Değerler, bizi
biz yapan, yaşamımızın ve bakış açımızın yönünü belirleyen hazinelerimizdir. Bu
hazineden vazgeçmek kişinin kendisinden vazgeçmesine eş değerdir.
Sahip
olduğumuz değerleri taşımasaydık şu anda nasıl bir yaşam sürüyor olurduk?
"Değer" kelimesinin sözlük anlamı,
"Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği
karşılık kıymet, bir şeyin ya da şahsın taşıdığı yüksek ve yararlı nitelik ya
da kıymet" olarak verilmiştir. Değer kelimesini psikolojik açıdan ele
aldığımızda, düşünce, eylem işlem ya da nesnenin insan için taşıdığı önemi
belirleyen, niteliğe ve niceliğe ilişkin inançlardır şeklinde tanımlayabiliriz.
Değerler,
yaşamdaki duruşumuzu belirler. Hangi değerlere sahip olduğumuzdan çok, bu
değerlere ne anlam yüklediğimiz önem taşır. Değerlerimizin onore edildiği
ortamlarda kendimizi mutlu, rahat ve güvende hissederiz; ancak değerlerimizin
tehdit gördüğü ortamlarda savunma mekanizması geliştiririz…
Bir değerimize
karşı tehdit hissedersek ya bulunduğumuz ortamdan kaçınma davranışı sergileriz
ve içimizde negatif duygular biriktirmeye başlarız ya da hırçın davranışlar
ortaya koyarak bizim için önemli olan şeyin ne olduğunu ifade etme ve
karşımızdaki kişiyi buna ikna etme çabası içinde oluruz.
Varoluşumuzun
anlamını değerlerimizle açıklarız. Kimimiz için saygı, kimimiz için sevgi,
kimimiz için şefkat, kimimiz için adalet önem taşır. Bu değerlerin bizim için
önemini keşfetmek kendimizi daha iyi tanımamızı ve bizim için işimizde,
yaşamımızda ve ilişkilerimizde neyin daha vazgeçilmez olduğunu fark etmemizi
sağlar.
Bununla
birlikte tüm yaşam alanlarında (sosyal, iş, aile, duygusal ilişkiler) farklı
değerlere sahip ya da aynı değere farklı anlamlar yükleyen kişilerle birlikte
oluruz. Karşımızdaki kişinin yaşamını üzerine kurduğu ve vazgeçemeyeceği
değerleri bilmek, ilişkilerimize duyarlılıkla yaklaşmamızı mümkün kılar. Saygı
değeri birinci sırada yer alan birinin, diğerleriyle iletişiminde bu konuya
hassasiyet gösterdiğinin farkında olursak onunla kurduğumuz iletişimin
kalitesini korumak ve onunla anlaşmak kolaylaşır.
Unutmamak
gerekir ki; sahip olduğumuz değerler "verdiklerimiz" kadar
"beklediklerimizi" de ifade eder. Adalet değeri yüksek olan bir
kişinin adil davranmayıp kendine adil davranılmasını beklemesi kişinin iç
iletişimini olumsuz yönde etkiler. Bu iki kavram arasındaki tutarlılık dengeli
bir yaşam sürmemizi kolaylaştırır.
Farklı
değerlere sahip olduğumuz kişilerle çatışmalar yaşayabiliriz. Değerin aynı
olması, ancak kişilerin o değere yüklediği anlamın farklı olması dahi çatışmaya
sebep olabilir. Bu noktada farklılıkları kabul etmek ve birlikte çalıştığımız
kişilerin, çevremizdeki insanların değerlerine saygıyla yaklaşmak
ilişkilerimizi pozitif yönde etkiler.
Kendi
değerlerini bilen ve bu değerleri koruyan kişi kendi olmayı başarabilen
kişidir. Çünkü değerler, bizi biz yapan, yaşamımızın ve bakış açımızın yönünü
belirleyen hazinelerimizdir. Bu hazineden vazgeçmek kişinin kendisinden
vazgeçmesine eş değerdir.
İrem Erol
Dahi Beyin Blog