- Takdiri
hemen yapın.
- Kesin
bir ifadeyle takdir edin.
- Neyi
niçin ve hangi yönden beğendiğinizi söyleyin.
- Kişiyi
değil davranışı takdir edin. Böylece kişinin şımarmasını ve egosunun
kabarmasını engellemiş olursunuz.
- Samimi
olun. Diğer insanların, kendisinin değerinin ve öneminin farkına varmış
olan insanda takdir duyguları gelişmiştir. İçten yapılan bir takdir,
rakiplerimizin dahi bize olan duygularını, güneşin bir buz küpünü eritmesi
gibi eritir.
- Abartılı
takdir ve övgüden kaçının.
Övgünün memnuniyet verici ve teşvik edici olabilmesi için şu
özellikleri taşıması gerekir:
Gerçekçi ve dürüst: Övgü olgulara dayanmalı ve sizin gerçek
düşüncelerinizi yansıtmalıdır. Eğer insanlar ortalıkta birbirlerine asıl
söylemek istediklerini söylemeden yağ çekerek dolaşırsa, övgü zamanla dejenere
olarak boş bir gevezeliğe dönüşür.
Belli bir konuda: Övgü somut ve özgül bir konuya yönelik
olmalıdır yani genel ve abartılı olmamalıdır. “Daima” ve “Hiçbir zaman” gibi
genellemeler kaçınılmaz olarak yanlıştır. “Herşey mükemmel” gibi özele inmeyen
iltifatlar, neyin gerçekte iyi olduğu ve neyin daha iyi olabileceği hususunda
hiçbir fikir vermez.
Övgünün miktarı, sunulan hizmetle veya yerine getirilen
görevle orantılı olmalıdır. Çok küçük bir işe gösterilen abartılı bir onaylama,
kişide güvensizliğe yol açar.
Yüzyüze: İlke olarak, övgü insanların yüzüne karşı
yapılmalıdır. Bir yönetici elemanlarıyla yüzyüze konuşmak zahmetine katlanmalı,
bunu bir üçüncü kişiye bırakmayı düşünmemelidir.
İçten: Onaylama içten gelmelidir. Kendinizin yapmış olmayı
istediğiniz bir işi yapan bir başkasını tebrik etmek çok zor olduğundan, bazı
insanlar, övgülerini sözde alçakgönüllülük gösterileriyle, alaycı ve
küçümseyici sözlerle karıştırırlar. Gözlerinde, kıskançlık ve haset alevi
parlarken, dudaklarından olumlu sözler dökülür, sonunda tüm haz duyguları yok
olur gider.
Bazen güzel bir söz, bir küçümseme duygusunu örtecek şekilde
kullanılabilir. Bu, oldukça can sıkıcıdır. Çünkü çok az insan buna hazır cevap
bir karşılık verebilir. Mesela; bir dergide makaleniz yayınlanıyor ve arkadaşınız
size övgüde(!) bulunuyor: “Makalen muhteşem olmuş. Kendin mi yazdın?”
Niyazi Fırat Eres
Dahi Beyin Blog