Evlilikte Birbirini Tanımak İçin Karakter ve Kişilik Testleri Hakkında



Bu soruyu sormaktaki amacım; birbirimizi tanımak için profesyonel anlamda yardım almanın gerekliliğini anlatmak ve eşimin bu konudaki fikirlerini öğrenmekti. Hepimiz kendimizi tanıdığımızı zannederiz. “Ben kendimi tanıyorum, bu yaşa gelmişim tabiî ki kendimi tanıyorum.” deriz. Ama kendimizi anlatmaya gelince net bir tanım yapmakta zorlanırız. Hepimiz etten kemikteniz, yiyoruz içiyoruz, biyolojik ihtiyaçlarımız var, fiziksel özelliklerimiz ve ruhsal boyutumuz var. Bunları biliyoruz ama öz kimliğimizden birçoğumuzun haberi yok. Eğitimlerimizde ilk çalıştığımız konulardan biri öz benliğimizi tanımlamaktır. Fakat günlerce düşünüp de kendini tanımlayamayan o kadar çok insan var ki...

Ahmet Bey’le karakter analizi üzerine bir test yapmıştık. Testin sonuçları çok net değildi; ama onun da benim gibi baskın karakterde olduğunu görmüştüm. Olaylara anında müdahale edebilme, çözüm üretebilme yeteneği, hoşgörülü olma gibi daha pek çok özelliğimiz hakkında bilgi sahibi olmuştuk. Birbirimizin doğrularını net biçimde görme fırsatı bulmuştuk. Şimdi sistem çok gelişti. Çok fonksiyonel testler var ve gençlerin bunları mutlaka uygulamaları gerekiyor.
İsviçre’den gelen bir çift vardı. 20 yıllık evliydiler ama ayrılmaya karar vermişlerdi. İsviçre’de tanıştıkları başka danışanlarımın tavsiyesi üzerine bana gelmişler. Birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. Sürekli birbirlerini suçlar vaziyetteydiler. Hanım koyu kırmızı, beyefendi sarı karakterdeydi. Hanım işitsel, beyefendi ise kinestetik yani dokunsaldı. Dominant bir anne ve eş özelliği bariz olan hanım, eşini, evde sorumluluk alamamakla ve duygusal ihtiyaçlarına cevap vermemekle suçluyor, çok aktif konuşuyordu. Beyefendi ise gözlerini kapatıyor, eşini zoraki dinliyordu. İkisinin özelliklerini ayrı ayrı sıraladım. Hanıma, “Eşiniz sarı karakterde ve bu kadar sorumluluk aldığı için bile teşekkür etmelisiniz. Sarı karakter neşeli, eğlenceye düşkün, lay lay lom yaşamayı seven özelliklere sahiptir. Eşiniz bu özelliklerini törpülemiş ve bir iş adamı olmuş. Ve şu an bu yuvayı kurtarmak için kalkıp buraya kadar gelmiş. O aslında ebediyen bir çocuk yani hep çocuk ruhlu kalacak. Siz koyu kırmızı karaktersiniz, liderlik özelliği baskın bir yapıya sahipsiniz. ‘Hep benim dediğim olsun, karşımdaki de benim gibi düşünsün’ diyorsunuz.” dedim.
Kişilik testleri sonucunda hanım ikna oldu. “Şimdiye kadar eğlenceye düşkün olmasını ve neşeli halini hep eleştirdim. Eğer kocam ebedî çocuksa, bana da onu öyle kabul edip saygı duymak düşer.” dedi. Beyefendi de eşinin özelliklerini kabul etti, daha çok sorumluluk almaya gayret ediyor. Şu an gayet iyiler…
Bu vesileyle yine İsviçre’den gelen bir başka çifti örnek vermek istiyorum. Gayet bilinçli bir hanım ve flört ettiği bir bey vardı. Hanım, ilişkisindeki bazı pürüzleri karşı tarafı incitmeden çözmek istiyordu. Bu konuda benden yardım almak üzere gelmişti. Beyefendinin özelliklerini analiz ettim; mavi karakterdeydi yani detaycı ve mükemmeliyetçi. Hanım ise kırmızı idi, temizlik konusunda daha rahattı. Sorun da buradan kaynaklanıyordu. Birlikte olduğu kişinin daha çok temizlik ve titizlik beklediğini ve bunun bir şekilde tolere edilmesi gerektiğini söyledim. İkisinin bir orta nokta bulunması gerekiyordu. Bunun yanı sıra mavi karakterin daha çok anlayış ve hoşgörü beklediğini, kendisinin biraz daha yumuşak davranışlı olmasını tavsiye ettim. Kızımız bu tavsiyeleri dikkate aldı ve uyguladı. Kullandığı dili değiştirdi, daha yumuşak konuşmaya başladı. Ve nihayet evlenme teklifini aldı. Genç, evlenme teklif ederken şunları söylemiş: “Birçok kızla beraber oldum, ama sen çok farklısın. Beni çok iyi anladığını ifade edecek şekilde konuşuyorsun. En çok etkilendiğim yanın bu.” Şimdi nişanlılar, düğünleri yakında…

150 Soruda Evlilik/Akis Kitap

Dahi Beyin Blog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder