10 Adımda Üniversite Yıllarını Verimli Geçirin

Üniversite yıllarımız, öğrencilik hayatımızın en güzel yıllarıdır. Ders çalışma zorunluluğu olmadığı, çoğu zaman da yoklama alınmadığı için kendimizi daha rahat hisseder, dersleri asıp arkadaşlarla bahçede, kantinde takılmayı veya sinemaya giderek vakit geçirmeyi tercih ederiz. Sosyalleşmek tabii ki önemli ama bir ayrıntıyı da gözden kaçırmamak gerekir. Zaman yönetimi artık size ait. Fanusun içinden çıkıp, gerçek yaşama adım atacağınız yıllara hazırlanmanız için sadece 4 yıl vardır ki bu süreyi iyi kullanmak, geleceğinize yapacağınız bir yatırımdır. Kişisel deneyimlerimden yola çıkarak hazırladığım bu 10 kural, umarım üniversite yıllarınızı daha verimli geçirmenize ışık tutar.

1. Yabancı dilinizi geliştirin, dil bilmiyorsanız mutlaka öğrenin
Lisan, küreselleşmenin de etkisiyle, gerek iş, gerekse de sosyal yaşamın vazgeçilmez bir zorunluluğu haline geldi. Yabancı dilinizin iyi derecede olması, gelecekte fark yaratmanızı sağlayacağı gibi, ilgi veya uzmanlık alanınız ile ilgili son gelişmeleri ve kaynakları takip etmenizi de sağlar. Bilmeniz gereken yabancı dillerin başında İngilizce gelir. Öğrenim kolaylığı ve genel geçerlilik derecesi açısından en çok kabul gören dil İngilizce olduğu için, dünyanın neresinde olursanız olun, çevrenizde bu dili bilen en az bir kişiyi bulmak mümkün. Üniversitenin son senelerinde dil bildiğinizi kanıtlayan ve birkaç sene geçerliliği olan TEOFL, TOEIC, Proficiency, KPDS v.b. bir sınava girip iyi bir puan almanızı tavsiye ederim. Mezun olduktan sonra ister yüksek lisans yapın, isterse iş başvurusunda bulunun, bu işinize çok yarayacak. Bir de yanına ikinci veya üçüncü dili eklerseniz, yabancı dilin avantajlarını ikiye, üçe katlamış olursunuz.
2. Yazın boş durmayın. Staj yapın veya çalışın
İş yaşamı, okul hayatından çok farklıdır. Yoğun tempo, rekabet, stres, kişisel gelişim, iyi ilişkiler… Her şey sizden aynı anda beklenir. Üniversite hayatı ise daha dingindir. İş koşullarını bilmeyen çoğu mezun, iş hayatına girince sudan çıkmış balığa dönebilir. Bu nedenle üniversite yıllarında staj yaparak veya mümkünse çalışarak iş yaşamının havasını koklamak, üniversite sonrası için yapılabilecek en güzel hazırlıklardan biridir. Hatta birden fazla ve farklı işletmede staj yapıp farklı kurumsal kültürleri, departmanları tanımak, kişinin ileride ne tür bir yerde çalışmak istediğini belirlemede şekillendirici rol oynar.
3. İnterrail veya inter-air ile dünyayı dolaşın
Ne yapıp edin, yemenizden, giyiminizden kısıp harçlıklarınızı biriktirin ve bu birikiminizle sadece üniversitelilere sağlanan yabancı ülke turlarına çıkın. Farklı ülkeler, kültürler, insanlar tanımak, insanın ufkunu açar, dünyanızı genişletir.
4. Sosyalleşin, iyi arkadaşlıklar kurun
Üniversite arkadaşlıkları, dost kazanacağınız, bu dostluğu ileriki yaşamınızda da sürdürebileceğiniz son duraklardan biridir. Yaşam koşullarının ağırlaşması, sorumluluklarınızın artması ve iş hayatının yoğunluğu nedeniyle çok yakın arkadaşlıklar kurmanız, sonraki yaşamınızda biraz daha zor. Ayrıca networking denilen iyi ilişkiler ve dostluklar kurma olgusu, eski bir atasözü olan “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” atasözünün güncellenmiş halidir. Arkadaş, arkadaşın bilgi, deneyim ve referansına muhtaçtır.
5. Kütüphaneden yararlanın, araştırın
Kütüphane deyince akla, tabiri caizse inek öğrenciler gelir. Ancak bir üniversitelinin, alanında öğrendiği bilgilerinin sadece ders kitabı ile sınırlı kalmaması, farklı kaynakları araştırıp güncel yayınları takip etmesi son derece önemlidir.
Paris’e gittiğim bir seyahatte, genç insanların inanılmaz uzunlukta (yaklaşık 200-300 metre) bir kuyrukta beklediklerini gördüm. Fransızcam olmadığı için gençlerden oluşan kuyruğun önündeki binanın neresi olduğunu anlayamadım ve tur rehberine sordum: “Acaba bu insanlar neden bu kadar uzun bir sırada bekleşiyorlar? Sinema mı burası?“ Rehber hiç duraksamadan gülümseyerek cevap verdi: “Hayır, onlar kütüphaneye girmek için bekliyorlar.“ Bilim ve teknolojide bizden neden bu kadar ileride olduklarını o gün daha net anlamıştım.
6. Derslerde aktif olun, soru sorun
Ders işleyiş şekilleri üniversiteden üniversiteye değişse de, genelde hocalar duraksamadan ders anlatımı ve sonunda soru-cevap yöntemini tercih ederler. Aklınıza gelen soruları hocanıza çekinmeden yöneltin. Tabi zamanlamayı ve sorunun anlamlılığını beyin süzgecinizden geçirmeyi ihmal etmeyin.
7. Kültürel aktivitelere katılın
Her zaman ders çalışmak olmaz. Sanat ruhu besler ve kişisel gelişimin ayrılmaz bir parçasıdır. Sinema, tiyatro, konserler, resim sergileri, bienaller… İlgi alanlarınız hangi konudaysa sanat etkinliklerini kaçırmayın. Sesinizi duyar gibi oldum. Hepsine katılmak pahalıya mal oluyor. Artık hemen hemen her sanatsal etkinliğin öğrenci tarifesi var, bu indirimlerden yararlanabilirsiniz.
8. Okul kulüplerinde aktif olarak yer alın
Konunuzla ilgili veya değil. Okulunuzdaki herhangi bir kulübe katılmanın, aktif görev almanın ileriki yıllarda çok faydasını göreceksiniz. Dans, fotoğraf, dağcılık vb. kulüpler size bir hobi kazandırırken, takım çalışmasının ilk adımlarını da atmış olursunuz. Yardımlaşma kulüplerinde çalışmanın manevi getirileri, işin bir başka boyutu...
9. Hocalarınız ile iletişim içinde olun
Unutmayın ki okuduğunuz alanla ilgili en bilgili kişiler hocalarınızdır. Onlarla devamlı iletişim içinde olun ve onlara danışın. Gerek kişisel gelişim, gerekse de dersler konusunda onların yardımlarını isteyin. Artık hayatınızı sizden başka kimse yönlendiremez, hazır haplar yok. Ama bu demek değildir ki koçluk veya mentorluk desteği almayacaksınız. Üniversitede en iyi mentorluğu hocalarınız yapabilir. Elinizde böyle bir kaynak varken değerlendirin.
10. Mümkün olduğu kadar farklı alanlarda kitap okuyun
Kitap okumak, insanı en çok geliştiren aktivitedir. Sadece uzmanlık alanınızdan değil, aklınıza gelebilecek her alandan kitap okumaya gayret edin. Farklı türlerde kitap okumak, farklı alanlarda fikir sahibi olmanızı sağlamanın yanı sıra, beynin farklı bölümlerini harekete geçirerek daha hızlı düşünmenize ve kararlar almanıza, daha objektif ve yaratıcı olmanıza katkıda bulunur.


 Beyza Bozok Şener
bzbozok@hotmail.com

Kaynak: www.gencgelisim.com