptir.
7. Sağlam karakterli ve kararlıdır.
8. Etkileme gücüne sahiptir.
9. İyi bir liderde mücadele ruhu vardır.
10. Harekete geçirme gücüne sahiptir.
11. Çevresini ve olayları farklı görebilir, yaratıcı düşünceye sahiptir.
12. Değişim ve gelişimi sürekli devam ettirir.
13. Olumlu düşünce ve tutuma sahiptir.
14. Elemanlarını adil ödüllendirir.
15. Vizyon, misyon, hedef ve değer sahibidir.
16. Vizyonlarına kendilerini adayarak çalışır.
17.Takım ruhuyla hareket eder.
18. Ümit, istek, tutku ve coşkuya sahiptir.
19. Mirasçıları olarak yeni liderler yetiştirir.
20. Söz söyleme ve hitabet gücüne sahiptir.
21. Sinerjik dengede yenilenme özelliğine sahiptir.
22. Tarihten, akıllı insanlardan ve ölümden ders alır.
23. Kişisel bütünlüğe sahiptir.
24. Hizmet etme yeteneğine sahiptir.
25. Pozitif düşünür ve kendine güvenir.
26. Yüreklendirir ve cesaret verir.
27. Kişilere inanarak onlarda da güven duygusu oluşturur.
28. Enerjisi ve hareketi bitmeyecek gibi görünür.
29. İleri görüşlüdür. Olacak olayları tahmin edebilecek öngörüye sahiptir.
30. Bilgili ve birikimlidir. Konulara hakimdir.
31. Kararlıdır. Kararları çok çabuk alabilir ve aldığı kararları ciddiyetle uygular.
32. Mükemmeliyetçidir. Kendisi ve altında çalışanlar için mükemmeli arar.
19. Mirasçıları olarak yeni liderler yetiştirir.
20. Söz söyleme ve hitabet gücüne sahiptir.
21. Sinerjik dengede yenilenme özelliğine sahiptir.
22. Tarihten, akıllı insanlardan ve ölümden ders alır.
23. Kişisel bütünlüğe sahiptir.
24. Hizmet etme yeteneğine sahiptir.
25. Pozitif düşünür ve kendine güvenir.
26. Yüreklendirir ve cesaret verir.
27. Kişilere inanarak onlarda da güven duygusu oluşturur.
28. Enerjisi ve hareketi bitmeyecek gibi görünür.
29. İleri görüşlüdür. Olacak olayları tahmin edebilecek öngörüye sahiptir.
30. Bilgili ve birikimlidir. Konulara hakimdir.
31. Kararlıdır. Kararları çok çabuk alabilir ve aldığı kararları ciddiyetle uygular.
32. Mükemmeliyetçidir. Kendisi ve altında çalışanlar için mükemmeli arar.
*
Mahmut Açıl
mahmutacil@hotmail.com
*
Hatırlamanın En Güçlü Yolu Mnemonik Hafıza Teknikleri
Bu insanlar bu kadar bilgiyi hafızalarına nasıl almışlar? Nasıl hatırlama güçlerini bu kadar geliştirmişler? Bu sorulara verilecek tek bir cevap vardır: “Bu insanlar beyinlerinin varolan gücünün farkındadır ve beyinlerini geliştirmek için çeşitli teknik ve egzersizleri yapmaktadır.”
Londra’da 1993 yılının Ağustos ayında II. Dünya Hafıza Şampiyonası yapılmıştı. Bu şampiyonasının birincisi 2 dakika aralıklarla sunulan 100 sayıyı hafızasına almış ve sade 30 dakika içersinde 1002 adet çift sayı üretmişti. Aynı şampiyonanın ikincisi 1000 kişinin ismini 15 dakikada öğrenmiş ve sırasıyla sayabilmiştir. Bir başka yarışmacı ise Blackpoll'daki otellere ait olan 15 bin telefon numarasını ezbere söyleyebilmiştir.
Bu insanlar bu kadar bilgiyi hafızalarına nasıl almışlar? Nasıl hatırlama güçlerini bu kadar geliştirmişler? Bu sorulara verilecek tek bir cevap vardır: “Bu insanlar beyinlerinin varolan gücünün farkındadır ve beyinlerini geliştirmek için çeşitli teknik ve egzersizleri yapmaktadırlar.”
Hatırlamaya yardımı olan teknikler, stratejiler “mnemonik teknikler” olarak ifade edilmektedir. Mnemonik kelimesi eski Yunan'da hafıza tanrıçası olan “mnemosyne” den gelmektedir.
En çok kullanılan ve uygulanan mnemonik tekniklerden bahsetmeden önce bu tekniklerin uygulanması sırasında dikkat edilecek ilkelerden bahsetmek gerekir. Nedir hafıza teknikleri uygulanırken dikkat edilmesi gereken ilkeler:
Bu insanlar bu kadar bilgiyi hafızalarına nasıl almışlar? Nasıl hatırlama güçlerini bu kadar geliştirmişler? Bu sorulara verilecek tek bir cevap vardır: “Bu insanlar beyinlerinin varolan gücünün farkındadır ve beyinlerini geliştirmek için çeşitli teknik ve egzersizleri yapmaktadırlar.”
Hatırlamaya yardımı olan teknikler, stratejiler “mnemonik teknikler” olarak ifade edilmektedir. Mnemonik kelimesi eski Yunan'da hafıza tanrıçası olan “mnemosyne” den gelmektedir.
En çok kullanılan ve uygulanan mnemonik tekniklerden bahsetmeden önce bu tekniklerin uygulanması sırasında dikkat edilecek ilkelerden bahsetmek gerekir. Nedir hafıza teknikleri uygulanırken dikkat edilmesi gereken ilkeler:
1. Anlamlı Hale Getirin 2. Belirli Biz Düzende Hafızanıza Alın 3. Çağrışım Kurun 4. Soyutları Somuta Çevirin 5. Zihinde Canlandırın (Hayal Gücü Kullanın), Gerçekleşmesi imkansız olan hayaller kurabilirsiniz. 6. Dikkat ve ilgi odaklayın yani kurulan çağrışımlar mümkün olduğunca dikkat çekici olmalı. Bu şekilde hafızaya kaydedilen bilgiler daha kolay hatırlanır.
Kullanılan Hafıza Teknikleri ve Uygulama Örnekleri
Hafıza teknikleri konusunda uzmanlık kazanmış kişilerin ve araştırmacıların kullandıkları bazı hafıza tekniklerini ve nasıl uygulayabileceğinizi öğrenmeye ne dersiniz?
1. Akrostiş Metodu:
Akrostiş metodu, hafızaya alınmak istenen cümlelerin ilk harfleri kullanarak anlamlı veya kafiyeli, hafızada daha kalıcı olan başka bir kelime veya cümle oluşturma işidir. Burada iki ana kelime karşımıza çıkıyor; anlamlı ve kafiyeli. Bazı akrostişe edilmiş kelimeler anlamsız olabilir, ancak kafiyeli ve hafızada kalıcı bir özelliğe sahiptir. örneğin; “SSK” , “MEB” gibi. Bazı akrostişe edilmiş kelimeler ise anlamlı olabilmektedir. Örneğin “SENİ” akrostişi gibi.
Kullanılan Hafıza Teknikleri ve Uygulama Örnekleri
Hafıza teknikleri konusunda uzmanlık kazanmış kişilerin ve araştırmacıların kullandıkları bazı hafıza tekniklerini ve nasıl uygulayabileceğinizi öğrenmeye ne dersiniz?
1. Akrostiş Metodu:
Akrostiş metodu, hafızaya alınmak istenen cümlelerin ilk harfleri kullanarak anlamlı veya kafiyeli, hafızada daha kalıcı olan başka bir kelime veya cümle oluşturma işidir. Burada iki ana kelime karşımıza çıkıyor; anlamlı ve kafiyeli. Bazı akrostişe edilmiş kelimeler anlamsız olabilir, ancak kafiyeli ve hafızada kalıcı bir özelliğe sahiptir. örneğin; “SSK” , “MEB” gibi. Bazı akrostişe edilmiş kelimeler ise anlamlı olabilmektedir. Örneğin “SENİ” akrostişi gibi.
Uygulama Örneği:
Dil bilgisi dersinde sıfat fiiller konusu vardır. Başlıca sıfat filer şunlardır; an (en), ası (esi), maz (mez), ar (er), dık (dik), acak (ecek), mış (miş).
Bunları şu şekilde hafızanıza kaydedebilirsiniz: “Anası mezar dikecekmiş.” Daha sonra öğretmen size sıfat fiilleri yazılıda sorunu şu şekilde hafızanızdan çıkarıp kullanacaksınız; An - ası mez - ar dik - ecek - miş
2. Bağlama Metodu:
Bu metotla hafızaya alınmak istenen bilgilerin sunulan sırasına göre hafızaya alınması bu metodun ana noktasını oluşturmaktadır. Bu metot uygulanırken iki basamak kullanılır:
1- Listelenen bilgilerin her maddesinin görsel şekli oluşturulur.
2- Her maddenin görsel şekliyle bir sonraki madde arasında bağlantı kurulur.
Böyle her bir madde birbiriyle görsel olarak bağlanacak ve zincir oluşturulacaktır. Bu metotla hafızaya alınmak istenen bilgiler görsel olarak öyküleştirilir. Böylece sağ beyin aktif hale gelir ve bilgiler hafızaya kaydedilmiş olur. Gerektiğinde ise yine aynı sırayla zihne çağrılarak kullanılır.
Dil bilgisi dersinde sıfat fiiller konusu vardır. Başlıca sıfat filer şunlardır; an (en), ası (esi), maz (mez), ar (er), dık (dik), acak (ecek), mış (miş).
Bunları şu şekilde hafızanıza kaydedebilirsiniz: “Anası mezar dikecekmiş.” Daha sonra öğretmen size sıfat fiilleri yazılıda sorunu şu şekilde hafızanızdan çıkarıp kullanacaksınız; An - ası mez - ar dik - ecek - miş
2. Bağlama Metodu:
Bu metotla hafızaya alınmak istenen bilgilerin sunulan sırasına göre hafızaya alınması bu metodun ana noktasını oluşturmaktadır. Bu metot uygulanırken iki basamak kullanılır:
1- Listelenen bilgilerin her maddesinin görsel şekli oluşturulur.
2- Her maddenin görsel şekliyle bir sonraki madde arasında bağlantı kurulur.
Böyle her bir madde birbiriyle görsel olarak bağlanacak ve zincir oluşturulacaktır. Bu metotla hafızaya alınmak istenen bilgiler görsel olarak öyküleştirilir. Böylece sağ beyin aktif hale gelir ve bilgiler hafızaya kaydedilmiş olur. Gerektiğinde ise yine aynı sırayla zihne çağrılarak kullanılır.
Uygulama Örneği:
Bu metodu kullanarak Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım ürünlerini sırayla hafızamıza alalım.
Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım ürünleri; zeytin, pamuk, tütün, şeker pancarı. Bu metodu kullanarak şu şekilde hafızaya alabilirsiniz; “Evde akşam uyurken karşınıza aniden kocaman, ejderhaya benzeyen bir kedi çıktı. Kedi size sert sert bakarak mar, mar (Marmara) diye sesler çıkarıyor. Ondan o kadar korktunuz ki hemen evden dışarı çıkarak tarım malzemelerinin bulunduğu dolabın içerisine girdin. Dolabın içerisi çok karanlıktı. Bu nedenle yerde bulunan zeytinleri görmeyerek dengenizi kaybettiniz ve kafanızı dolabın içindeki pamuğa çarptınız. Kafanızdan musluktan boşalırcasına kan akmaya başladı. Kanın durdurmak için kafanızı dolapta bulunan tütün ile sardınız. O sırada acıdan bayıldınız. Uyandığınızda kendinizi şekerpancarı ekili olan tarlada.”
Okuduğunuz bu paragrafı gözlerinizi kapatarak zihninizde anlamlandırın. Olayı yaşayın. Şimdi Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım ürünlerini bir kağıda yazın. Hepsi hafızanızda değil mi?
3. Yerleşim Metodu:
En eski hatırlama hafızaya alma tekniği budur. M.Ö. 500 yılan kadar uzanan bir hikayesi vardır.
Bu metotta iyi bilinen sabit yerler ile hatırlanmak istenen bilgiler birbirine bağlanır. Daha sonra bu sabit yerlerde dolaşılır. Bu metotta iki önemli ilke vardır; 1- Bilinen yerleşim yerleri doğal bir şekilde ve mantıklı bir sırada ezberlenir. Yani her sayı bir yerle isimlendirilir. 2- Hatırlanmak istenen bilgi yürüyüşe çıkarılarak yerlerine yerleştirilir.
Uygulama Örneği:
1. Aşama: Yürüyüş yapağınız yerleşim yerlerini doğal, bildiğimiz tarzda ezberliyorsunuz. Bunun için bir yerden bir yere giderken uğradığınız yerler olarak da düzenlerseniz daha kolay ezberlersiniz. Evden okula giderken uğradığınız yerler.
a) ev b) market c) park
2. Aşama: Hatırlanacak bilgiler belirlenir ve yürüyüş yapacağınız yerler ile bağlantı kurulur.
Hatırlanacak kelimeler (Edebiyat dersinde öğretilen ve paragraf sorularının temelini oluşturan maddeler):
a) öyküleme (hikaye etme), b) betimleme (tasvir etme) c) açıklama
3. Aşama: Evden okula giderken uğradığınız yerlerin her birine hatırlamak istediğiniz bilgiyi yerleştireceksiniz. Bunu da hafıza teknikleri ilkeleri doğrultusunda yapacaksınız.
A. Yürüyüş yapılan yer “ev”, hafızaya alınmak istenen bilgi ise “öyküleme (hikaye etme)” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
Evde sabah kahvaltısı yaparken babanızın size hayat hikayesini (öyküleme) anlattığını düşünebilirsiniz.
B. yürüyüş yapılan yer “market”, hafızaya alınmak istenen bilgi ise “betimleme (tasvir etme)” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
Marketin sahibi olan yaşlı bir amcanın size okuduğu sınıfı tasvir ettiğini hayal edebilirsiniz.
C. yürüyüş yapılan yer “park”, hafızaya alınmak istenen bilgi ise “açıklama” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
Parkın yanından geçerken kocaman bir çocuğun yolunuzu kestiğini ve size buradan geçmemenizi söylediğini. Bunun nedenini sorduğunuzda ise size açıklama yapmaya başladığınız hayal edebilirsiniz.
Bu metodu kullanarak Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım ürünlerini sırayla hafızamıza alalım.
Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım ürünleri; zeytin, pamuk, tütün, şeker pancarı. Bu metodu kullanarak şu şekilde hafızaya alabilirsiniz; “Evde akşam uyurken karşınıza aniden kocaman, ejderhaya benzeyen bir kedi çıktı. Kedi size sert sert bakarak mar, mar (Marmara) diye sesler çıkarıyor. Ondan o kadar korktunuz ki hemen evden dışarı çıkarak tarım malzemelerinin bulunduğu dolabın içerisine girdin. Dolabın içerisi çok karanlıktı. Bu nedenle yerde bulunan zeytinleri görmeyerek dengenizi kaybettiniz ve kafanızı dolabın içindeki pamuğa çarptınız. Kafanızdan musluktan boşalırcasına kan akmaya başladı. Kanın durdurmak için kafanızı dolapta bulunan tütün ile sardınız. O sırada acıdan bayıldınız. Uyandığınızda kendinizi şekerpancarı ekili olan tarlada.”
Okuduğunuz bu paragrafı gözlerinizi kapatarak zihninizde anlamlandırın. Olayı yaşayın. Şimdi Marmara Bölgesi’nde yetişen tarım ürünlerini bir kağıda yazın. Hepsi hafızanızda değil mi?
3. Yerleşim Metodu:
En eski hatırlama hafızaya alma tekniği budur. M.Ö. 500 yılan kadar uzanan bir hikayesi vardır.
Bu metotta iyi bilinen sabit yerler ile hatırlanmak istenen bilgiler birbirine bağlanır. Daha sonra bu sabit yerlerde dolaşılır. Bu metotta iki önemli ilke vardır; 1- Bilinen yerleşim yerleri doğal bir şekilde ve mantıklı bir sırada ezberlenir. Yani her sayı bir yerle isimlendirilir. 2- Hatırlanmak istenen bilgi yürüyüşe çıkarılarak yerlerine yerleştirilir.
Uygulama Örneği:
1. Aşama: Yürüyüş yapağınız yerleşim yerlerini doğal, bildiğimiz tarzda ezberliyorsunuz. Bunun için bir yerden bir yere giderken uğradığınız yerler olarak da düzenlerseniz daha kolay ezberlersiniz. Evden okula giderken uğradığınız yerler.
a) ev b) market c) park
2. Aşama: Hatırlanacak bilgiler belirlenir ve yürüyüş yapacağınız yerler ile bağlantı kurulur.
Hatırlanacak kelimeler (Edebiyat dersinde öğretilen ve paragraf sorularının temelini oluşturan maddeler):
a) öyküleme (hikaye etme), b) betimleme (tasvir etme) c) açıklama
3. Aşama: Evden okula giderken uğradığınız yerlerin her birine hatırlamak istediğiniz bilgiyi yerleştireceksiniz. Bunu da hafıza teknikleri ilkeleri doğrultusunda yapacaksınız.
A. Yürüyüş yapılan yer “ev”, hafızaya alınmak istenen bilgi ise “öyküleme (hikaye etme)” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
Evde sabah kahvaltısı yaparken babanızın size hayat hikayesini (öyküleme) anlattığını düşünebilirsiniz.
B. yürüyüş yapılan yer “market”, hafızaya alınmak istenen bilgi ise “betimleme (tasvir etme)” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
Marketin sahibi olan yaşlı bir amcanın size okuduğu sınıfı tasvir ettiğini hayal edebilirsiniz.
C. yürüyüş yapılan yer “park”, hafızaya alınmak istenen bilgi ise “açıklama” arasında ilginç çarpıcı bir çağrışım (hayal) kurulacak.
Parkın yanından geçerken kocaman bir çocuğun yolunuzu kestiğini ve size buradan geçmemenizi söylediğini. Bunun nedenini sorduğunuzda ise size açıklama yapmaya başladığınız hayal edebilirsiniz.
4. Asma Metodu (Rakam-Şekil Metodu):
Asma metodu 17. yüzyılın ortalarında Henry Herdson tarafından geliştirilmiştir. Yerleşim sisteminin devamı olarak ortaya çıkmıştır. Bu metotla hafızaya alınmak istenen bilgiler somut olan nesnelere zihinsel olarak asılır. Bu metotta rakamlar benzediği bazı nesneler ile temsil edilir. Örneğin;
1 sayısı kaleme benzediği için kalemle özdeşleştirilebilir.
2 sayısı kuğuya benzediği için kuğuyla özdeşleştirilir.
3 sayısı martıya benzediği için martıyla özdeşleştirilir.
Sizde örnektekilerden farklı olarak size o sayıyı çağrıştıracak benzeşmeler kurabilirsiniz. Oluşturduğunuz benzeşmeleri (özdeşleşmeleri) ise ezberlemeniz gerekir. Sayıların benzediği nesnelere göre bir özdeşlik kuracağınız için ezberlemesi de hiç kuşkusuz daha kolay olacaktır.
Bu metot az ve öz bilgiyi hafızaya almak için kullanılması gereken bir yöntemdir.
Asma metodu 17. yüzyılın ortalarında Henry Herdson tarafından geliştirilmiştir. Yerleşim sisteminin devamı olarak ortaya çıkmıştır. Bu metotla hafızaya alınmak istenen bilgiler somut olan nesnelere zihinsel olarak asılır. Bu metotta rakamlar benzediği bazı nesneler ile temsil edilir. Örneğin;
1 sayısı kaleme benzediği için kalemle özdeşleştirilebilir.
2 sayısı kuğuya benzediği için kuğuyla özdeşleştirilir.
3 sayısı martıya benzediği için martıyla özdeşleştirilir.
Sizde örnektekilerden farklı olarak size o sayıyı çağrıştıracak benzeşmeler kurabilirsiniz. Oluşturduğunuz benzeşmeleri (özdeşleşmeleri) ise ezberlemeniz gerekir. Sayıların benzediği nesnelere göre bir özdeşlik kuracağınız için ezberlemesi de hiç kuşkusuz daha kolay olacaktır.
Bu metot az ve öz bilgiyi hafızaya almak için kullanılması gereken bir yöntemdir.
5. Fonetik Alfabe Metodu:
Buraya kadar size dört adet çeşitli hafıza tekniklerinden bahsettik. Bir de öyle bir teknik var ki hepsinin en muhteşemi ve en kullanışlısı olarak görülmektedir. Bu metotla hafızaya bilgileri çok kolay ve rahat bir şekilde alabileceksiniz. Bu yöntem hafıza uzmanları tarafından da en çok kullanılan yöntemdir. Bu yönteme “fonetik alfabe metodu” denmektedir.
Bu metodun temeli isminden de anlaşılabileceği gibi yeni bir alfabe oluşturmaya dayanır. Bu alfabeye de “fonetik hafıza alfabesi” ismi verilir.
Fonetik hafıza metodu Wikelman'ın 1948 yılında alfabedeki harflerle sayıları eşleştirmesi sonunda keşfettiği sayı-harf sistemine dayanmaktadır.
Bu hafıza tekniğinin diğer hafıza tekniklerine göre daha avantajlı olmasının nedeni sayıların hatırlanmasında daha kullanışlı olmasıdır.
İsimlerin Hafızaya Alınması:
İsimleri hafızaya alabilmek için şu ilkeleri uygulamalısınız;
1- Bugünden itibaren tanıştığınız herkesin ismini hatırlamak için her şeyi yapacağınıza söz verin.
2- İlk tanıştığınızda kişinin ismini doğru duymaya özen gösterin. Hatta tekrar etmelerini sağlayın. Mümkünse ona anlamını sorun.
3- Onunla konuşurken ismiyle hitap edin ve sürekli ismiyle hitap etmeye çalışın.
4- Tanıştığınız kişinin ismiyle daha önce tanıştığınız bir kişiyi veya nesneyi, materyali bağdaştırın.
5- Kendinize bir defter tutun. Tanıştığınız kişilerin isimlerini o deftere yazın. Hatta benzeşmelerini de yazın. Yeni yeni isimlere karşı tecrübe edinin.
6- İçinizden onun ismini tekrar edin.
7- Tanıştığınız kişinin yüzüne bakın ve onu. Çok iyi tanıdığınız ve isme karşılık gelen biriyle özdeşleştirin.
Yabancı dildeki bir kelime ve anlamı nasıl hafızaya alınır?
Hafızanıza alacağınız yabancı dildeki kelimeyi belirliyorsunuz. Yabancı dildeki kelimenin okunuşuyla, anlamı arasında “güçlü hafıza teknikleri”nin ilkelerini uygulayarak bir çağrışım (bağlantı, hikaye) kuruyorsunuz. Nasıl mı? İngilizce'de “yemek” kelimesinin karşılığı “eat” dır.
Ve telaffuz edilirken “it” şeklinde telaffuz edilir. Şimdi bu kelimeyi ve anlamını hafızamıza alalım: “10 katlı evinizin balkonunda oturmuş yemek yerken sokaktan geçen bir itin zıplayarak yemeğinizi kapıp kaçtığını ve yediğini daha sonra it yemeğimi yedi diye bağırarak ağladığınızı hayal edebilirsiniz.”
Buraya kadar size dört adet çeşitli hafıza tekniklerinden bahsettik. Bir de öyle bir teknik var ki hepsinin en muhteşemi ve en kullanışlısı olarak görülmektedir. Bu metotla hafızaya bilgileri çok kolay ve rahat bir şekilde alabileceksiniz. Bu yöntem hafıza uzmanları tarafından da en çok kullanılan yöntemdir. Bu yönteme “fonetik alfabe metodu” denmektedir.
Bu metodun temeli isminden de anlaşılabileceği gibi yeni bir alfabe oluşturmaya dayanır. Bu alfabeye de “fonetik hafıza alfabesi” ismi verilir.
Fonetik hafıza metodu Wikelman'ın 1948 yılında alfabedeki harflerle sayıları eşleştirmesi sonunda keşfettiği sayı-harf sistemine dayanmaktadır.
Bu hafıza tekniğinin diğer hafıza tekniklerine göre daha avantajlı olmasının nedeni sayıların hatırlanmasında daha kullanışlı olmasıdır.
İsimlerin Hafızaya Alınması:
İsimleri hafızaya alabilmek için şu ilkeleri uygulamalısınız;
1- Bugünden itibaren tanıştığınız herkesin ismini hatırlamak için her şeyi yapacağınıza söz verin.
2- İlk tanıştığınızda kişinin ismini doğru duymaya özen gösterin. Hatta tekrar etmelerini sağlayın. Mümkünse ona anlamını sorun.
3- Onunla konuşurken ismiyle hitap edin ve sürekli ismiyle hitap etmeye çalışın.
4- Tanıştığınız kişinin ismiyle daha önce tanıştığınız bir kişiyi veya nesneyi, materyali bağdaştırın.
5- Kendinize bir defter tutun. Tanıştığınız kişilerin isimlerini o deftere yazın. Hatta benzeşmelerini de yazın. Yeni yeni isimlere karşı tecrübe edinin.
6- İçinizden onun ismini tekrar edin.
7- Tanıştığınız kişinin yüzüne bakın ve onu. Çok iyi tanıdığınız ve isme karşılık gelen biriyle özdeşleştirin.
Yabancı dildeki bir kelime ve anlamı nasıl hafızaya alınır?
Hafızanıza alacağınız yabancı dildeki kelimeyi belirliyorsunuz. Yabancı dildeki kelimenin okunuşuyla, anlamı arasında “güçlü hafıza teknikleri”nin ilkelerini uygulayarak bir çağrışım (bağlantı, hikaye) kuruyorsunuz. Nasıl mı? İngilizce'de “yemek” kelimesinin karşılığı “eat” dır.
Ve telaffuz edilirken “it” şeklinde telaffuz edilir. Şimdi bu kelimeyi ve anlamını hafızamıza alalım: “10 katlı evinizin balkonunda oturmuş yemek yerken sokaktan geçen bir itin zıplayarak yemeğinizi kapıp kaçtığını ve yediğini daha sonra it yemeğimi yedi diye bağırarak ağladığınızı hayal edebilirsiniz.”
hazırlayan: Ahmet Yıldız
www.gencgelisim.com
Aşkın Beden Dili
Aşk ateşi közlenip yerini sevgi ve güvene bırakınca, uzun süreli beraberliklerde beynin bambaşka bölgeleri baskın rol oynuyor.
100 ZEKA SORUSU
1. Cetvel
33 cm uzunluğunda bir cetvel var. Bu cetveldeki bazı yerler silik. Tam olarak okunabilen 8 işaret var. Bu 8 işaretle 1 cm'den 33 cm'ye kadar olan bütün tamsayı uzunluklar ölçülebiliyor.
Cetvel üzerinde okunabilen sayılar nelerdir?
33 cm uzunluğunda bir cetvel var. Bu cetveldeki bazı yerler silik. Tam olarak okunabilen 8 işaret var. Bu 8 işaretle 1 cm'den 33 cm'ye kadar olan bütün tamsayı uzunluklar ölçülebiliyor.
Cetvel üzerinde okunabilen sayılar nelerdir?
Kadınların Erkekleri Etkileme Sanatı
Kadının çapkını olur mu? Bazılarına göre “hayır” bazılarına göre “evet”tir bu sorunun cevabı. Aslında nasıl ki, erkeklerin çapkınları varsa kadınların da çapkın olanları var tabi ki. Fakat tarihler boyu çapkınlık lakabı hep erkeklere yakıştırıldığı için hanımlar bu işi hep gizli yapmayı tercih etmişlerdir.
ÜNLÜ TÜRK MATEMATIKÇILERIN HAYATI VE MATEMATIĞE KAZANDIRDIKLARI
Osmanlı-Türk matematikçileri ülkenin fen bilimlerindeki geri kalmışlığı nedeniyle zaman ve enerjilerini genellikle eğitime ayırmışlardır. Ancak 19. yüzyılın sonlarında araştırma yapmak ve yeni bilgiler üretmek fırsatını bulabilmişlerdir. Bu faaliyetlerin başladığı ilk yüzyıl içinde uluslararası düzeyde araştırma ve yayın yapmış olmak kriteriyle tarandığında aşağıdaki isimlere rastlanmaktadır.
150 Dolara Harvard Diploması
Ülkemizde üniversite mezunu olup da
iş bulamayan binlerce mezun öğrenci var. Nedeni ister mezun olduğu okul, ister
nitelik eksikliği olsun, iş bulamayan bu öğrenciler Avrupa’daki ve Amerika’daki
okullardan diploma alarak bu işsizlik sorununa kendilerince çözüm bulmuşlar.
18 YAŞINDA MİLLETVEKİLİ OLUNUR MU?
“Askerliğini
yapmadı diye birçok genci okullara, resmî ve özel kuruluşlara çaycı, hademe olarak
almıyoruz; ama 18 yaşındaki bir genç, milletvekili seçilebilsin diye kanun
değişikliğine gidiyoruz.”
17 Adımda Gerginlikten Kurtulma Terapisi!
Zihinsel
ve duygusal gel-gitler yaşıyorsanız; kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak bazı
tekniklere ihtiyacınız var demektir. Size sunacağımız 17 adımda rahatlama
egzersiziyle kendinizi yenilenmiş ve çok daha zinde hissedeceksiniz.
13 Yaşındaki Lise Öğrencisi, NASA’nın Hatasını Buldu
13
yaşındaki bir Alman genci, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın,
dünyaya bir asteroidin çarpması ihtimaline dair hesabını düzeltti, NASA da
hatasını kabul etti.
10 Adımda Üniversite Yıllarını Verimli Geçirin
Üniversite
yıllarımız, öğrencilik hayatımızın en güzel yıllarıdır. Ders çalışma
zorunluluğu olmadığı, çoğu zaman da yoklama alınmadığı için kendimizi daha
rahat hisseder, dersleri asıp arkadaşlarla bahçede, kantinde takılmayı veya
sinemaya giderek vakit geçirmeyi tercih ederiz. Sosyalleşmek tabii ki önemli
ama bir ayrıntıyı da gözden kaçırmamak gerekir. Zaman yönetimi artık size ait.
Fanusun içinden çıkıp, gerçek yaşama adım atacağınız yıllara hazırlanmanız için
sadece 4 yıl vardır ki bu süreyi iyi kullanmak, geleceğinize yapacağınız bir
yatırımdır. Kişisel deneyimlerimden yola çıkarak hazırladığım bu 10 kural, umarım
üniversite yıllarınızı daha verimli geçirmenize ışık tutar.
10 Adımda Evrenın Sırlarını Keşfet
Benliğinle yaptığın enerji dalgaları
gönderimi, frekanslar şeklinde bütün evrene yayılacaktır. Bu pozitif dalgalar,
pozitif enerji çemberlerini oluşturacaktır; evrenle ve kendinle daha
dengeli ve yeterli bir bilinçlilik düzeyi oluşturmanı sağlayacaktır.
7 BÜYÜK BİLİM ADAMINA GÖRE EVRENİN YARATILIŞI
Evrenin nasıl yaratıldığı,
tarih boyunca her zaman tartışma konusu olmuştur. Birçok bilim adamı değişik
tezler ileri sürmüş, konu felsefeciler arasında da hep tartışılmıştır. Bilim
dünyasının 7 büyük ismi ise evrenin bir yaratıcı tarafından yaratıldığını
düşünüyordu. İşte o 7 süper beyin ve evrenin yaratılışına dair inançları:
Süper Beyinli İnsanların 7 Alışkanlığı
1.
Giriş
2. 1.Alışkanlık: Proaktif Ol
3. 2.Alışkanlık: Sonunu Düşünerek İşe Başla
4. 3.Alışkanlık: Önemli İşlere Öncelik Ver
5. 4.Alışkanlık: Kazan/ Kazan Diye Düşün
6. 5.Alışkanlık: Önce Anlamaya Çalış, Sonra Anlaşılmaya
7. 6.Alışkanlık: Sinerji Yarat
8. 7.Alışkanlık: Baltayı Bile
2. 1.Alışkanlık: Proaktif Ol
3. 2.Alışkanlık: Sonunu Düşünerek İşe Başla
4. 3.Alışkanlık: Önemli İşlere Öncelik Ver
5. 4.Alışkanlık: Kazan/ Kazan Diye Düşün
6. 5.Alışkanlık: Önce Anlamaya Çalış, Sonra Anlaşılmaya
7. 6.Alışkanlık: Sinerji Yarat
8. 7.Alışkanlık: Baltayı Bile
ÇOCUKLUĞUMDAN KALAN
Farkında mısınız, kibrit
hayatımızdan çıkmak üzere. Oysa benim çocukluğumda kibritler hayatımızın
olmazsa olmazlarındandı. Klasik kullanım alanları dışında o bizim
oyuncağımızdı, hem de bedava.
Evimize alınan kibritlerin
bir an önce bitmesi ve kutularıyla onamak için sabırsızlanırdık. Evimizdekiler
yetmeyince sokak sokak dolaşır yerlerde kibrit kutusu arardık. Kutuları
yırtarak desenlerinden bir nevi oyun kâğıdı yapıp oynardık. Farklı desenlerdeki
kibrit kutusu kâğıdına sahip olanlar ise aramızda hep ayrıcalıklıydı,
imrenirdik onlara. Deste deste birikirdi o kibrit kâğıtları bütün yaz boyunca.
Çünkü onun da mevsimi vardı. Havalar ısınınca kaldırımlara oturur öyle
oynardık.
Soğuk ve yağışlı havalarda
ise odun ve kömürle yanan sobalarımızın ısıttığı evlerimizde o küçük kutuları
üst üste dizer, çocuk halimizle inşaatlar yapardık. Bazen de birbirine
yapıştırıp, eserimizin daha uzun ömürlü olmasını sağlardık. Bütün bir kış
birikirdi o kutular ve havalar ısınınca tekrar kaldırımları mesken tutardık.
Şimdiki çocuklar bizim
bedavaya getirerek oynadığımız bu oyunlar için para vermek zorundalar.
Kibritlerle oynadığımız oyunların yerinde şimdi plastik aktörler var. Bu benim
gördüğüm. Ama biliyorum ki şehir merkezinden arka sokaklara doğru gittikçe
oralarda yine benim çocukluğumun oyunları oynanıyor. Böyle değilse de sağlık
olsun.
Ali Topdağ
Kaynak: www.gencgelisim.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)