Hiç
birimiz mükemmel değiliz, ama elimizden geleni yapmalı ve günden güne iyi olma
yolunda ilerlemeliyiz. Tabi ki sorunlar olabilir, inişler de çıkışlar da
olabilir. Eşim olarak seçeceğim kişinin bu anlamdaki yaklaşımını bilmek
istedim. Bu soruya Ahmet Bey; ‘buna ancak, o andaki duruma göre karar
verebilirim.
Ama şu bir gerçek ki, ben asla yüksek sesle, sinirlenerek karşılık
veren bir insan değilim. Her zaman için, sakin bir şekilde konuşarak çözüm
üretmek tercihim olmuştur. Çünkü ben 20’li yaşlarımda çok sinirliydim. Sinirimi
askerlikte yendim. Askerlik, hayatımda çok ciddi kararlar almama neden oldu’
diye cevap verdi.
Bu
cevap benim için tatmin ediciydi. Ben ufacık bir şeyi bile sorun haline getiren
biriyle olmak istemiyordum. Çünkü incir çekirdeğini bile doldurmayan
sebeplerle, ne çok yuvalar yıkılıyor, ne büyük kavgalar yaşanıyor. Sorunlu ve
dengeyi tutturamayan biriyle böyle şeyler yaşanması kaçınılmaz olur. Zaten
sorunlar, genellikle olayları büyütmekten ve geçmişteki konuları açıp ortaya
dökmekten kaynaklanır. Herhangi bir problem olduğunda, derhal müdahale edip
sonuca ulaşmak ve özellikle de eskileri karıştırmamak gerekiyor. Tabi o anda
tepkilerimizi kontrol edebilmemiz de çok önemli. Olayların üzerine; karşımızdaki
insanı incitmeden, kırmadan, esnek ve hoşgörülü bir tutumla, soğukkanlı bir
şekilde gitmeliyiz.
Bursa’dan
bir çift gelmişti. Söz konusu sorun telefonla aldatmaydı. Hanım, beyefendinin
telefonunda bazı nahoş mesajlar görüyor ve sorguladığında mesajların ortak
tanıdıkları bir hanımdan geldiği anlaşılıyor.
Beyefendi
olayı şöyle anlatmıştı: “Tanıdığımız bir bayandı. Bana birkaç kez mesaj attı.
Ben de birkaç kez yanıt vermek zorunda kaldım. Ama olayın böyle bir boyut
kazanacağını hiç düşünmemiştim. Defalarca uyardım, ‘bu doğru değil, benden uzak
durun’ dedim, ama kadın devam ettirdi.” dedi.
Fakat
eşi hanımefendi bu olaya takılmış durumdaydı. Beyefendi her ne kadar benim için
‘böyle bir şey yok, bitti’ dese de, hanım eşinin, mesajlara cevap vermesini
içine sindiremiyor, olanları kabullenemiyordu.
Beyefendi
ise; ‘mesajlar geliyordu, ben de bir tepki olsun diye, bir daha rahatsızlık
vermesin diye karşılık verdim. Ama kadın beni bırakmadı. Hatta beni sevdiğini
ve birlikte olmak istediğini söyledi’ diye olan biteni açıkça anlattı.
Bu
çift bana geldiğinde, ayrılmaya karar vermişti. Fakat özüne baktığımızda, bu
olay aslında incir çekirdeğini bile doldurmayan bir sebepti. Bu arada cep
telefonlarının, erkekleri ve kadınları tahrik ettiğini kabul etmek gerekiyor.
Ufacık bir merakla başlayan diyaloglar insanları yanlış yerlere götürebiliyor.
Hanımefendiyle
görüşmemizde ‘eşiniz böyle bir olayı devam ettirmek istememiş ve tepkisini
ortaya koymuş. Bütün samimiyetiyle olanları anlatıyor, kendini ifade ediyor. Bu
durumda sizin anlayışlı olup, geniş düşünüp, evliliğinizi kurtarma yoluna
gitmeniz gerekiyor. Eşinize haksızlık etmeyin’ dedim. Daha sonra beyefendinin
de destekleriyle orta noktayı bulduk ve hanım ikna oldu. Birlikte bu sorunun
üzerine gitme kararı aldılar.
Tabi
olayın arka planını incelediğimizde hanım da eşine karşı bir güvensizlik
oluşmuştu. Fakat beyefendi kendini açıkça ve tam olarak ifade etmişti.
Böyle
basit bir meseleden dolayı, yuvaları dağılma noktasına gelmişti. Ama
birbirlerini sakin bir şekilde dinleyip, konuştuklarında sorun çözüldü. Şimdi
mutlular ve olaylara daha sakin yaklaşarak, anlaşmaya çalışıyorlar.
150 Soruda Evlilik/Fatma Taş/Akis Kitap
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder