Kendini
kontrol etmeye başlamanın ilk basit adımı, alışkanlıkları tanımak, onların
huyunu, suyunu öğrenmek ve en kolayından en zoruna doğru uzanan bir terk etme
faaliyetine girişmektir Genç Dostum.
Alışkanlık Türleri Nelerdir?
Her yetişkin insan, tamamen alışkanlıklardan
oluşmuştur; ama çoğu bu durumdan habersizdir. Hatta alışkanlıkları olduğunu
bile kabul etmezler.
Alışkanlıklar fiziksel, duygusal ve
zihinsel olmak üzere üç ayrı bölüm altında incelenebilir. Bu üç merkez de
alışkanlıklarla doludur; her merkezin özelliği ve hızı farklıdır. En hızlı
işleyen merkez hangisidir dersiniz? Tabii ki duygu merkezi!
Bizler hepimiz duygu insanıyız. İlk
tepkiyi duygularımızla veririz. Daha sonra fiziksel merkez, en son olarak da
zihin merkezi devreye girer. Onun için derler ki, on defa düşün bir defa konuş.
Ya da öfkeli bir anında ilk tepkiyi vermeden önce yüze kadar say ki duygularını
bir an için de olsa devre dışı bırakabilesin.
Deniliyor ki: “İnsan bütün
alışkanlıklarını öğreninceye kadar kendini tanıyamaz.” Alışkanlıkların
gözlemlenmesi ve incelenmesi özellikle güçtür, çünkü onları görmek ve kaydetmek
için insanın bir an için bile olsa onlardan uzaklaşması, kurtulması gerekmektedir.
İnsan, belli bir alışkanlık tarafından yönetildiği müddetçe onu gözlemleyemez;
fakat ilk adımda güçsüz olmakla birlikte onunla savaşmak üzere onu hisseder ve
farkına varır. Bu nedenle alışkanlıkları gözlemlemek ve incelemek için insanın
onlara karşı savaşmaya çalışması gerekir.
1.
Fiziksel Alışkanlıklar
Fiziksel
alışkanlık ya da bağımlılık dediğimizde aklımıza ilk gelen şey hiç şüphesiz
sigara alışkanlığıdır. Bu konuyla ilgili yapılmış olan sayısız araştırma sigara
alışkanlığının vücutta yaratmış olduğu bağımlılığın en çok 20 günde
atılabildiğini söylemektedir. O halde bu bağımlılığın esas nedeni tamamen
psikolojik, yani zihinseldir.
Yaygın
olarak göze çarpan diğer fiziksel alışkanlıklar ise çay, kahve, içki, uyuşturucu
gibi zararlı maddeler, abur cubur yemek, sürekli televizyon seyretmek, kumar ve
oyun alışkanlığı gibi alışkanlıklardır. Bunlara ek olarak hiç farkında
olmadığımız ve kontrol etme ihtiyacı duymadığımız belirli hareketler ve tikler
de vardır.
Belli
bir çaba harcadığımızda fizik alışkanlıklarımızı yakalayabilir ve kontrol
altına alabiliriz. Zaten alışkanlıkların gözlemlenmesine ilk önce fiziksel
alışkanlıklardan başlamak gerekir. Önce bu alışkanlıklar tespit edilmeli daha
sonra ise bunun kökteki asıl nedenleri analiz edilmelidir.
2.
Duygusal Alışkanlıklar
Dünyada yaşarken üzerinde tecrübeler
yaparak bilgi edindiğimiz en esaslı kısım duygularımızdır. Bu bakımdan
duyguların çok iyi incelenmesi, denetlenmesi ve kontrol altına alınması gelişim
ve kendimizi tanıma bakımından çok yararlı olmaktadır.
Yaşam içinde aldığımız her türlü
etkiyi duygular kanalından geçirmek zorundayız. Yani bize gelen her türlü dış
etki, duygularımız üzerinde bir gerilim, bir baskı ya da bir gevşeme hali, bir
hoşluk meydana getirir. Duygularımız ne kadar esnek ve ince bir hale gelmişse
dış etkilerin varlığımız üzerinde meydana getireceği ıstırap da o kadar az
olacaktır. Oysa duygularımızda bir katılık, bir sertlik mevcutsa o zaman gelen
etkiler karşısında ıstırap çekeriz. İşte duygulardaki bu sertlik hali,
alışkanlıkların meydana getirdiği kalıplaşmış, işlekliğini kaybetmiş
durumlardır.
Bir Arap atasözü vardır: “Yağmur aynı yağmur ama bataklıkta dikenleri, bahçede ise çiçekleri büyütür.” der. Bize de gelen etki aynı etkidir ama duygularımız esnekse farklı tepki veririz, esnek değilse farklı tepki veririz.
Bir Arap atasözü vardır: “Yağmur aynı yağmur ama bataklıkta dikenleri, bahçede ise çiçekleri büyütür.” der. Bize de gelen etki aynı etkidir ama duygularımız esnekse farklı tepki veririz, esnek değilse farklı tepki veririz.
Herhangi bir olay karşısında
gösterdiğimiz reaksiyonları harekete geçiren ana unsur duygularımızdır. Bu
durumda biz duygularımızı nasıl şekillendirmişsek olaylar karşısında alacağımız
tavır da buna göre şekillenecektir. Örneğin, gurur, kibir, kıskançlık, öfke
gibi yerleşmiş duygusal alışkanlıklarımız varsa, bu alışkanlıklarımız olaylar
karşısında göstereceğimiz tavırları kontrol altına alır ve bizi istedikleri
gibi yönlendirirler.
Duygular alanında negatif duyguları
hemen ifade etme alışkanlığı ile savaşmaya çalışmak çok yararlıdır. Birçok
kimse, kötü hava hakkındaki duygularını ifade etmekten kaçınmayı çok zor
bulurlar. Bir şeyin ya da bir kimsenin, düzen veya adalet olarak
benimsediklerini bozduğunu hissettiklerinde, negatif duygularını ifade etmemek
insanlar için daha da zordur.
Negatif duyguları ifade etmemeye
karşı yapılan mücadele, kendi kendini gözlemleme için çok iyi bir yöntem olması
yanında aynı zamanda diğer bir özelliğe de sahiptir. Bu mücadele diğer
istenmeyen alışkanlıkları yaratmadan insanın kendisini ya da alışkanlıklarını
değiştirebileceği az sayıdaki yollardan birisidir. İşte bize bir ipucu! Bu
nedenle, kendi kendini gözlemleme ve kendi kendini inceleme başlangıçtan
itibaren negatif duyguları ifade etmeye karşı verilen mücadeleyle birleşmelidir.
3. Zihinsel Alışkanlıklar
Zihinsel alışkanlıklarımız bizde
yerleşmiş bulunan sabit fikirler ve önyargılardır. İnsanlar özellikle belli bir
yaştan sonra genellikle belirli bir düşünme biçimi ve yaşam görüşü elde eder ve
bunu hiç değiştirmek istemezler. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi kuşak
çatışmasıdır. Bu görüşlere ters bir durumla karşılaşıldığında hemen savunma
mekanizmaları devreye girer ve sabitlik korunur. Oysa her an her şey değişmekte
ve zaman ilerlemektedir. Bu kaçınılmaz değişime karşı gelmek mümkün değildir.
Çünkü bu durum varlığın doğasına aykırı bir durumdur.
Zihinsel düzeyde iyi kontrol
edilmesi gereken bir başka alışkanlık konusu da inançlardır. Hepimizin kendine
göre inançları bulunur. İnançlar sadece dini, manevi ya da felsefi anlamda ele
alınmamalıdır. Her konuda inanç haline getirdiğimiz düşüncelerimiz mevcut
olabilir. Bu inançlar da belli duygusal tavırlar gibi alışkanlık haline
geldiğinde bizi ele geçirebilir ve yönetebilirler.
Fiziksel, duygusal ve fiziksel olumlu alışkanlıklarımızı
koruyup olumsuzları bilinçli olarak değiştirdiğimizde istediğimiz şeyleri
mutlaka kendimize çekeriz. Olumsuz alışkanlıkları 21 günlük süreç içerisinde
önce terk edip daha sonrada değiştirebiliriz.
Verimli Ders Çalışmayı
Engelleyen Zararlı Alışkanlıklar Nelerdir?
Verimli ders
çalışmaktan alıkoyan zararlı alışkanlıklar her öğrencide değişebilmekle
birlikte en çok görülenler şunlardır:
·
Müzik dinleyerek çalışmak
·
Çalışma anında hayaller kurmak
·
Uzun süren telefon konuşmaları
·
Arkadaşlara “hayır” diyememek
·
Plansız, programsız çalışmak
·
Başarısız olunan derslerin dışlanması
·
Aşırı kaygı(güvensizlik)
·
Motivasyon eksikliği, isteksizlik
·
Günlük ayrıntılara boğulmak
·
Çalışmayı tamamlamadan bırakmak
·
Amaçları tam olarak belirlenmemesi
·
Dersler hakkında eksik bilgi, alt yapı eksikliği
·
Televizyona aşırı bağımlılık
·
Düzenli tekrarlar yapmamak
·
Zamanı denetleyememek
·
Yanlışlardan ders almamak
·
Çevrenin yüksek beklentiler içinde olması
·
Çalışma anında uygun dinlenme aralıkları
vermemek
·
Ailevi veya kişisel sorunlar içinde boğulmak
·
Gözlerini yapamadıklarına çevirmek
Verimli Ders Çalışma
Alışkanlıkları Nelerdir?
Verimli ders çalışmak için etkin, iyi
alışkanlıklar kazanmak gerekir. Başarılı olmanız ne kadar çok ders
çalıştığınıza bağlı değil, ne kadar verimli çalıştığınıza ve öğrendiklerinizi
nasıl kalıcı hale getirdiğinize bağlıdır. Bu yüzden verimli ders çalışma
alışkanlığı geleceğiniz için çok önemlidir.
Verimli ders çalışma alışkanlıkları kazanmak
için şu önerilere uymanız yararınıza olacaktır:
·
Amaçlarınızı,
önceliklerinizi belirleyin
·
Planlı
olun
·
Zamanınızı
iyi yönetin
·
Sorumluluğu
üzerinize alın
·
Verimli
çalışabileceğiniz zaman ve mekanları belirleyin
·
Verimi
azaltacak etkenleri ortadan kaldırın
·
Her
sorunun bir çözümü olduğunu düşünerek sadece çözüme odaklanın
·
Başaracağınıza
yürekten inanın
·
Dikkatinizi
uyanık tutun
·
Başladığınız
işi mutlaka bitirin
Alışkanlıkları Nasıl Değiştirebiliriz?
Alışkanlıkları değiştirmenin 6 basamağı vardır:
1.
Basamak:
Değiştirmek istediğin alışkanlığın adını koy, tanımla
2.
Basamak:
Kazanmak istediğin yeni alışkanlığı tanımla
3.
Basamak:
Nereden başlayacağını belirle
4.
Basamak:
Kimlerden yardım alacağını belirle
5.
Basamak:
Yeni alışkanlığı benimseyerek uygulamaya başla
6.
Basamak:
Yeni alışkanlık iyice yerleşinceye kadar 21 boyunca tekrar et
Bu aşamalar bilinçli olarak yapıldığında yeni
alışkanlık yerleşecek ve sana yeni kapılar açacak, yeni beceriler
kazandıracaktır Genç Dostum.
Veysel Yıldırım
KAYNAK: www.gencgelisim.com