KARİZMAYI ÇİZDİRMEMEK 


Yavru karınca, anne karıncaya sormuş:
“Anneciğim, bana ne zaman Ağustos Böceği ile dedemin hikâyesini anlatacaksın?”
Anne karınca cevap vermiş:
“Hiçbir zaman!”

Yavru karınca, hayal kırıklığıyla dolu bir merakla:
“Niçin?”
Anne karınca, hışımla yanıtlamış:
“ Eğer deden, o mendebur cırcır böceğine kızıp da tüm hayatını çalışmaya adamış olmasaydı, biz şimdi bu kadar çalışmak zorunda kalmayacaktık!”
Yavru karınca hala şaşkın bir vaziyette sormaya devam etmiş:
“ İyi de dedemden bize ne? Çalışmayız, tembellik yaparız? Ne olur yani?”
Anne karınca:
“ Olmaz evladım öyle şey! Ne yani, bu saatten sonra karizmayı mı çizdirelim?”  diye cevap vermiş.

Sevgili dostlar, aynı durum bizim için de geçerli... Biz şimdi taş devirlerinden, uzay çağına kadar bizi geliştiren dedelerimizin yolunu bırakıp da karizmayı mı çizdirelim?
Edison’un, Newton’un, Galileo’nun, Einstein’ın yolunu bırakırsak, yani aklı, mantığı, düşünmeyi, üretmeyi bırakırsak, insan olmanın hangi güzellikleri kalır bize?
İnsan, aklıyla ve kalbiyle yaşayan bir varlıktır. Hem aklımızı ve hem de kalbimizi durmadan beslemeli ve çalıştırmalıyız. İkisi de tembelliği sevmezler. Ve asla yorulmak nedir bilmezler.
Dünya daha iyi bir yer olmayı hak ediyor. Bizden sonra gelecek nesiller daha iyi yaşam şartlarını hak ediyor. Bize düşense, atalarımızın yaptıklarını ve inandıklarını körü körüne kopyalamak değil, onların ışığında bu yapılanları daha da geliştirmek, daha da ilerilere götürmektir.
Siz siz olun, karizmayı çizdirmeyin sevgili dostlar...
Gelişmeye devam...


Adem Özbay 
editor@gencgelisim.com 

Kaynak: www.gencgelisim.com