Küçük
dokunuşlar dramatik etkiler yaratır. Aşağıdaki yöntemler de, sabır ve azimle
uygulamaya devam ettiğiniz takdirde, hayatınızda fiziksel, ruhsal, duygusal,
zihinsel ve finansal açıdan devrim yaratacak güçte olan küçük dokunuşlardır.
1-
Saf su için: Vücudumuzun %70’i
sudur. Diğer sebeplere atfedilen birçok hastalığın sebebi aslında temiz su tüketilmemesinden
kaynaklanmaktadır. Bu yüzden, evinize bir su damıtma ya da filtreleme sistemi
kurabilirsiniz. Bunun yanı sıra, çoğu kişi yeterli miktarda su tüketmez.
Susadığımızda içtiğimiz su yeterli değildir ne yazık ki! Ayrıca çay, kahve gibi
içecekler vücudumuzda ekstra su kaybına neden olurlar. Bu ise ciddi
hastalıkların habercisidir. Sözün kısası, günde en az 8-12 bardak arıtılmış su
için ve bu en önemli hayat kaynağından mahrum etmeyin kendinizi...
2-
Düzenli egzersiz yapın: Düzenli egzersiz,
yaşlanmayı yavaşlatır, hatta bir ölçüde tersine çevirir. Daha seyrek
hastalanır, gün içinde çok daha fazla enerjik olursunuz. En önemlisi de,
yaşınız kaç olursa olsun egzersizin kesinlikle ve kesinlikle faydasını
görürsünüz. Yoga harika bir egzersiz metodu! İç organlarınızı denge ve düzene
soktuğu gibi kaslarınızı nazikçe gerip, esnetir ve güçlendirir. Günde 15-20
dakika yürümek bile son derece yararlıdır. Mevcut sağlık durumunuzu belirlemek
ve size uygun egzersiz önerilerini almak için doktorunuza başvurabilirsiniz.
3-
Meditasyon yapın: Düzenli olarak
meditasyon yapanlar, kronolojik yaşlarından 10-20 yaş daha gençtirler!
Meditasyon ile gün boyu konsantrasyonunuz ve farkındalığınız daha yüksek olur;
hayatın güçlüklerine karşı daha güçlü ve güven dolu olursunuz. Sessiz bir yerde
tek başınıza oturmak, gözlerinizi kapatmak ve nefes alış-verişlerinize
odaklanmak çok basit ve etkili bir meditasyon şeklidir. Diğer meditasyon
türlerini de öğrenebilirsiniz. Meditasyon, sizi daha şefkatli, daha nazik, daha
lütufkâr, daha ılımlı ve daha sabırlı bir kişi yapar. Aynı zamanda yaşama daha fazla
değer vermenizi sağlar.
4-
Affedici olun: Kin, beyin kapasitemizi
düşürür, fonksiyonlarını yavaşlatır. Zihnimizi neye odaklarsak, onu büyütürüz;
bu nefret ve kin için de geçerlidir. Bu yüzden enerji kapasitemizi, negatif
içeriği olan bir şeye yöneltirsek asla önemli işler başaramaz ve hedeflerimize ulaşamayız.
Unutmayın: Affetmek, affettiğiniz kişi için değil, sizin içindir… Affetmek
enerjinizi özgür bırakır. Bu yüzden kin ve nefretten vazgeçin; kökeni ne kadar
eskiye dayanırsa dayansın, uzlaşma ve barış yoluna gidin.
5-
Zihninizi ıvır-zıvırdan
arındırın:
Eğer yaşamınızda yeni fırsatlar ve tecrübeler istiyorsanız, onlara yer
açmalısınız. Öncelikle, sizi geçmişe sürüklemekten başka bir işe yaramayan
ıvır-zıvır olaylardan ve nesnelerden kurtarın zihninizi. Bu, kullanmadığınız
ama size kötü bir hatıranızı hatırlatan bir kazak, kilerde sakladığınız,
kullanılmayan kap-kacak, eski ilişkiler veya köhne ve modası geçmiş bir düşünce
tarzı olabilir. İnatla eskiye sıkı sıkıya yapışmak, geleceğe yer bırakmaz. O
halde dolabınızı gözden geçirin ve bir ya da daha fazla senedir kullanmadığınız
eşyaları ihtiyacı olan birine verin. Hayatınızdaki ilişkileri gözden geçirin.
Dostluk, arkadaşlık, iş ve özel ilişkiler… Bunlardan hangisi size geleceğe
pozitif bir bakış açısıyla taşıyor, hangisi geçmişin karanlık sularına gömüyor?
Masanızı, bilgisayarınızı, dolaplarınızı ve hayatınızı temizleyin,
fazlalıklardan arındırın. Yaşamınıza temiz hava girmesine izin verin!
6-
Borçlarınızdan kurtulun: 5 lira borçlu olmak
bile uykularınızı kaçırıyor ama borç almadan da geçiminizi sağlayamıyorsanız
(taksitler/acil harcamalar…), hatta borçsuz yaşamak sizin için tatlı bir
hayalse, bugün bu hayali gerçekleştirmeye başlayın. Aylık gelirinizin %10’unu
borçlarınız için ayırın. İsterseniz bunu başarabilirsiniz. Tek yapmanız gereken,
her ay bu miktarı kenara ayırmanız gerektiğini zihninize yerleştirmek ve bir
alışkanlık haline getirmek. Yavaş yavaş borçlarınızdan kurtulduğunuzda nasıl da
hafiflediğinizi ve kendinizi özgür hissettiğinizi göreceksiniz.
7-
İlişkilerinizi gözden
geçirin:
Hemen her isteğimizi gerçekleştirmek için diğer insanlara ihtiyaç duyarız. Bir
şey satın almak istediğimizde satış görevlisiyle, tatile çıkmak istediğimizde acente
çalışanıyla, eve dönmek istediğimizde trafiktekilerle bir tür ilişki içinde
oluruz. Bu yüzden ilişki ve iletişim becerileri hayatta sahip olmayı en çok
istediğimiz becerilerdendir. Çünkü malumunuz, her kapıyı açan bir anahtar
vardır ama bu anahtar illa ki bir kişinin elindedir. İşyerindeki üstleriyle iyi
ilişkiler içinde olan kişiler, kendileriyle aynı yeteneklere sahip olan meslektaşlarından
daha hızlı yükselirler. Ayrıca, işten atılacak en son kişidirler; atılsalar
bile yeni bir iş bulmakta hiç güçlük çekmezler. Bu yüzden iyi bir iletişim
ustası olmak hayati önem taşır. Eğer bu alanda kötüyseniz, kimi zaman ağzınızla
kuş tutsanız da işe yaramaz. Bu alanda kendinize yatırım yapın; iletişim
becerilerinizi geliştirmenin, kendinizi doğru ifade etmenin yollarını arayın.
Kurslara katılabilir, iletişim kitapları okuyabilirsiniz.
8-
Amaçlarınızı
belirginleştirip gözden geçirin: Belirgin, açık ve net amaçlarınız olsun. Bunları
yazılı hale getirin. Kuru kuruya amaç yetmiyor tabi. Bunları günbegün gözden
geçirmeli, ne zaman ulaşacağınızı belirlemelisiniz. Ayrıca hayatınızın farklı
alanlarına yönelik fiziksel, ruhsal, zihinsel, duygusal ve kariyer hedefleriniz
olmalı. Amacınız yoksa rotasız bir gemi, yörüngesiz bir gezegen gibi savrulursunuz.
Bu durumda bir hedefe varma ihtimaliniz de minimumdur.
9-
Günlük plan yapın: Maksimum verimlilik
için her gününüze ait bir plan yapın. Yapılacaklar listesi hazırlayın. Bunları
önceliğe göre sıralayın. Acil işlere “A”, önemli ama acil olmayan işlere “B”,
aciliyeti ve pek de önemi olmayan işlere “C”, önemsiz işlere de “D” gibi
işaretler vererek işinizi kolaylaştırabilirsiniz. “A” kategorisindekileri
bitirdikten sonra, kalan zamanınıza göre “B”ye, oradan da “C”ye geçersiniz.“D”
kategorisini duruma göre elimine edebilirsiniz. Hayatınızın her saatinin
muhasebesini yaparak yaşamalısınız. Başarılı kişilerin başarı sırrı budur.
Amaç, günün 24 saatini 30’a yükseltmek değil, eldeki 24’ü verimli kullanmak…
10-
Günlük tutun: Hayatımız ve yaşadıklarımız
kaydetmeye değer! Başınızdan geçenleri, bunlara verdiğiniz tepkileri, hissettiklerinizi,
öğrendiklerinizi yazabileceğiniz bir günlüğünüz olsun. Günlük tutmak
farkındalığınızı artırır; içsel iletişiminizi güçlendirir; sezgisel yeteneklerinizi
kuvvetlendirir; kendinizi, eksileriniz ve artılarınızla tanımanızı sağlar.
Asoka
SELVARAJAH
Çeviri:
İnanç YAŞAYAN
Kaynak: www.gencgelisim.com