Toplu Olarak Aydınlanmış İnsanlar: Kızılderililer



Tarihte en çok hayıflandığım gelişmelerden birisi Kızılderilerin toplu katliamlarıdır. Eğer katledilmeseler ve etkin bir topluluk olarak sosyal hayatiyetlerini sürdürebilselerdi şu an insanlığın farklı bir yerde olabileceğine inanıyorum.

Hayatla, ruhla, insanla bu kadar barışık olabilmiş, kendilerini keşif yolculuklarında sonuca ulaşıp dingin bir ruha kavuşabilmiş başka bir topluluk yok. Belki peygamberlerin ilk inananları ile kurduğu bağla gerçekleşen aydınlanma benzeri bir durum örnek teşkil edebilir onların ruh hallerine.
Hadi ben sözü fazla uzatmayayın, sözü o güzel insanlara bırakalım.

·   Dinle, yoksa dilin seni sağır edecek.
·   Saygı, bir kişiyi duyuluncaya ve anlaşılıncaya kadar dinlemektir. Ancak bu şekilde Kızılderililerin gayesi olan denge ve uyum gerçekleşme imkanı bulur.
·   Aşkı tanıdığında, Yaratıcı’yı da tanırsın.
·   Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda; ama kayadan bile kuvvetli…
·   Senin vicdanın senden başkasını temsil edemez.
·   Hepimiz biliriz. Yeryüzü insanlara ait değildir, insanlar yeryüzüne aittir. Her şey kan bağının bir aileyi birleştirmesi gibi tek ve birdir. İnsan hayatın ağlarını öremez. O bu ağlar içindeki bir ipliktir sadece. Bu ağa her ne yaparsa, kendine yapmış sayılır.   
·   Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce daima kendi makoseninin içine bak!
·   İhanet arkadaşlık zincirini karartır; fakat vefa onu her zamankinden parlak yapar.
·   Tüm kuşlar, aynı türden olsalar da birbirinin aynısı değildir. Bu, hayvanlar ve insanlar için de geçerlidir. İki kuşun, iki hayvanın veya iki insanın birbirinin aynısı olmamasının sebebi her birinin kendine has ve hür bir benliğe sahip olması, bu benliğe dayanmasıdır. 
·   Bir kere "Al şunu" demek, iki kere "Ben vereceğim" demekten iyidir. 
·   Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır.
·   Bir çocukken, paylaşma hakkında her şeyi biliyordum. Uygarlaştığımdan beri bu erdemi unuttum.
·   Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım.
·   Fakir olmak, şerefsiz olmaktan daha küçük bir meseledir.
·   Gözlerde yaş yoksa, ruh gökkuşağına sahip olamaz.
·   Allah’ın kelimeleri meşe yaprağı gibi sararıp düşmez; cam yaprağı gibi ilelebet yeşil kalır.
·   Günümüzde insanlar bilgiyi arar oldu, hikmeti değil. Halbuki bilgi mazidir, hikmet ise istikbal.
·   Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz.
·   Yapmamız gereken, her şeyi eski sadeliğine döndürmektir. Böylece bozulan düzenimiz yeniden kurulacaktır.
·   Biz uyurken, melekler ruhlarımızla sohbet eder.
·   İlkbaharda usul usul yürü; toprak ona hamiledir...
·   Bir beyaz ordu Kızılderililerle savaşır ve kazanırsa bunu adı zaferdir. Kaybederse bunun adı katliamdır.
·   İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez.
·   Bir düşman çok, yüz dost azdır.
·   Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka şey değildir. Hava ya bulutlu olacaktır, ya da güneş açacaktır.
·   Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü! 
·   Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder. 
·   Yeryüzünün her parçası benim insanlarım için kutsaldır. Biz yeryüzünün bir parçasıyız, yeryüzü de bizim bir parçamız.
·   Gözün ile değil, yüreğin ile hüküm ver.
·   Şeytan hakkında konuşmayın. Gençlerin kalbinde merak uyandırır.
·   Unutmayın, çocuklarınız sizin değildir. Onu Yaratıcı’dan ödünç aldınız.
·   Sevgi ile yorulmadan ilerleriz. Sevgi ile, sadece onunla başkaları için fedakarlık yaparız.
·   Yeryüzündeki her şeyin bir amacı, her hastalığın çaresi olan bir tohum, her insanın bir görevi vardır. Bu Kızılderililerin varlık kuramıdır.
·   Artık topraklarımızın daha kıymetli, bunun farkındayız. Beyaz adam onun değerini bilmediğimizi düşünüyor; fakat biz toprağın ölümsüz olduğunu ve onu feda ederek karşılığında ele geçirdiklerimizin ise kısa bir süre sonra tükenip yok olacağını biliyoruz.
·   Yalan tohumdur. Bire kırk verir. Verdiği kırkın her biri bir tohumdur ki bire kırk verir.
·   Bilgi de tohumdur. Bire yüz verir. Verdiği yüzün her biri bir tohumdur ki; sana bilgelik, torunlarına da ilham verir.
·   Zeka sudur. Tohumları yeşertir. Yalanı da bilgiyi de...
·   Yetenek topraktır.
·   Ne ekersen onu biçersin. Ekmezsen üzerinde ayrık otları biter.
·   Emek güneştir. Tohuma da, suya da, toprağa da hayat verir.
·   Kader çadırındaki kilimdir. İpliğini Ulu Manitu verir, sen dokursun. Deseni sendendir, renkleri Tanrı'dan.
·   Şans doğal gübredir. Ne zaman nereye düşeceği belli olmaz. Kilimine düşerse kirletir. Desenini değiştirir. Her şeyi kirletir. Oysa toprağına düşerse besler.

Kaynak: Kendini Keşfet / Adem Özbay / Akis Kitap
Dahi Beyin Blog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder