Etkileşim Analizi



Etkileşim analizi ya da transaksiyonel analiz, Eric Berne tarafından geliştirilmiştir. Kişilerin karar alırken, kendilerinde varolan inançlarından hareket ettikleri fikri üzerine kurulmuştur. Kişiler arasındaki sorunlar, kişilerden birinin inançlarının artık mantıklı olmaması ve arzu edilmeyen sonuçlara neden olacağının gözükmesi halinde ortaya çıkmaktadır. Bu mantık dışı inançları belirlemek, “değişim” için gerekli olan bir manivela dayanağı gibidir. Çünkü “kararlılık” için, yeni bir denge kurulması zorunludur.


Bunun başarılması için, kişinin üç ego durumunu tanır hale gelmesi gerekir:
Birincisi, “ebeveyn” ego durumudur. Kişinin anne ve babasından aldığı kaynaklardan beslenmektedir. Hem olumlu ve koruyucu ebeveyn özelliklerini hem de eleştirel ve olumsuz ebeveyn özelliklerinin içselleştirilmesini kapsayabilir.
İkincisi, “yetişkin” ego durumudur. O anki bilgilere ve gerçekliğe dayanan kararlar alır. Tarafsız bir şekilde çalışır.
Üçüncüsü, “çocuk” ego durumudur. Duygusal ve spontan yanlarımızla ilişkilidir. Çocuk ego durumunun iki bileşeni vardır: “Doğal Çocuk”, araştırmaya ve eğlenmeye açıktır. Toplumun kültürel sansüründen uzaktır. “Uyumcu Çocuk”, kişiler arası etkileşimler aracılığıyla kendini başkalarının beklentilerine göre ayarlamayı öğrenmiştir.

Grup terapisi ortamında bu yaklaşım, üyelerini çeşitli farkındalık düzeylerine ulaştırır. Üyeler varolan sorunlarının ve varolan çözüm yollarının farkına varmalıdır. En önemli şey, kişiler arası etkileşimde kişinin hangi ego durumunu kullandığını ve bu ego durumunun uygun olup olmadığını öğrenmektir.
Bu başarıldığında, kişiler kendi duygu ve davranışlarında değişiklikler yapabilme fırsatı elde edeceklerdir.
Kişinin kendi yaşam yazgısına müdahale etmesi ve kişisel hedeflerine ulaşmasının nasıl engellendiğini görmesi, değişimin gerçekleşmesi ve “yeni bir yaşam üslubunun” geliştirilebilmesi        için kaçınılmazdır.
(Scott Simon Fehr, Grup Terapistleri İçin Rehber Kitap, Sistem Yayıncılık)


NLP İle Ruhsal Gelişim/Cengiz Erengil/Akis Kitap
Dahi Beyin Blog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder