Hayat
10 vitesli bir bisiklettir, hiç kullanmadığımız birçok vites var.
Charles
M Schulz
Hakkında en az bilgi
sahibi olduğumuz zihnimizi en çok kullandığımızı biliyor muydunuz?
Evinize yeni bir
bilgisayar veya herhangi bir elektronik alet aldığınızı düşünün, onu ilk kez
ambalajından çıkartıp, kutusunun kapağını açıyorsunuz. Aldığınız eşyanın
parçaları ile karşılaşıyorsunuz, kimi parçalar plastik ambalaj içerisindeyken,
bazıları ise polisitren içine sarılmış. Oradakiler aklınızı karıştırırken
birdenbire bir şey fark ediyorsunuz. Birkaç dakika içinde hayatınızın en önemli
parçalarından biri olacak, bir elektronik alete ilk kez bakıyor ve onunla
tanışıyorsunuz. Kutunun içinde bu parçaları nasıl bir araya getireceğinizi
anlatan bir kılavuz buluyorsunuz. Bu sayede nasıl başlayacağınızı ve bu aletten
en iyi performansı nasıl alabileceğinizi öğrenmek için ilk iş olarak bu kılavuzu
elinize alıyorsunuz.
Çoğumuz bir senede
birkaç kez bu tür bir deneyim yaşarız. Kimi zaman bilgisayar, kimi zaman
telefon, kimi zaman bir sinema sistemi… Önce aldığımız ürünün nasıl
çalışacağını öğreniriz. Eğer ürün bir fotoğraf makinesi veya kamera ise onu en
iyi şekilde kullanmak için kurslara bile katılırız. Daha iyi fotoğraflar çekmek
için her türlü yöntemi deneriz.
Arabamızda yanan bir
ışığın ne anlama geldiğini öğrenmek için bile öncelikle kullanma kılavuzuna
bakmak zorundayız. Aslında gençlerimizin bazılarının okul kitapları dışında
belki okuduğu tek kitap bu kılavuzlar oluyor. Bunlarında ötesinde, arabayı
kullanabilmemiz için ehliyet almamız ve bir dizi sınava girmemiz gerekiyor.
Arabayı kullanmadan motoru hakkında bilgi ediniyoruz. Eğer arabamızı en iyi
şekilde kullanmak istiyorsak, ona düzenli benzin, su ve yağ koymalıyız. Ona en
iyi şekilde bakmalıyız.
Konu zihnimize
geldiğinde ise, hayatta en çok kullandığımız şey olmasına rağmen, arabamızın
motoru kadar önem vermiyoruz ona. Hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz.
Zihnimiz hayata gözümüzü açtığımız andan itibaren ilk deneyimlerimizden beri
yanımızda olan ve durmadan çalışan, bizimse nasıl çalıştığını hiç
düşünmediğimiz bir parçamız. İnsanların çoğu için bu önemli olmasa da, öğrenim
hayatında başarı hedefleyen bir öğrenci için zihnini en etkin şekilde
çalıştırabilmek ve yeniden kurmak en önemli unsurlardan biridir. Zihnimizi
etkili bir şekilde kullanmak için bir kılavuza elbette bir kamerada veya fotoğraf
makinesinde ihtiyaç duyduğumuzdan daha çok ihtiyacımız var.
Zihninizi
İçinde Bulunduğu Kutudan Çıkarın
Zihninizi ilk kez satın
aldığınız kutunun içinden çıkardığınızı düşünün. Önce onun parçalarını
öğrenmeliyiz. En önemli parça elbette beyindir. Farz edelim ki, beynimizin içinde bulunduğu
sert kafatasını açıp neye sahip olduğumuzu görüyoruz. Grimsi, kaygan, hafifçe
sallanan bir doku parçası. Eğer onu elimize alabilme imkanımız olsaydı, çok
ağır bir kütle olmadığını fark edebilirdik. Hiç kuşku gözetmeksizin dünyadaki
en komplike makineye bakıyor olacaktık. Hidrolik sistem, telefon ağı, sünger,
bir şehir ve elbette bir bilgisayar ile karşılaştırılabilir beynimiz. Ancak bunların
her birinden yapısı, kapasitesi ve gücüyle çok daha karmaşıktır. Son yıllarda
beynin karmaşıklığının yanı sıra nasıl çalıştığına ilişkin birçok bilgi
edinilmiştir. Zihnimizin nasıl çalıştığı ve nasıl güçlenebileceğine dair
yeterli bilgi ve donanıma sahibiz artık.
Sağlığımız hakkında bir
uyarı ile başlamak yerindedir. Bir cümleyle özetlemek gerekirse, her şey temel
ihtiyaçlarımızdan olan beslenme üzerine dayanır. Sağlıklı bir beslenme ile beynimize
her zaman iyi bakacağımız garantilenir. Elbette sadece yemek yiyerek daha zeki
olunmaz. Beynimize ve zihnimize bakmanın en kolay yolunun beslenme olması garip
gelebilir. Ancak gizemli beynimize bakmanın diğer farklı yollarını
öğrendiğinizde, en basitinin beslenme olması size çok yardımcı olacaktır.
Profesör Susan Greenfield bir seminerinde popüler
bilimin tamamen doğrulara ulaşamasa da, beynimizin içinde neler olup bittiğine
dair bilgi edinebildiğini vurgulamış, bunun da zihni bileyip daha ileri gitmek
için yeterli olduğunu savunmuştur.
Günümüzde bilgiye
ulaşmak bu kadar kolayken, beynimizi ve zihnimizi kullanmayı öğrenme isteğimizin
hâlâ bu kadar az olması elbette çok üzücü. İnternet bilgiye ulaşmanın en kolay
yoluyken, bu konuda daha güvenilir kaynakları da daha zahmetli diye unutmamak
gerekir. Bu konuda yazılan kitaplar, dergilerle birlikte, artık bu konuda
öğrencilere yardımcı olan koçlar var. Zihin, beyin ve öğrenme üçgeninde
bilinçsizce çırpınmak yerine, doğru kılavuzla hızla yol alma zamanı! Zihnimizi
içinde bulunduğu kutudan çıkarabilmek için haydi zihnimizi kullanma kılavuzu
edinmeye…
Cemal
Kondu
Kaynak: www.gencgelisim.com