Sürekli gelişen, modernleşen dünyamızda
ihtiyaçlarımız adına yeni arayışlar içinde daha etkin ve modern çözümlemeler
yapılmaktadır. AR-GE denilen birimlerin fonksiyonlarının farkına varılarak, bu
konuya standart üretim süreçleri içerisinde daha geniş yer verilmeye
başlanmıştır. Bu birimlerin kapasitelerinin genişlemeye başlaması, üretilen
ürünlerin daha da geliştirilebilmesini sağlamaktadır. Artık firmalar AR-GE’ye
ayırdıkları bütçeler ile karşılaştırılır hale gelmişlerdir.
Rekabet şartlarının zorlaştığı, şirket
birleşmelerinin, holdingleşmelerin arttığı bir dönemde, daha küçük çapta üretim yapan firmaların da bu
değişim ve gelişime uyum sağlama zorunlulukları vardır.
Bu aşamada rekabet edebilmek için üretim
zincirinin, ayrıca kalite yönünden yorumlanmasına ihtiyaç vardır. Toplam kalite
yapılan işin, mümkün olduğunca detaylandırılarak bütün küçük parçaların sonuca
ulaşmada olmazsa olmazı gibi düşünülerek, yani tüm detaylara gereken önemin ve
hassasiyetin gösterilerek ayrı ayrı tüm
safhalarının başarı ile sonuçlandırılması demektir.
Elde edilen kaliteli hizmet ya da ürünün
sürekliliğini sağlamak, geçirilen bütün aşamaların aynı şekilde tekrar
edebilmesi için bu işlem basamaklarının bir metoda dönüştürülerek standart tip
ürün ya da hizmet elde edilebilir.
Her kurulan işletmenin doğal olarak üreterek
büyümek, gelişmek gibi bir amacı vardır. Başlangıçta yapılan isabetli, sağlıklı
bir fizibilite sürecinin ardından çalışmaya başlayan, doğru projelendirilmiş
bir işletmenin, çarklarının dönmeye başlaması ile birlikte üretim süreci
başlamıştır.
İşletme, faaliyet gösterdiği alanda ürettiği
ürünlerin tüketiciyle buluşması ile birlikte,
bir üretim ve satış sirkülasyonu oluşturmuş, gelişerek belli bir büyüklüğe ulaşmıştır.
Bundan sonra ikinci zorlu bir sürece girilmiştir.
İşletmenin büyümesi gelirlerinin
artmasını sağladığı gibi, aynı şekilde giderlerin de düzenli olarak
yükselmesine sebep olmuştur. Daha yüksek bir ciro ile gelişen işletmemizin gelir-gider dengesinin sürekliliğini sağlayabilmek için, istikrarlı satış
kaynakları bulmak ve değişen piyasa şartlarına uyum sağlamak önemli bir problem
haline gelmiştir.
Yapılan üretimin gelecekte ne durumda
olabileceği, üretime destek olabilecek ya da geçiş yapılabilecek yan
sektörlerin araştırılması, işletmenin muhtemel rakiplerine göre pozisyonu gibi
konular uzun vadeli stratejik çalışmalar ile belirlenebilir.
Elde edilen tecrübeler, zamanın getirdiği
değişimler ve gelişmeler ile birlikte mevcut çalışma metodları daha da
zenginleştirilerek kaliteli üretim güncel ve sürekli hale getirilebilir…
Ahmet Fevzi Üçer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder