Sinir
hücrelerinin bağlantı noktaları olan sinapsları, aksonları ve dendritleri
incelemenin öneminden bahseden nörologlar; aynı zamanda sinir hücrelerinin
öneminden bahsetmişlerdir. Ama sinir sistemi 21. yy’a girdiğimiz halde hala tam
olarak çözüme kavuşmuş değildir. Sinir sisteminin çözümü ise sadece
nörologların değil, tüm bilim uzmanlarının işine gelecektir. Zeka düzeyi yüksek
insanlar isteyen eğitimcilerin, hastalıklar konusunda ilerleme kaydetmek
isteyen mikrobiyologların, genetiksel faktörleri inceleyen genetik
uzmanlarının… Bu ve buna benzer ifade açılımlarını uzatmamız mümkündür.
Sinir hücresi
ve zeka kavramlarının açıklık kazanması bütün bilimsel ifadeler için önemli
olmakla beraber, muhtemel ifadeler çerçevesinde en önemli olarak ele alınan
bilimsel çerçeveler bütünü ise “eğitim” ifadesi altında bir araya
getirilmiştir. “Zeka ifadesinin çözüm bulması demek, eğiticimler için çölde su
bulan biri kadar önemlidir” dersek yanlış bir ifade kullanmamış oluruz.
Düşünsenize, zekanın çözüm bulması ile beraber iyi yetişmiş ve medeniyet düzeyi
yüksek nesillere doğru hızlı bir ilerleme kaydederek ulaşılmış olacaktır.
Konunun önemi
yüzlerce yıldır bilinmekle beraber, tam açıklığa hala kavuşturulabilmiş
değildir. Ancak Stanford-binet zeka testinin bulunmasından bu yana olaylar daha
da değişik boyutlara ulaşmanın hazzını yaşamaktadır. O zaman diliminde
bahsedilen ifade şekli, tekli zeka modellemesi şeklindeydi. Ancak eğitim
uzmanlarının çalışmalarını yoğunlaştırması ile beraber, insanların daha
kapsamlı olduğu ve bu tek tip model yerine daha geniş boyutları olan ifadeye
sahip olduğu şeklindeydi. Kimi insan vardır, resime karşı gelişim
göstermektedir; kimi insan vardır, mantıki yönü gelişmiştir; kimi insan vardır,
sosyal yönü gelişmiştir; kimi insan vardır, kinestetik olarak gelişmiştir… Bu
ve buna benzer ifadeleri uzatmamız mümkündür. Şu anki çalışmalardan
anlaşılacağı üzere sekiz farklı zeka modellemesi ortaya konulmuş durumdadır.
Eğitimcilerin
ifade şekilleri, bu son çalışmalarla beraber hem yön ve hem de yöntem
değiştirmiştir. Daha önceleri tekli zeka modelini benimsemiş olan eğitimciler,
ifadenin basit olmadığını daha iyi kavramışlardır. “Bir çocuk illa matematik
dersine ilgi duyacaktır” diyen eğitim uzmanları bu ifadelerden sonra
demişlerdir ki: “hayır, bir çocuk hangi yönde kabiliyet gösteriyorsa o yönde
eğitilmelidir.” Doğru olan bu ifade gelişmiş ülkelerin eğitim bünyeleri
içerisine oturmuş durumdadır. Ana sınıfından itibaren çocuğun kabiliyetine
bakılmakta ve daha ileri ki yıllarda bu yönde çocuğa eğitim uygulanmaktadır.
Böylece sağlıklı nesiller yetiştirilmektedir.
Ben eğitim
ifadesi içerisinde kendi düşündüğüm bir tarzı daha önceki yazılarımda sundum;
bu ifadeye tekrar yer vermenin önemli olduğunu düşündüm. Benim ifade şeklimde
çocuklar zeka modelinden sadece birinde değil, hepsinde belli oranda gelişme
göstermelidir. Bu gelişim belki birinde fazla, birinde az olmalı; ancak
hepsinde de gelişim göstermelidir. Ben bu ifadeyi kullandığım zaman
diyebilirsiniz: “siz daha önceki modeli mi kabul ediyorsunuz?” Tabi ki hayır.
Daha önceki modellemelerde verilen ödevlerde konu tamamen tek derse yönelikti,
şu anki modelde de öğrencinin gelişim düzeyine uygun zeka modellemesine göre
yine tek bir ifadeye yöneliktir. Benim ifademde ise bir ödev verildiği zaman
birden çok ifadeyi ve beceriyi bünyesinde taşıması şeklindedir. Yazı ve anlatım
olmalı ki dilsel zeka; resim olmalı ki görsel zeka; mantıksal verilere uygun
olmalı ki mantık ifadesi… Bu ve buna benzer ifadeleri çoğaltmamız mümkündür.
Bu ifadenin
derste en iyi uygulama karşılığı ise beyin fırtınası olarak karşılık bulmuştur.
Daha çok fen derslerinde uygulanan, ancak bütün derslere uyarlanabilecek beyin
fırtınasında amaç, bilinen bir konuda
öğrencilerin karşılıklı tartışmasıdır. Bu tartışma ifadesini geniş boyutta ele
alsak ve öğrencileri gruplara ayırsak, her gruptaki öğrencilerin bir zeka
modeli ön planda olsa… Tartışma sürerken her grup diğer grupların düşünce
şeklini görecek ve sonuç itibarı ile de öğrenciler bütün zeka modellemelerinde
gelişim gösterecektir. Bu modelleme ifadesinde aynı zamanda öğrenciler tartışma
kurallarına uyarak empatiyi geliştirecektir. Bu ifadeyi eğitimciler
uygulamaktadır; ancak bir farkla, öğrencinin gelişim gösterdiği zeka
modellemesi ön planda tutulmadan bu olay yapılmaktadır. Bu ifadenin başarılı
olacağını düşünmekteyim, denemekte de fayda görmekteyim…
Lütfi ŞAHİN
Kaynak: www.gencgelisim.com