Evlilikte
kadının görevi; evini çekip çevirmek, düzeni sağlamak, aileyi daha kaliteli bir
ortama taşımak, cinselliği yaşamak ve eşine de yaşatmaktır.
Erkeğin
görevi; ekonomik yönden destek vermek, cinsel anlamda karşılıklı doyuma ulaşma
konusunda eşine yardımcı olmak, baba olduğunda babalığı yaşamak ve çocuklar
için ihtiyaçlar neyse hem maddi hem de manevi olarak karşılamaktır.
Evlilikte
kadının ve erkeğin yeri kadar, annenin ve babanın yeri de önemlidir. Eğer bu
olguları oturtamamış bir kadın ve bir erkek anne baba olmuşlarsa, ‘senin
çocuğun, senin evin’ diye nitelendirmeler yapar, ‘bizim çocuğumuz, bizim
yuvamız, bizim evimiz, bizim hayatımız’ gibi sahiplenme duygularından bihaber
yaşarlar. Evlilikte özellikle çocuk doğduktan sonra ‘sen sen, ben de ben’
deyimleri kullanılmamalı, aile bütünlüğü ‘biz’ bakış açısıyla adlandırmalı,
birlik ve beraberliğin getireceği mutluluk çocuklara da hissettirilerek
yaşanmalıdır.
Çok
zor bir beyle evli olan bir danışan hanım yaşadıklarını şöyle anlatmıştı; “Eşim
dediğim dedik bir yapıya sahiptir ve her şey o istemeden önünde hazır olsun
ister. İçinde bulunduğum durumdan hiç memnun değilim, ama kurulu düzenimiz
bozulmasın diye bana karşı kabalığına ses çıkarmıyorum, sabrediyorum.”
Beyefendiyle
görüştüm, “Eşiniz size hizmet ediyor, ama bundan keyif aldığı için değil, kendini
mecbur hissettiği için bunları yapıyor. Eşinize daha yumuşak davranırsanız,
incitmeden konuşursanız, eşiniz size çok daha güzel destek olacaktır.” dedim.
Beyefendi
“Hayır olmaz öyle şey, onun görevi, tabii yapacak. Biz böyle gördük, böyle
yetiştik, ben ne istiyorsam, o da yapacak” dedi.
Daha
sonra kendi yaşantımdan örnekler vererek, eşimle olan paylaşımlarımızdan bahsettim.
Siz de bizim yaşadığımız güzellikleri yaşayabilirsiniz. Küçücük şeylerin
karşınızdaki insanı ne kadar mutlu edeceğini görürsünüz dedim. Beyefendi ikna
oldu ve “Peki, uygulayayım.” dedi. O gün akşam eve giderken tatlı almış ve
tatlıyı eşine verirken, “Bunu sadece senin için aldım.” demiş.
Hanımefendi
ertesi gün aradığında, “Fatma Hanım, yedi yıllık evlilik hayatımızda ilk defa
böyle bir şey duydum. O kadar mutlu oldum ki, sarıldım, öptüm eşimi ve sabaha
kadar da her uyanışımda bir daha öptüm. Sabah kalktığımda bir kez daha teşekkür
ettim.” dedi.
Daha
sonra beyefendi aradı, “Her şey bir anda çok farklılaştı, eşim beni düşünüyor,
ben de eşimi düşünüyorum. Eşime sadece bir kadın olarak değil de, insan olarak
bakıyorum. Oğlumuzu daha dikkatli yetiştirmeye başladık, annesinin öğrettiği
güzel şeylerin yanında ben oğluma maçoluk ve küfürler öğretiyordum. Kendim
nasıl yetiştiysem, oğlumu da öyle yetiştiriyordum. Ama şimdi her şey çok
farklı, çocuğuma karşı çok daha bilinçli davranıyorum.” dedi.
150 Soruda Evlilik/Akis Kitap
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder