Güçlü Yönlere Odaklanmanın Kaldıraç Etkisi

İşte ya da hayatta başarılı olmak için enerjimizi zayıf yönlerimizi geliştirmeye mi yoksa güçlü yönlerimizi daha da güçlendirmeye mi odaklamalıyız? Odağımız gerçeğimiz olacağından ve yanlışa odaklanmak enerjimizi çalarken, doğruya odaklanmanın yaratacağı kaldıraç etkisi Arşimet’in metaforundaki gibi dünyayı yerinden oynatmayı olanaklı hale getirebilir.

Herkesin farklı alanlarda ve farklı derecelerde doğuştan getirdiği yetenekleri olduğunu biliyoruz. İşin ilginç yanı, yetenek alanlarımız güçlü olduğumuz alanlar ile çok yakın ilişki içinde. Yetenekli olduğumuz alan aynı zamanda güçlü olduğumuz alan. İnsan her alanda başarılı olamayabilir; işte başarısız olduğu alan, genellikle güçsüz olunan alandır. Kişi ancak güçlü olduğu alanda çalışırken hırslı, cesur ve özgüveni yüksek haldedir. Peki, bu durumun nedeni nedir?

Başarının Beyindeki İzleri

Konuya çeşitli açılardan bakmak mümkün iken özellikle biyolojik temelli araştırmalar çok önemli açıklamalarda bulunuyor. Beynin yapısı ve nöronların işleyişi açısından bakarsak, yeni şeyler öğrenirken ya da yeni fikirlerle karşılaştığımızda, beynimizde yeni sinaptik bağlantılar oluşmaya başlıyor. Bir başka deyişle doğa, bol sinaptik bağlantılarınızın olduğu beyin bölgelerinde yeni sinaptik bağlantılar oluşturmayı kolayca gerçekleştirmemize olanak sağlıyor. Bu sayede güçlü olduğumuz alanlarda öğrenme ve gelişmeye yatkın ve açık oluyoruz. Böylece güçlü olduğumuz yerde en fazla gelişmeyi göstermemiz olanaklı hale geliyor ve belirli bir konuda veya işte, sürekli olarak kusursuza yakın performans oluşturmamız mümkün olabiliyor. Nitekim başarılı insanların ortak özelliği de hangi özellikleri iyiyse, enerjilerinin ve güçlerinin önemli bir kısmını söz konusu özelliklerini daha da güçlendirmeye odaklamış olmaları. Zayıf alanları güçlendirmek, bu yönüyle zaman ve enerji israfına neden oluyor. Olumsuzlukları gidererek olumluya daha kolay ulaşamıyoruz.

Güç Bende Artık!

Ünlü yönetim düşünürü Peter Drucker 1966’da yayınlanan “The Effective Executive” isimli kitabında güçlü yönlere odaklı başarının önemini fark etmiş olarak etkili yöneticilerin kendi güçlü yönleri, üstlerinin gücü, meslektaş­larının gücü, kendine bağlı olanların gücü ve koşulların gücü ile başarılı olabileceklerinden söz ediyor. Pozitif psikolojinin öncü ismi Martin Seligman ise bireylerin iyi oldukları alanlar konusuyla psikoloji biliminin daha fazla ilgilenmesi gerektiğini söylüyor. Günümüze daha yakın çalışmalara baktığımızda ise Gallup’tan Clifton ve Buckingham’ın çalışmaları da iş yaşamında güçlü yönlere odaklı başarının öneminden söz ediyor.

Evet, günümüzün rekabetçi ortamı en kısa sürede kalabalıklardan sıyrılarak fark yaratmamızı bekliyor ve bunu ödüllendiriyor. Bu süreçte kendimizi geliştirmeyi ve yönetmeyi öğrenmek kaçınılmaz bir zorunluluk. Çocukluğumuzun çizgi filmi He-Man’in sihirli dönüşüm sözleri günümüzde iş başarısının sloganı olmaya aday. Öyleyse güçlü alanlarımıza odaklanarak “Güç bende artık!” diyelim.

Dr. Dinçer Atlı
dinceratli@gmail.com
Kaynak: www.gencgelisim.com