Hayatımızın her ânında kararlar alırız. Aldığımız kararlar bizi de hayatımızı da çok uzun bir süre etkileme hakkına sahiptir. Karşımıza sürekli değişik yollar çıkar. Biz hep seçim yapmak zorunda kalırız. Bu seçimi yaparken kaybettiğimiz zaman, hayatımızdaki en büyük zaman kayıplarından biridir.
Bazıları hemen tercihini yapıp bir yolda ilerlemeye başlarken bazıları hâlâ daha birinden birini seçmeye karar verme aşamasında kalakalır. Hiç yol kat edemez.
Önemi de büyüktür bu aldığımız kararların; çünkü hayatımızı belirlerler. Her yeni karar farklı seçenekler sunar bize. Bu seçenekleri değerlendirmek bizim elimizdedir. Kararları alırız ama arkasında durmayabiliriz. Bu bizim tercihimizdir.
Hayatının neredeyse yarısını demirden bir ciğer içinde ve diğer yarısını da tekerlekli iskemle üstünde geçirdi... Birçok engel yüzünden, elbette diğer insanların yaşam kalitesini artırabilecek durumda değildi. Yoksa bir şeyler yapabilir miydi?
Ed Roberts, bir tek karara adanmışlığın gücünün mükemmel bir örneğidir. Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nden mezun olan, her iki kolu ve bacağı felçli ilk kişi oldu.
Zayıf karakterli insanlar kendilerine hâkim olamadıklarından sürekli kararlar alırlar. Bu kararların arkasında durma gibi niyetleri ise yoktur. Dolayısıyla da onlar için karar almak oldukça basittir. Başarıyı yakalamış olanların en önemli avantajlarından biri işte budur. Kendilerine saygıları olduğundan, alınan her karar onlar için eylemi ifade eder ve hemen eyleme geçerler. Bu hep böyledir. Hiç duydunuz mu çok başarılı bir kişinin bundan sonra "şöyle yapacağım" deyip hiçbir şey yapmadığını? İşte kişilerin verdikleri kararların arkasında duramamasının nedeni budur. Güçlü bir iradeye sahip olamamak ve bunca yıldır kazanılan alışkanlıkların değiştirilmesinin çok zor olması. Tüm alışkanlıklarımızı çocukluk yıllarımızda kazanırız ve neredeyse tüm ömrümüz boyunca hiçbir değişiklik yapmayız. Memnun olmadığımız davranışlarımızı değiştirecek gücü yakalayamayız ve hayatımızı bu monotonluğun içinde sürdürüp dururuz. Siz her zamanki çalışma düzeninizi bir anda değiştirebilir misiniz? Bu zordur. Dolayısıyla verdiğimiz kararlar sadece lafta kalır. Bir türlü eyleme geçiremeyiz. Bu, kararlarımızı zihnimizde canlandırmadığımızdan kaynaklanır.
O kararı destekleyici görüntüler oluşturmayız ve aynı davranışlarımızı devam ettiririz. Kararınızı sesli veya kendinize güvenli bir şekilde ifade etmeniz hiçbir şey getirmez çünkü tüm olay zihninizdedir. Kararı zihninizde aldığınızda ise her şey yolunda olacaktır.
Yaşamda niçin varsınız? Bunu biliyor musunuz ve ne yapmak istiyorsunuz? Gerçekten bu hayatta ne yapmak istiyorsunuz? Bunun yanıtını verebiliyorsanız verdiğiniz her kararın arkasında durabilirsiniz. O içinizdeki potansiyeli kullanabilirsiniz; ancak ne yapmak istediğinizi belirledikten sonra. Bunu belirlemeden alacağınız her karar sizi ikilemde bırakacak, kendinize olan güveninizi sarsacaktır. Bu nedenle önce kendinizi sorgulayın. Yazının başında da dediğimiz gibi, hayatta tüm tercihler size aittir; yaşamak da yaşıyor gibi yapmak da… Bunların her ikisine de siz karar verirsiniz. Diğer her şey palavradır. Siz bu kararı verdiğinizde her şey size destek olacaktır. O kararı veremediğinizde ise her şey duracak ve sizin ne yapacağınızı bekleyecektir.
Kararlılık sizin vazgeçilmez gücünüzdür. Hayattaki başarılarınızın püf noktasıdır. Gerçek bir karar kendini hemen belli eder. Tüm davranışlarınızı kontrol altına alır ve bir anda değişmenizi sağlar. Önünüze çıkacak tüm engellere karşı çok daha iyi bir şekilde devam etme gücünü bulursunuz. Tüm dünya bile karşınıza dikilse siz yine tüm kararlılığınızla yolunuza devam edersiniz. Bir süre sonra siz hedefinizi kovalamaya başlamak yerine hedefleriniz sizi kovalamaya başlar.
Kendinize olan güveni arttırmanın en iyi yollarından biridir verdiğiniz kararın arkasında durmak. Hemen şimdi içinizdeki o gücü hissedin ve uzun zamandır eyleme geçemediğiniz bir konuda ilk adımınızı atın. Biliyorsunuz ki tüm zaferler ilk adımla başlar. İlk adımı atmak için çok gecikirseniz ikinci adımı asla atamazsınız. Bunun için cesaretli olun ve kırın şu zincirleri artık.
www.gencgelisim.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder