Hayatın sahip olduğu tanım, bünyesinde barındırdığı
kurallarla belirginleşir. Bu tanımın içinde iyi, dürüst, ahlaklı, merhametli,
akıllı olmak gibi pek çok gereklilik vardır. Bu sebepten hayat, olabilirlikleri
ile olmazları mevcut fikirsel bir bütünlüktür. Yani hayatın kuralları, aslında
uyulması gereken halleri ifade eder.
Kurallara uymak insana sıkıntı verir. Çünkü belirgin insani
erdemlere sahip olabilmek, zor bir iştir. Kurallara uyum sağlayabilmek, aslında
böyle bir sıkıntıya karşı yeterince dayanıklı olmayı gerektirir. Hayatta dert
çekmiş insan, hayat ile her zaman için daha uyumludur. Böyle olgunlaşanlar,
hayatın tanımına ve insandan beklentisine uygun şekilde yaşarlar. Ve bu sayede
toplum içerisinde hep saygı ve sevgi duyulan karakterler olurlar. Aksi durumda
insan, küçük dertleri gereğinden çok daha fazla önemseyecek ve aslında olması
gerekenden çok daha mağdur bir görünüm çizecektir. Bu da onu oldukça bencil bir
yapıya büründürecektir.
Derde sabır gösteremeyen, onun karşısında ezilir. Bu
eziklik dertten bir an önce kurtulma ihtiyacını var eder. Dertten kısa yoldan
kurtulmak ise, aslında hata yapmaktır. Çünkü derdin tabiatında zaman içerisinde
var olma hali ve bu duruma sabır gösterme gereği vardır. Mesela fakir düşmüş
bir insan başına gelen sıkıntıya karşı sabredip çalışırsa, bir gün mutlaka belirgin
bir zenginliğe erişecektir. Bu derdin karşısında ezilip, ona karşı gerekli
sabrı gösteremezse, kısa yoldan zengin olmak isteyecek ve hırsızlık yapmaya
yönelecektir.
Dert Çeken ile
Çekmeyen Bir Olur mu?
Aslında hayat içinde benzer bir şekilde imtihan edilmeyen
hiç kimse yoktur. Yaşamında belirgin dert çekme riski ile karşılaşmamış bir
insan bulamazsınız. Ama herkesin karşısına çıkan derde verdiği tepki farklıdır.
Ve insan bu tepkilerin ortaya koyduğu sonuçlar itibari ile kendine bir isim
verir. İnsanın tanımı, hayatta karşısına çıkan dertlere verdiği tepkiler
sonucunda belirginleşir. Dert çekmemiş olan insan, her zaman için birilerine
dert olma derdindedir. Sorunları büyütür. Böylece kendisiyle bağlantısı olan
insanları da benzer şekilde etkiler. Yani onları da gereksiz yere sıkıntıya
sokar. Yönettiği ya da hayatına etki ettiği kim varsa, yaşamının biraz daha
zorlaşması yönünde yönlendirmelerde bulunur. Bencilliği ile etrafındaki
insanlara hep zarar verir. Güvenilmezdir. Yanında yer alan hiç kimseyi koruyamaz.
Çünkü korkaktır. Dertlerine sabrederek güçlü olan insan ise, hayatın koyduğu
kuralların verdiği sıkıntılara karşı her zaman dayanıklıdır.
Senin Derdin Dert midir Benim Derdim Yanında?
·
Eğer trafikte sıkışırsan sinirlenme. Dünyada
araba kullanmanın ne olduğunu bilmeyen çok kişi, araba kullanmanın ayrıcalık
sayıldığı çok ülke var.
·
Eğer işte kötü bir gün geçirirsen, yıllardır iş
bulamadan oturan perişan insanları düşün.
·
İlişkin kötü giderse, hiç sevememiş ve bu
sebepten de hiç sevilmemiş insanları düşün.
·
Bir hafta sonu daha geçti diye tasalanırsan,
çocuklarının rızkını çıkartmak için 3 kuruş paraya günde 12 saat, haftada 7 gün
çalışan kadınları düşün.
·
Dağ başında araban bozulur ve yürümek
mecburiyetinde kalırsan hemen öfkelenme. Bir adım atabilmek için her şeylerini
vermeye hazır kötürümleri düşün.
·
Sabah aynada saçında bir beyaz tel daha görürsen
tasalanma. Saçsızlıklarını dert etmeyi akıllarına bile getiremeyen, yaşam
mücadelesi veren kanser hastalarını düşün.
·
Hayatta gayesiz kaldığını düşünüp karamsarlığa
dalarsan, müteşekkir ol. Senin yaşadıklarını göremeyen, genç yaşta öldükleri
için senin kullandığın hiçbir fırsata sahip olamayanlar o kadar çok ki…
·
Eğer insanların cahilliklerinin,
düşüncesizliklerinin, duyarsızlıklarının ve hırslarının kurbanı olursan daha
kötüsü gerçekleşip senin de onlardan biri olabileceğini hatırla ve henüz onlar
gibi olmadığın için şükret.
Aytekin Mehmet Arslan
aytekinmehmetarslan@yahoo.com.tr
Kaynak: www.gencgelisim.com