Farkında mısınız, kibrit
hayatımızdan çıkmak üzere. Oysa benim çocukluğumda kibritler hayatımızın
olmazsa olmazlarındandı. Klasik kullanım alanları dışında o bizim
oyuncağımızdı, hem de bedava.
Evimize alınan kibritlerin
bir an önce bitmesi ve kutularıyla onamak için sabırsızlanırdık. Evimizdekiler
yetmeyince sokak sokak dolaşır yerlerde kibrit kutusu arardık. Kutuları
yırtarak desenlerinden bir nevi oyun kâğıdı yapıp oynardık. Farklı desenlerdeki
kibrit kutusu kâğıdına sahip olanlar ise aramızda hep ayrıcalıklıydı,
imrenirdik onlara. Deste deste birikirdi o kibrit kâğıtları bütün yaz boyunca.
Çünkü onun da mevsimi vardı. Havalar ısınınca kaldırımlara oturur öyle
oynardık.
Soğuk ve yağışlı havalarda
ise odun ve kömürle yanan sobalarımızın ısıttığı evlerimizde o küçük kutuları
üst üste dizer, çocuk halimizle inşaatlar yapardık. Bazen de birbirine
yapıştırıp, eserimizin daha uzun ömürlü olmasını sağlardık. Bütün bir kış
birikirdi o kutular ve havalar ısınınca tekrar kaldırımları mesken tutardık.
Şimdiki çocuklar bizim
bedavaya getirerek oynadığımız bu oyunlar için para vermek zorundalar.
Kibritlerle oynadığımız oyunların yerinde şimdi plastik aktörler var. Bu benim
gördüğüm. Ama biliyorum ki şehir merkezinden arka sokaklara doğru gittikçe
oralarda yine benim çocukluğumun oyunları oynanıyor. Böyle değilse de sağlık
olsun.
Ali Topdağ
Kaynak: www.gencgelisim.com