Hedef Koyarken Küçük Düşünme, Zirveye Oyna


Ülkemizde yaygın bir kesimin kabul ettiği eğitim sisteminin bozukluğu, günümüzde hemen hemen her alanda büyük bir problem olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. Bu durumun asıl nedeni ise belli bir sınav doğrultusunda yetiştirilmemizden kaynaklanıyor.

Bizler hayata 1–0 mağlup başlıyoruz. Hatta bunu abartanlar 2-0, 3-0, 4-0 mağlup başlayabiliyorlar. Nasıl mı? Anlatıyorum işte!

YGS, LYS adı altında anılan ve şu anki yaşlarımızı kabusa dönüştüren bu iki sınav bizi küçük düşünmeye mahkum bırakıyor. Yani biri sana “Hedefin ne?” diye sorduğunda “Hacettepe Tıp’a gitmek istiyorum” diyorsun. İşte tam da burada küçük düşünüp hayatının çelmesini yiyorsun.

Hacettepe Tıp mı, En İyi Doktor mu?

Herkesçe doğru bilinen ama biraz derinlemesine incelediğinde çok yanlış olan bir durumla karşı karşıyayız. Hacettepe Tıp meselesine değinelim. Bak dostum, şimdi beni iyi dinle. Üniversiteye giriş sınavı sonrasında Hacettepe’ye yerleşmişsin. İyi, güzel. Buna diyecek bir şeyim yok. Ama bir düşün, senin asıl hedefin bu muydu? Senin asıl hedefin iyi bir doktor olmak değil miydi? 7-8 yaşlarında komşunun çocuğuyla evcilik değil de doktorculuk oynayan sendin. Biri sana “Büyüyünce ne olacaksın?” diye sorduğunda, “Ben dünyanın en iyi doktoru olacağım.” dediğin günleri ne çabuk unuttun. Şimdi ise hedefini o kadar küçülttün ki, en iyi doktor olmak hayalinden vazgeçip Türkiye’deki en iyi Tıp Fakültesi’nden doktor olarak çıkmayı hayal ediyorsun. Sana soruyorum: Sence hedefi en iyi üniversiteden mezun olmuş bir doktor mu en iyi doktor olacaktır, yoksa hedefi en iyi doktor olmak olan bir doktor mu en iyi olacaktır?  

Yukarıdaki paragrafın sonlarındaki “en iyi dalgası” anında gemini alabora etti. Çünkü bugüne kadar sana öğretilen bir gerçeğin -daha doğrusu gerçek sanılan yalanın- doğruluğunu altüst oldu. Sana şunu söylemeliyim ki, eğitim sisteminin bozukluğunun asıl nedeni, okullarda bize küçük düşünmeyi öğretmeleridir. İşte bu yüzden ben her zaman okulu büyük ölçüde saçma buluyorum. Bize hedef kavramının anlamını o kadar küçülterek verdiler ki, “Ne olmak istiyorsun?” diye sordular ama “Ne yapmak istiyorsun?” sorusunu bize layık görmediler. Çünkü bizi küçük buldular.

Sen küçük düşünme dostum. Ankara Hukuk’u kazanmak senin hedefin olmasın. “Ben Türkiye’de en çok davaya bakan, herkesin parmakla gösterdiği, ayakta alkışlanan bir avukat olacağım” de! O ya da bu üniversite olmamalı senin hayalin. Senin hayalin, en iyi olmak olmalı. Ve şu sırrı da sana söyleyerek tamamlayayım: Bizi küçük düşünme zindanına yollamak istiyorlar. Bu tuzağa düşme. Kır zincirlerini. Kaf dağının zirvesinde sana da yer var.


Cemre Şeyma Kapu
cemre.seyma.kapu@gmail.com

Kaynak: www.gencgelisim.com