1. Duygusal bir fırtınaya yakalandığımızda ilk olarak onun
'farkında' olmalıyız. Bazı insanlar farkedemezler ve normal bir şey
zannederler. Londra caddelerinde araba süren gençler, RAM BAM – RAM BAM – RAM
BAM diye sonuna kadar açarak dinlerler müziği. Kullandıkları araba bile
sallanır. Ruhları bundan rahatsız olur. Dinledikleri müzik ve dinleyiş
biçimleri o andaki ruhsal durumlarıyla benzerlik gösterir. Meditasyondan sonra
çok yavaş bir ses tonuyla konuşuruz. Daha güçlü, kararlı, dengeli oldukça
Duygusal Fırtınaları daha iyi anlamaya başlarız.
2. Duygusal Fırtınaların bilgisini edinin. Öfkenin
bilgisini edinin.
3. Duyguları 'yargılamadan' kabul edin. Genellikle insanlar
önce öfkelenirler, sonra da 'neden öfkelendim' diye öfkelenirler.
Karşılaştığımız her olayı bir Bağımsız Gözlemci gibi gözlemleyin.
Öfkelendiğinizde şöyle deyin: 'Sayın öfke, gel otur bakalım şuraya. Seni daha
iyi tanıyayım. O kadar da kötü biri değilmişsin. Bir zamanlar sen bir güçtün.
Sonra aldatıldın. Gücünü başkaları üzerinde kullanmak istedin.' Başkaları
üzerinde güç kullanırız çünkü onları kontrol edemeyiz. Çünkü herkesi ve herşeyi
kontrolümüz altına almak isteriz. Sonrada Öfke
çıkar ortaya. Zamanla öfkenin altındaki nedeni görebilmeye başlarsınız.
4. Duygusal Fırtınaları Aşmak. Anlayınca aşıyorum. Öfkenin
nedeninin ego ve korkular olduğunu kavrayınca aşmaya başlarım. Eğer öfkeye
saldırırsanız, büyür.Zihindeki rahatsızlık duygusunu kamçılar. Onu
yalanlarsanız, daha da büyür. Onu yargılamadan kabul edin. Ona şöyle deyin:
'Merhaba öfke, gel yanıma otur ve bana hikayeni anlat!' Çünkü aslında kimse
öfkeye ne olduğunu sormuyor. Muhtemelen şöyle diyecek : 'Tek isteğim huzurlu
olmak. Onun için herşeyi kontrol etmek istiyorum! Sonra da asıl formuna, Güce
dönüşecek.
Uzakdoğu savunma sporlarında, müsabakaya başlamadan önce
birbirlerini önünde saygıyla eğilirler. Birbirleriyle kucaklaşırlar. Aslında
rakibini kabul etmiş oluyor. Çünkü o da bir Enerji. Onun enerjisini kabul
etmiş, ona saygı göstermiş oluyor. Tek yapmamız gereken şey Doğru bir Duruş
almak ve rakibinizin enerjisiyle,
gücüyle onu fırlatmak. Diğer bir deyişle kişiyi, enerjiyi Yeniden Yönlendirmek!
Öfkeyi öldürmeye kalkarsam, kendimi öldürmüş olurum: Özetle, öfkenin nedeni bir
şeyleri kontrol etme çabasıdır. Öfke sizin 'gerçek kendiliğiniz' değildir. Fakat bu öfkenin arkasındaki Güç
sizsiniz. Anlayışınızdaki eksiklikten dolayı enerjinizi yanlış
yönlendiriyorsunuz. Meditasyon yapın. İçinize yönelin. Enerjinizi içinize
yöneltin. Aklınıza yeni bir duruş kazandırın. Duygular değişir. Olumsuz
enerjiler değişir. Güçlü öfkeniz, Güçlü sevgiye
dönüşebilir.
5. Kendinizi Akort Edin. Kendinizi yüksek bir dalgaya
ayarlamak için, merkezinize yönelmek için, özünüze dönmek için bir Duygusal
Fırtınanın gelmesini beklemeyin. Fırtınanın içinde yüzerken, 'Neden böyle
oluyor' dersiniz. Bunlara nokta koyun. Noktaya dönün. (?) “yapmayın. (!)
yapmayın (.) yapın.” Bir saniyede kabul edin. Kontrol çabanızdan kaynaklanan
öfkenizin enerjisini, düşüncelerinizle yeniden yönlendirebilirsiniz. Anlayış
gücüne yöneltirseniz ardından hoşgörü gelecektir. Bunu anlamanız karanlık bir
odada ışık yakmaya benzer. O zaman odada canavar olmadığını görürsünüz. Canavar
kaybolur.
NLP İle Ruhsal Gelişim/Cengiz Erengil/Akis Kitap
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder