Bugün etrafımızdaki birilerinden dünyanın en zengin insanı
sorsak mutlaka çoğunlukla Bill Gates cevabını alırız. Bill Gates kendini
keşfetmeyi başarabilmiş ve bunu hem paraya hem mutluluğa çevirebilmiş bir
şanslı insandır.
Her zengin insan için kendi keşfediş yolculuğunu tamamlamış
diyemeyiz. Ama Bill Gates hem insanlığın faydasına olan çalışmalarla hem de
geleceğe, değişime olan inancıyla örnek bir kişidir. Şu an milyarlarca dolarlık
servetinin çoğunu hayır çalışmalarına ayırmış olan Bill Gates’in hem kendini
keşfetme serüvenindeki yapı taşlarını hem de başarıya ulaştıran ilkelerini
Murat Yıldırımoğlu 9 maddede toplamış. Bakalım onlar neler:
Sır 1: Bir
vizyon sahibi olmak.
Bill Gates, küçük yaşlardan beri bilgisayarın önemini ve insan
hayatında kaplayacağı yeri çok iyi kavramış bir insan. Yakın arkadaşı ve
Microsoft’un kurucu ortağı Paul Allen ile sık sık bilgisayarın gelişimi
hakkında tartışmışlar, çeşitli düşünceler geliştirmişler. Bu tartışmaların
sonucunda, ilerde herkesin evinde ve işinde kendisine ait bir bilgisayar sahibi
olacağını öngörmüşler. Kurdukları şirkette amaçları, bu öngörüye uygun olarak
insanların iş yapmalarını, kendilerini geliştirmelerini kolaylaştıracak ürünler
geliştirmek.
Sır 2: Çok
çalışmak:
Bill Gates çok zeki bir insan. Ama zekiliğin tek başına yeterli
olmayacağını, çok çalışılması gerektiğini düşünüyor ve çok çalışıyor.
Evlenmeden once birlikte olduğu bir kız arkadaşından ayrılma nedeni iş dışında
geçirdiği toplam zamanın yalnızca 7 saat olması (uyku dahil). Yanından çalışan
insanlardan da aynısını bekliyor.
Sır 3:
Akıllı elemanlarla çalışmak.
Yazılım, teknoloji bakımından en uç sektörlerden
birisi. Böyle bir sektörde sıradan insanlarla çalışılamayacağını, akıllı
insanlarla çalışılması gerektiğini düşünüyor ve şirketine hep en akıllı
insanları almaya çalışıyor. Akıllı eleman kimdir, neresinden akıllı olduğu
anlaşılır şeklindeki sorulara şöyle yanıt veriyor: Akıllı insan, her şeyin tek
tek söylenmesinin gerekmediği bir
kişidir. Akıllı eleman, arar bulur, geliştirir, yeni şeyler düşünür,
düşündüklerini uygulamaya geçirebilir. Microsoft, çalıştıracağı akıllı elemanları bulmak için çok araştırma
yapıyor. Sırf adam almak için birisini almıyorlar. Kafalarındaki adamı bulana
kadar bir pozisyonu uzun zaman boş tuttukları çok oluyor.
Sır 4:
Elemanlara hisse vermek.
Bill Gates, kendisi de dahil olmak üzere çalışanlarına
yüksek, astronomik ücretler vermiyor. Microsoft’un hiçbir çalışanı dünyanın en
yüksek ücretli çalışanları listesine giremiyor. Bunun yerine akıllı elemanları
çekebilmek için onlara hisse veriyor.
Örneğin, Bill Gates, Microsoft’un şimdiki başkanı olan Steve Ballmer’ı
çalışmaya razı edebilmek için yüklüce hisse vermişti. Ballmer bu hisseler
sayesinde şimdi büyük bir servete sahip (10 milyar dolardan fazla).
Microsoft’un içinde yaklaşık on kişi dolar milyarderi. Microsoft çalışanlarının
üçte biri ise dolar milyoneri (toplam 37 bin çalışanı var). Bill Gates arkadaşı
Paul Allen ile şirketini kurarken hisse oranı yüzde 66 idi. Şu anda ise hisse oranı
yüzde 11.5. Yani, Bill Gates dağıta dağıta daha zengin olmanın yolunu
bulmuş. Çalışanlara hisse vermek
Amerikada yaygın bir uygulama ama hiçbir şirkette bu ölçüde hisse dağıtımına
rastlanmıyor.
Sır 5:
Elemanlara değer vermek.
Microsoft en akıllı kişilerle çalışmak istiyor ve
onları kaybetmek istemiyor. Bill Gates bir yazısında ayrılan her elemanın
arkasından “niçin ayrıldı, niçin onu tatmin edemedik, nerede hata yaptık”
sorularını sorduğunu söylüyordu. Elemanlar Micrososft’un en değerli varlıkları.
Çalışanlar da bunun bilincindeler. Çalışmalarının her anında bunu
hissediyorlar. Bunun sonucunda da Microsoft’ta eleman sirkülasyonu ABD
ortalamasına göre iki kat düşük.
Sır 6:
Piyasanın gelişimini takip etmek.
Hızla gelişen bir sektörde geride kalmak yok
olmak anlamına geliyor. Bill Gates hiçbir alanda piyasanın gerisinde kalmak
istemiyor. Geride kaldığı durumlarda da hatasını çabucak anlayıp gerekli
önlemleri alıyor. Örneğin, 1984 yılında Apple firması Macintosh’u çıkardı.
Grafik tabanlı olan bu sistem Microsoft’un işletim sistemlerinden çok üstündü.
Microsoft’un yanıtı bir yıl sonra geldi. Windows adındaki bu yeni işletim
sistemi başarısız oldu ama Gates yılmadı, 1990 yılında çıkardığı 3.0 çok büyük
bir başarı kazandı. Bir başka örnek, internet konusunda yaşandı. Bill Gates, internet’in
gelişimini yeterince takip edemedi, internete uygun ürünler geliştiremedi, geri
kaldı ve bunun sonucunda, tarihinde ilk kez Microsoft hisse senetleri “Her
zaman kazandıran hisseler” listesinden atıldı. Ama Gates hatasının farkına
vararak şirketini bir yıl içinde, interneti en çok sindiren, ürünlerini en
fazla miktarda intenete uyduran şirket haline getirdi.
Sır 7:
Piyasanın gelişimini takip etmekle kalmayıp, piyasayı şekillendirmek.
Bill
Gates’in ve Microsoft’un sloganı “We set the standards” (Standartları biz
koyarız). Microsoft’un tarihi bu slogana uyan çeşitli örneklerle dolu. Örneğin,
kişisel bilgisayarlarda kullanılan programlama dili konusunda Microsoft’un
ürünü Basic bir standarttı. DOS işletim sistemi ve daha sonraları ürettiği
Windows işletim sistemi piyasadaki en yaygın ürünler oldu. Bütünleşik ürünler
için ortamın daha olgunlaşmadığını düşündüğünde biribirinden ayrı çalışan
ürünler üretti ve rakiplerinin bütünleşik ürünlerini bunlarla alt etti. Sonra
koşullar olgunlaşınca bu sefer Office benzeri bütünleşik ürünler üretip
rakiplerinin tek tek çalışan, bir arada çalışamayan ürünlerini bir daha alt
etti.
Sır 8:
Odaklanmak.
Microsoft, yazılım alanında çalışan bir şirket. Cirosunun yüzde
doksandan fazlası yazılımdan geliyor. Yazılımın yanısıra mouse, oyun kumanda cihazı, ses kartı gibi
donanımlar da üretiyor ama bunlar ağırlıkla Microsoft’un yazılım
teknolojilerini desteklemek için üretiliyor. Bill Gates, başka şirketlerin
yaptığı gibi faaliyet alanlarını dağıtmıyor, en iyi olduğu alanda odaklanıyor.
Sır 9:
Alçakgönüllü bir yaşam sürmek.
Rakiplerinin hemen hepsinin özel uçağı, özel
yatı vs. olmasına karşın Bill Gates oldukça sade bir hayat sürüyor. Cimri
denilebilecek kadar eli sıkı. Buna ilişkin çok anekdot anlatılır: Örneğin,
gittiği otelin park yeri parasını pahalı bulunca uzun bir süre parasız bir park
yeri araştırmış. Kiraladığı arabayı kullanmadığı süreler için başkalarına bir
daha kiralayarak değerlendirmeye çalışmış. Uzun bir süre uçakların hep ekonomik
sınıfında yolculuk yapmış. Bill Gates’in hayatındaki en pahalı şey yaklaşık 60
milyon dolarlık evi. Bu eve bu kadar para harcamasının nedeni, lüks bir evde
yaşama isteğinden daha çok, geleceğin
evi nasıl olmalı cinsinden bir tartışma yaratmak, kavramlar geliştirmek,
Microsoft’un ürünlerini test etmek. Buna karşın rakibi Oracle’ın başkanı Larry
Ellison’ın bir yatı, uçağı ve hatta bir adet de Amerika’da uçuramadığı savaş
uçağı var. Bir başka örnek, Micrososft’u birlikte kurduğu arkadaşı Paul Allen.
Paul Allen’ın uçağı, yatı, jet sosyeteden arkadaşları var ve pahalı
partileriyle tanıyor. Geçen yıl verdiği bir parti için tam 100 milyon dolar
harcamıştı. Bill Gates’e niçin uçağı, yatı vb. lükslerinin olmadığı
sorulduğunda şöyle yanıt veriyor: Öyle yaşarsam öyle düşünmeye başlarım ve şimdikinden çok farklı bir kişiliğe sahip
olurum. Yeterince çalışamam, yeterince üretemem.
Kaynak: Kendini Keşfet / Adem Özbay / Akis Kitap
Dahi Beyin Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder