DAĞLARIN GÖRÜNMEYEN KISMI; BİLİNÇALTI


Dağlar bütün haşmetiyle gözlerimizin önündedir zannediyoruz ama aslında hepsinin çok küçük bir kısmı gerçekten gözlerimizin önündedir. Bir benzetme ile şekillerini düşünmeye çalışırsak, en güzeli onları çivilere benzetmek olacaktır. Yani tüm dağlarda yer seviyesinin üzerindeki bölümün çok daha fazlası yer altına doğru uzanır. Hatta bunun için ortalama olarak verilen değer; yaklaşık yukarı doğru uzanan kısmının 9-10 katı kadar yer altında olduğudur.

İşte zihin dünyamızı da dağlara benzetebiliriz. Dağın yeryüzü üzerindeki kısmını zihnimizin BİLİNÇ bölümüyle, yeraltındaki kısmını ise BİLİNÇALTI bölümüyle eşleştirebiliriz. Bilincimiz, mantığımızın, kararlarımızın, aklımızın temsilciliğini yaparken; bilinçaltımız ise duygularımızın, değer ve inançlarımızın, otomatik davranışlarımızın temsilcisidir. Davranışlarımızın çok büyük çoğunluğunun kökeni bilinçaltı dünyamıza dayanır.
Bilinç sebep sonuç ilişkileri kurarken, bilinçaltı eşleştirme yaparak öğrenir. Eşleştirmeler tekrarlanarak bilinçaltında çıpalara dönüşür. Örneğin; bir kişinin yanında korku duygusu yaşamış olalım, birkaç kez karşılaştığımızda hep korku yaşarsak artık o kişi=korku olarak bilinçaltımıza yerleşir. İnsanların davranışlara olumlu duyguları yaşamaya, olumsuz duygulardan uzaklaşmaya yönelik olarak tetiklendiğinden korku çıpası olan kişiden de uzaklaşma başlar. Bir yerde kendimizi değerli hissetmiş olduğumuzda da bilinçaltı tekrarıyla o yeri değerlilik duygusuyla eşleştirme yapar. Zihnimizde o yer=değerlilik çıpası oluşur. Bu duygu olumlu bir duygu olmasından dolayı, hatta bilinçaltının en büyük hassasiyetle aradığı duygu olduğundan davranışlar yaklaşma şeklinde etkilenir. O yerde bulunma isteğimiz artar.
Bir dostum, çocuklarını okullarının bahçesine bırakamıyordu. Okula kadar götürüyor, tam bahçe kapısına geldiğinde titremeye başlıyor ve hızla çocuklarını alıp oradan uzaklaşıyordu. Bunun sebebini kendisi de açıklayamıyordu. “Evde kendi kendime karar alıyorum. Okul güvenli bir yer, çocuklarımı gönül rahatlığıyla bırakıp döneceğim diyorum kendime. Bu kararlılıkla gidiyorum ama bahçeye yaklaşırken kontrol edemediğim bir rahatsızlık yaşayıp bırakamadan geri dönüyorum” diyordu. Bir bilinçaltı uygulamasıyla ortaya çıkan gerçek şuydu ki; bilinçaltında çocukluğunda oluşmuş olumsuz bir çıpa vardı okul bahçesiyle ilgili. Okul bahçesi= Korku çıpası. Bunun sebebi ise öğrenciyken okul bahçesinde yaşadığı çok rencide edici bir tokattı. Bir kez yaşanmıştı ama işte o kişinin hayatını etkileyecek bir uzaklaştırıcı bilinçaltı yatırımına dönüşmüştü. Bilinçli olarak ne kadar bu sefer bırakıp geleceğim kararı alsa da, bilinçaltının davranışlar üzerinde ne kadar etkili olduğunu gösterecek şekilde, istediği davranışı gösteremiyordu. Ancak zihnin alfa modunda bir bilinçaltı uygulaması ile bu korku çıpası çökertilince dostum artık okul bahçelerine girip rahatlıkla dolaşabilir hale geldi.

Bilinçaltımız davranışlarımızın dayandığı bir banka gibidir. Ne kadar çok olumlu duygu yatırımı sağlanırsa o kadar dengeli davranışlara yönlendirici rol üstlenir. Dağların bize görünen kısımları tabii ki çok önemli, ancak görmediğimiz alt kısımları hiç unutulmaması gereken asıl dayanak noktalarıdır, tıpkı bilinçaltımız gibi.

Didem Rumeysa SEZGİNER
drsezginer@gmail.com
Kaynak: www.gencgelisim.com