Öğrencilerin Oturma Düzeni

Kuşkusuz ki, çoğu öğretmen, öğrencilerini, oturma yerlerini kendileri seçmeleri için serbest bıraktığında, kimi öğrencilerin sınıfın hep ön kısmına, kimi öğrencilerin hep ortasına, kimi öğrencilerin ise hep arka kısımlarına oturduklarına şahit olmuştur.

Sommer,  tarafından yapılan bir dizi araştırmayla, öğrencilerin yan yana dizilerek oturduğu tipik bir sınıf düzenlemesinde, ön sıralardaki öğrencilerin ders içi etkinliklere öteki herhangi bir sıradaki öğrencilerden daha çok katıldığını ortaya koyan bulgular elde edilmiştir.
İkinci derecede en çok derse katılanlar, duvar kenarında oturan öğrencilerdir. Araştırmacılar, katılımın en çok sınıfın ortasında yoğunlaştığını, duvar kenarında oturanlar hariç, yanlara doğru azaldığını göstermektedir.
Öğretmenin katıldığı, “O” ya da “U” benzeri bir düzenlemedeki küçük grup çalışmalarında, çoğu öğrenciler, öğretmenlerinin iki yanındaki sandalyeyi boş bırakmayı tercih ederler. Öğretmen yanındaki boş sandalyeye oturmaları için ısrar ederse ya da kendisi gidip iki öğrenci arasındaki boş bırakılan bir sandalyeye oturursa her iki yanındaki öğrenciler ihtimalle tüm ders boyunca sessiz kalmayı tercih edeceklerdir. Yetkili bir eleman olarak öğretmenin varlığı, ikinci derecede elemanlar olan öğrencilerin donup kalmasına neden olmaktadır.
Buraya kadar yapılan açıklamalardan insanların sözsüz iletişimi, Miller’in belirttiği şu nedenlerle kullandığı ortaya çıkmaktadır:
•      Sözcüklerin sınırlılığı vardır.
•      Sözsüz işaretler güçlüdür.
•      Sözsüz mesajlar daha inanılır ve güçlü olurlar.
•      Sözsüz işaretler, açıklamakta güçlük çekilen duyguları daha kolay ifade edebilir.
•      Karmaşık mesajları göndermede yardımcı olacak ayrı bir kanala ihtiyaç vardır.
Öğretmenler, öğrencilerce gönderilecek mesajları iyi alabilmek, öğrencilere öğrenmeyi pekiştirebilecek olumlu işaretleri gönderebilmek ve aynı zamanda öğrenmenin gerçekleşmesine engel olacak lüzumsuz işaretlerden kaçınmak için sınıftaki sözsüz iletişimin varlığını bilmek zorundadır. Günümüz koşullarında etkili iletişime ulaşılmak isteniyorsa, bu süreç, öğretmen ve öğrencilerin mesajları doğru olarak alma ve gönderme yeteneklerini gösterebildikleri açıklıkta ve rahatlıkta işlemelidir.

Mahmut Açıl
Dahi Beyin Blog