Eşime
bu soruyu evlilikte karşılıklı güvenin gerekliliğini ve önemini hatırlatmak
amacıyla sormuştum.
Evlenirken,
“Evet”, boşanırken “Hayır” diyoruz. Hayatımız iki kelime arasında. Düşünün bir kere, biz ne için “Evet”
diyoruz? Evet derken beklentimiz nedir? Güvenmediğimiz bir insana evet
diyemeyiz, bilinçaltımız bunu reddeder. Fakat tercihimiz yanlışsa, başkalarının
tercihleri ile evet diyorsak, güveni sağlama almıyorsak, daha baştan hata
yapıyoruz demektir.
Mesela beyefendi sabah işe gidiyor ama aklı hanımında
kalıyor; “Acaba ne yaptı, nereye gitti?” diye düşünüyor. Böyle evlilik olmaz.
Aynı şey hanımefendi için de geçerli. Eşiyle ilgili “Acaba kimle konuşuyor,
neler yapıyor, kimle beraber?” gibi evhamlarla her iki taraf da akşama kadar
kendine zulmediyor. Kişilerin birbirlerine güven duymaları gerekiyor.
Güven
evlilikte olmazsa olmaz. Güven sarsıldıktan sonra telafisi kolay kolay mümkün olmuyor.
Eğer bir kadın ihanete uğramışsa, onu hiçbir zaman unutmaz. Bu hanımların
gözyaşları hazırdır, bağışlanma sözleri onlar için anlamsızdır.
Evlilikte
güvenin sarsılması çok çirkin bir şeydir. Burada
bütün suç erkeklerde değildir. Kadınlar da en az erkekler kadar suçlu. Kadınlar,
özellikle evli erkeklere daha fazla ilgi gösteriyorlar. Birçok sorun buradan
çıkıyor.
Bir
hanım anlatmıştı. Evli olmasına rağmen bir erkekle 3 yıldır görüşüyordu. “Nasıl
yapıyorsunuz bunu?” dediğimde, “Bana da bir ev açtı, parasal yönden destek
veriyor, Mercedes araba aldı, yazlık aldı. Her türlü imkanı sağladı. Karısı ve
çocuklarını da ‘İş toplantım var, işim uzun sürecek.’ diyerek oyalıyordu.”
şeklinde bir açıklama yaptı.
Hanım
hayatından çok memnun ve ne yaptığının farkında değildi. “Öğrenildiği zaman bir
yuva yıkılacak, bir yuvanın parçalanmasına sebep olacaksınız, düzgün bir
evlilik yapın, çocuğunuz olsun, çok daha mutlu olursunuz.” dediğimde, “Ben
bıraksam bile, o beni bırakmaz.” diye karşılık verdi. Bu arada, kadının ailesi
kızlarının böyle yasak bir aşk yaşadığını öğrenmişler ve çok tepki göstermişler.
Kadın bu nedenle depresyona girmiş. Asıl geliş amacı buydu. 4 yıllık bir
mazileri vardı. Tedavi oldu ve depresyondan kurtuldu fakat o beyle olan
ilişkisine devam etti.
Güvendiğimizi
ve güvenilir olduğumuzu davranışlarımızla, tavırlarımızla ortaya koymamız
lazım. Bunu insanlar kolayca algılarlar. Fakat rol yapılıyorsa, sorun başlar.
İnsanlar içlerinde var olan dürtülerle karşılarındakinin ne hisler içinde
olduğunu gayet rahat anlayabilirler.
Aldatan
erkeklerde kadını sıkmak, bunaltmak, baskı altına almak çok daha sık rastlanan
bir şeydir. Çünkü erkek, dışarıda çevirdiği işlerin bilinmesini, görülmesini istemediği
için, kadına da “Dışarı çıkamazsın, hiçbir yere gidemezsin.” şeklinde yasaklar
koyar. Veya erkek, olması gerekenden daha rahat görünüyorsa, sorgulamadan izin
veriyorsa, gece yarısı eve gelen kadına, nerede kaldın demiyorsa, böyle bir
eşten, şüphelenmek gerekir. Aşırı serbestlik de tehlikelidir.
150 Soruda Evlilik/Akis Kitap
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder