Bu
soruyu, Ahmet Bey’in kadını sadece baba olmak için bir basamak olarak görüp görmediğini
ve iç âleminde kadını nerede koyduğunu öğrenmek için sormuştum.
Ahmet
Bey’in cevabı şöyleydi; ‘Tabii ki ben de baba olmak istiyorum. Zaten evliliğin
bir amacı da neslimizin devamını sağlamaktır.’ Sonra bu konuda fasulye örneğini
vermişti:
“Nasıl ki, fasulyeyi ekersin, belli bir süre sonra filizlenmeye başlar,
zamanla büyür büyür kocaman olur. Ağustos’un sonlarına doğru fasulye yavaş
yavaş dökülmeye başlar, yaşlanır, çürür gider. Ama diğer taraftan dökülen
fasulyeler yeniden filizlenir ve arkadan gelen o filizler önceki fasulyelerin
varlığını devam ettirirse, neslimizin çocuklarımızla devamı da benzer şekilde
olacaktır” demişti.
Ahmet
Bey’in bu örneği çok hoşuma gitti. Babalığı yaşamak istemesi çok güzeldi.
Ancak
erkeğin, baba olma hissiyle hareket ederek, eşini sadece bir kuluçka makinesi
gibi görmesi günümüzde sıkça rastlamadığımız bir durumdur. Genelde kadın şu
sözlerle tesmiye edilir; ‘işin ne, çocuk doğur, temizlik yap, otur evinde.’ Bu
sözler kadını insanlıktan çıkarıp sadece maddeden ibaret görmenin ifadesidir.
Evlilikte
duygusallık ön planda olmalıdır. Beraberlik ortak bir doyuma ulaştığı zaman duygusallık
kendiliğinden gelecektir. Fakat aşk olmaksızın, sadece fiziksel özellikler göz
önünde bulundurularak yaklaşıldığında duygusallık yaşanamayacak ve sonunda
kopmalar olacaktır.
Birçok
hanım beraberliği sadece ‘mecburiyetmiş’ gibi yaşıyor. Kendisini birlikte olmak
zorunda hissederek, bunu bir görev gibi telakki ediyor. Bu şekilde düşünen ve
yaşayan çok fazla hanım var. Eşleriyle birlikte olmaktan zevk almayan, hatta
eşinin dokunmasına bile tahammülü olmayan. Tabii bunlar çok üzücü durumlar. Bu
konuda beyler hanımlarına destek olmalı ve anlayışlı yaklaşmalıdırlar. Kişinin
cinsel yaşamını, genellikle çocukluğunda yaşadığı olumsuz olaylar veya
özellikle erkek çocuklarda sünnet belirliyor. Sünnet, çocuğun ne olup bittiğini
ve çektiği acıyı hatırlamayacağı yaşlarda yapılmalı. Bebekken sünnet
yapılabilir. Bilimsel olarak da, aslında böyle olması gerektiği belirtiliyor.
Ayrıca birçok özel hastanede, çocuk doğar doğmaz sünnet edilip sonra aileye
veriliyor. Aksi halde sünnet esnasında yaşanan şeyler, çocuğun bilinçaltına
olmaması gereken şekilde yerleşip, özellikle de cinsel hayatta erken boşalma
gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor.
Cinsel
yaşam evlilik hayatının önemli bir kısmını oluşturur. Ve bu konuda sorunlar
mümkün olduğunca azaltılmalı ki, evlilik uzun ömürlü ve sağlıklı bir şekilde
devam etsin. Kadının, kadınlığının yanı sıra insani özellikleri unutulmamalı,
kadın sadece seks aracı olarak veya doğurganlığıyla değerlendirilmemelidir.
150 Soruda Evlilik/Akis Kitap
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder