Kurumsal Yönetişim



“Corporate governance” kavramıyla aynı anlama gelen kurumsal yönetişim, kurumdaki farklı paydaşların nasıl yönetildiğini ve denetlendiğini anlatır.
Yönetişim  dört şekilde karşımıza çıkıyor:

1. Kamuda  yönetişim; katılımcı demokrasiyi sağlıyor,
2. Özel sektörde  yönetişim; başarılı kurumları oluşturuyor,
3. Sivil toplum kuruluşlarında  yönetişim; önemli değişimlere yol açıyor,
4. Kişi düzeyinde  yönetişim; faydalı bireyler olunmasını sağlıyor.
Kurumsal yönetişimde, güven çok önemlidir.  Adil olmak da öyle... Yönetişimin iyi olduğu şirket ya da kuruluşlar; çalışanlarına, müşterilerine, tedarikçilerine ve paydaşlarına güven verirler. Açık, tutarlı, hesap verebilir ve sorumluluklarını belirlemiş özellikte olmak güven için temel ve gerekli özelliklerdir.
Bilginin de güven duygusunda önemli bir yeri olduğu kesin. Bilgili olan, kendine ve kurumuna güvenir.  Bir şeyin neden yapıldığı ve nasıl yapıldığının açık olması, o kişi yada kuruma güveni artırır.
Kurum içinde adil davranılmazsa güven sarsılır. Herkese eşit davranmak  ve kaynakların paylaşımında gerçekçi ve adil olmak güven için önemli davranış biçimleridir.
Kurumsal yönetişimin iyi olması  için, yönetim anlayışında dikkat edilmesi gereken davranışlar  özetle:
• Şirket varlıklarından şahsi çıkar sağlanmaması, direkt  ya da dolaylı yoldan kontrol ettiği şirketlerle piyasa koşullarına uymayan fiyatlarla alışveriş yapılmaması.
• Yönetimin atamalarında adil olması,  kendine yakın olanlar yerine  işi en iyi yapacakların seçilmesi,
• Şirket içi denetim ve kontrol mekanizmalarının sağlıklı çalışması,
• Şirket paydaşlarından herhangi birine ayrıcalık tanınmaması, diğerleri karşısında kayırılmaması ve hissedarlar ile yapılan ticari işlemlerin piyasa şartlarında gerçekleşmesine özenin gösterilmesi,
• Kurumsal gelişimin sürekliliğinin  sağlanması  şeklinde sayılabilir. 


Atilla Filiz
Dahi Beyin Blog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder