Ne demiş atalarımız, “Eşekten düşenin halini eşekten düşen
anlar.” Hayatta birçok konuda yaşanmış tecrübe esastır. Eşekten düştüysen ne
yapacağını, git eşekten düşene sor. Sana sayfalar dolusu bilgi ve tecrübe
aktaracaktır. Hiçbir kitapta bulamayacağın bilgiler...
Hastanelerde çok sık rastlanan bir durumdur, kadın
yanındakine sorar: “Senin neyin var kardeş?” İkisinin de sorunu aynıysa,
dakikalarca süren bir muhabbet başlar. Neler yediklerini, neler içtiklerini,
nerelere gittiklerini, hangi sorunları yaşadıklarını heyecanla birbirlerine
aktarırlar.
Bu konuyla ilgili bir hikaye anlatılır. Dermansız derde
düşen çok zengin bir adam varmış. Başında korkunç bir ağrı, durmadan ağlıyormuş.
Artık dayanamayacak, sokağa çıkamayacak duruma gelmiş. Gittiği tüm doktorlar
çaresiz adama çare olamamış. Aylarca evde yatan adamın saçı sakalına karışınca,
kendini daha iyi hissetsin diye bir berber getirmişler. “Beyim,” demiş berber,
“sakın senin burnunda kıl dönmesi olmasın!” Almış cımbızını, adamın burnundaki
kılı tuttuğu gibi çekip çıkarmış. Kıl o kadar uzamış ki beyne kadar ulaşmış.
Kılı çekince adamın burnundan kan boşalmış. Berbere bağırıp kızmış ama bir
bakmış ki ağrısı şıp diye kesilivermiş.
Bir Bilene Danış, Bir
Şey Kaybetmezsin
İşte, tüm doktorların aciz kaldığı bir konuda, daha önce
başına böyle bir durum gelmiş olan berber çare olabiliyor. Bu yüzden bir
yaşayana sormak akıllıca bir davranıştır. Bir rahatsızlık için onlarca çeşit
pahalı ilaçlar kullanırsınız ama iyileşemezsiniz. Daha önce aynı durumu yaşamış
biri size üç liralık bir merhem söyler ve şıp diye iyileşirsiniz.
Sadece sağlıkta değil, insanın her noktada sıkıntıya,
açamaza düştüğü oluyor. İşte böyle durumlar için bir önerim var. Eşekten düşen
bulamıyorsan, google’a düşene sor.
Evet, yanlış okumadınız. Kafanızı kurcalayan konuyu google’a
yazın. Mutlaka aynı sorunu yaşamış ve bir forumda paylaşmış birine
rastlarsınız. Tavsiyeler alırsınız, hatta sorununuzla ilgili bir tartışma
platformu bile oluşturursunuz. Diyelim ki bilgisayarınız çalışırken
kendiliğinden kapanıyor. Ne yapacağınızı bilmiyorsunuz, bilgisayarcıya gidip
onlarca dolar vermek de istemiyorsunuz. Google’a gireceksiniz ve “Bilgisayarım
kendi kendine kapanıyor, ne yapmalıyım?” yazacaksınız. Arama düğmesini
tıkladığınız andan itibaren önünüze onlarca sonuç dökülecek ve bunlar arasında
çözüme ulaşabileceksiniz.
Yâ da başınız çok ağrıyor. Her gün baş ağrısı çekmekten usandınız.
Doktora gitsen randevu, kuyruk, tahlil, röntgen, eczane, ilaç derken günlerce
uğraşacaksınız. Hatta ilaç almak, bünyeye kimyasal bileşen sokmak da
istemiyorsunuz. Hemen yazın google’a “Baş ağrısına iyi gelen bitkiler” diye. Önünüze
döküldü mü? Evet. Not alın bitkilerin adını ve akşam eve giderken aktardan alıp
kullanın.
Teknolojinin iyi yönlerinden biri de bu. Kullanmak gerek.
Ahmet KARAYÜN
Kaynak: www.gencgelisim.com