Ders Çalışamıyorsanız Derinde Yatan Nedene Ulaşın


Aslında şunu kabul etmek gerekir ki birçok öğrenciye ders çalışmak hoş gelmez… Eğer ders çalışmayı bir yük, bir zorluk, bir eziyet olarak görür ve yaklaşımlarınız, önyargılarınız bu şekilde olursa tabii ki ders çalışmaktan hoşlanmayacaksınız… Ders çalışmak istiyorsanız çalışırsınız. İstemiyorsanız da bahaneniz çok olur. Uykunuz gelir, karnınız acıkır, başınız ağrır ya da çalan telefona baktığınız için dikkatiniz dağılır.

“Çalışmak istemiyorum, içimden gelmiyor, kafam karışıyor, başka şeyler aklıma geliyor, aslına bakarsanız neden ders çalışmadığımı da bilmiyorum.”

Bu türden sesler içinizden sürekli geliyor mu?
Bu tür düşüncelere saatlerce dalıp, masanın başında oturduktan sonra depresyona giriyorsanız ortada bir problem var demektir. Ancak korkmayın! Bu türden problemleri ilk defa yaşayan sizler değilsiniz… Milyonlarca gencin bu ve buna benzer duyguları yaşadığı bilinmekte… Üstelik bu problemler çözülmeyecek türden de değiller…

Kısa bir araştırma yaptığımızda tüm bunların, en başta, ta okulun ilk yıllarından itibaren, gereken bir çalışma alışkanlığının kazanılmamasından ve niçin ders çalışılması gerektiğinin bilinmemesinden kaynaklandığı görülmektedir. Bir kısım öğrencilerin ise çalışma alışkanlığı kazandığı görülmekle beraber, yanlış ve eksik yol-yöntemlerin uygulanması, yine istenmeyen sonuçlara sebep olmaktadır.
Sorunların nedenlerinden bir diğeri ise, zincirleme devam eden ders konularının temelinin iyi anlaşılamamasından kaynaklanmaktadır.

Bilgi zincirin halkalarından bir ya da birkaçını kaçıran öğrenci, bundan sonra gördüğü konuları bir türlü anlayamamaktadır. Böylece, kendisinin artık bu dersi başaramayacağı görüşünü benimsemekte ve bu dersten ümidini keserek pes etmektedir.

Birçok öğrenci, sorunun derslerle ilgili temel konuların iyi kavranılmamasından kaynaklandığını ve bu yüzden dersten-konudan bir şey anlamadığını bilmemektedir. Bu nedenle eksiğin nerede olduğu tespit edilmeli, hangi temel konuların tekrar ele alınacağı belirtilmeli ve bu konuda bir uzmandan ya da öğretmenlerden destek alınmalıdır. Eğer temel konuları kavrayabilirseniz, bu konulara bağlı olarak karşınıza çıkacak diğer konuları anlamanız daha kolay olacaktır.

Bir öğrencinin göstermesi gereken en baştaki çaba, dersi, derste öğrenmek şeklinde olmalıdır. Dersi en iyi şekilde, sınıf ortamında, öğretmen anlatırken anlamaya çalışmak, derse katılmak, soru sormak, işlenen ders faaliyetinin faal bir bireyi, atak bir ekip elemanı şeklinde ortaya çıkmanız gerekmekte… Siz bilginin üzerine ne kadar giderseniz, o bilgi size doğru yaklaşacaktır. Ondan korkarsanız o da sizden korkar, ondan kaçarsanız o da sizden kaçar…

Özgüven Önemli

Diğer bir neden, kendine olan güvenin az ya da hiç olmamasıdır. Siz baştan “ben yapamam, ben bu dersi beceremem” derseniz, haklısınız, bu işi beceremezsiniz. Eğer “yapacağım” derseniz ve buna kendinizi inandırırsanız, beyniniz ve ruhunuz başarmanız için sizi harekete geçirecek ve başarmak için ne gerekiyorsa onu yapmaya başlayacaksınız. Zaten konulardan bir şeyler anlamaya ve anladığınız bu konular üzerinde öğretmenlerinizle soru- bilgi alışverişi yapmaya başladığınızda bu iş size zevk vermeye başlayacak, öğrendikçe soracak, sordukça öğreneceksiniz. Tüm bunlar size bir özgüven sağlayacaktır, unutmayın…
Bir sonraki ay, sizlere ders çalışırken sürekli kafası dağılan ve okul başarısı git gide düşen bir öğrenci arkadaşımızla yaptığımız seanstan bazı örneklerle birlikte, derinde yatan soruna ulaşıp, derslere motive olmanın yollarını göstereceğiz.

Unutmayalım: İstemek çok şeydir; ancak çalışmak her şeydir.

Bir sonraki aya kadar hoş kalın, “hoşça” kalın.

Selçuk ALKAN
salkan@gencgelisim.com