YARGILAYICI ve ÖĞRENİCİ SORULAR
|
|
YARGILAYICI
|
ÖĞRENİCİ
|
1.
Yanlış nerede?
|
1.
Ne işe yarar?
|
2.
Kimi suçlayabilirim?
|
2.
Sorumluluklarım neler?
|
3.
Haklı olduğumu nasıl kanıtlayabilirim?
|
3.
Gerçekler neler?
|
4.
Kendi sahamı nasıl koruyabilirim?
|
4.
Büyük resim ne?
|
5.
Kontrolü nasıl elimde tutabilirim?
|
5.
Seçeneklerim neler?
|
6.
Nasıl olur da kaybederim?
|
6.
Bu konuda ne yararlı olabilir?
|
7.
Nasıl olur da zarar görürüm?
|
7.
Ne öğrenebilirim?
|
8.
Bu insan neden bu kadar aptal ve sinir bozucu?
|
8.
Diğer kişi ne düşünüyor, hissediyor, neye ihtiyaç
duyuyor ve ne istiyor?
|
9.
Neden canımı sıkayım?
|
9.
Ne yapılabilir?
|
Sorulmamış soru, açılmamış bir kapıdır. Hazinen,
tökezlediğin yerdedir. Hazinenin bulunması kafa yapına, sorduğun sorulara, bu
soruların öğrenici ya da yargılayıcı olup olmadığına bağlıdır.
Unutmayın, eylem soruları takip eder.
Dış
kaynaklar daha somut, gözle görülebilirdir. İç kaynaklar ise daha soyut
görünür. Her insanın iç kaynakları var mıdır? Evet, vardır. Her insan, bu
dünyaya zorluklarla baş edebilecek iç kaynaklarıyla gelmiştir. Ancak çoğu kişi
bunun farkında değildir. Farkı getiren iç kaynaklardır. Saatlerce çalışmayı göze
aldıran, sabah erken kaldırıp gece geç yatıran, rüyalarına getiren ve daha pek
çok şeyi yaptıran veya tam tersini olumsuzu yaptıran hep iç kaynaklarımızdır.
Bu iç kaynaklarının farkında olmayan milyonlarca insan tam anlamıyla ne
yapacağını bilemiyor.
Yaşam yolculuğumuza iç dünyamızla çıkarız
aslında. İç dünyamız dış dünyadan etkilenir. İç dünya da dış dünyayı etkiler.
İç dünyamıza, yani bakış açımıza göre olayları, durumları algılarız. Kendi
gerçekliğimizi oluşturan bir yer de iç dünyamızdır.
Hiç kurşunkalemle aranda benzerlikler
olabileceğini düşündün mü?
Kurşun kalem gibiyiz, hatalarımız düzeltilebilirse
de izlerini tamamıyla yok edemeyiz. Geçmişi değiştiremeyiz; ama düzeltme yoluna
gidebiliriz.
Kurşun kalem gibiyiz, acılarımız bizim kalem
açacağımızdır. Yaşadığımız zorluklar kişiliğimizin biçimlenmesine yardımcı
olurlar.
Kurşun kalem gibiyiz, birinin elimizden
tutmasına izin verirsek çok şey yapabiliriz.
Kurşun kalem gibiyiz, her fırsatta izimizi
bırakabiliriz. Yaşamda var oluş nedenimiz budur: izimizi bırakmak. Belki küçük
bir yolda, belki birlikte olduğumuz insanlarda, belki yetiştirdiğimiz
insanlarda… Ama kesinlikle arkamızda iz bırakmaya çabalamalıyız.
Kurşun kalem gibiyiz, içimizde ne olduğu
önemlidir. Anlayış ya da hoşgörüsüzlük, sevgi ya da şiddet, barış ya da
huzursuzluk, nezaket ya da ben-merkezcilik, umut ya da umutsuzluk, yüreklilik
ya da korku… Önemli olan, içimizde ne olduğudur.
Kaynak: Çekim Gücü İle Başarı / Akis Kitap
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder