2013 Yılında Yeni Bir Hayata Ne Dersiniz?
Yeni bir yıl, yeni ve beyaz bir sayfa açmak için size iyi bir fırsattır. Büyük başarılar mı gösterdiniz? O halde boşu boşuna hâlâ geçmişteki başarılarınızla övünerek gelecek zamanı zâyi etmeyin… Çok mu sıkıntılar çektiniz? Geçti, gitti… Demesi kolay belki… Ama geçti gitti işte… Artık yeni ve beyaz bir sayfa açmanın zamanı geldi de geçti… “Eski sayfalarınızı yırtıp atın” demiyorum, onları da en güzel bir köşede saklayın… Acısıyla, tatlısıyla hepsi de birer yaşam tecrübesi ansiklopedisidir onlar; hem de sadece size ait, size özel… Ama hayat devam ettiği sürece de yaşam kitabımızın ilerleyen sayfaları boş kalmasın… Boş kalarak sararmasın, kirlenmesin…
Ne olduysa oldu, ne geldiyse geçti başınızdan… Belki de büyük başarılar gösterdiniz… O zaman “aferin” deyin kendinize… Belki de çok mutlu anlar geçirdiniz… Gurur duyun başarılarınızla ve mutluluklarınızla… Belki de tam tersine çok üzücü olaylar yaşadınız, ağladınız, acı çektiniz… Ama eğer şu anda bu satırları okuyacak ve düşünecek derecede iyi hissedebiliyorsanız kendinizi, işte artık olan olmuştur, geçen geçmiştir, bunu kabul edin…
Ocak ayıyla birlikte yeni bir yıla daha girdik. Belki de iple çektiğimiz 2012 yılı, bir çırpıda gelip geçiverdi. Öyledir zaten… Geçmek bilmeyen zaman, aslında akıyordur kontrolsüzce, yükseklerden düşen şelale misali… Eskiler öyle derler ya : “Gençken zaman bir türlü geçmezdi. İhtiyarlayınca haftalar gün gibi, yıllar ay gibi geldi, geçti.” . Hatta bir şarkı vardır: “Baharı görmeden yaz geldi, geçti.” diye… “Konuyla ne alâka?” derseniz; bir yaştan sonra bakıyorsunuz ki, öylesine umutla beklediğiniz ve üzerine planlar yaptığınız yaşam dönemleri (çocukluk, gençlik, yetişkinlik, evlilik, askerlik, iş, v.b) daha ne olduğunu bile anlamadan geçmiş gitmiş…
Bugün 90’lık bir dedeye ya da nineye de sorsanız, hayattan pek de fazla bir şey anlamadan yılların akıp gittiğinden bahsedecektir size… Ne değerli bir mefhum şu zaman… Kuran’da bile Yüce Allah: ”Asra yemin olsun ki” diyerek zamanı baz almak suretiyle yemin ediyor. Varlıkların varlık sebebi Yüce Yaratıcımız, Âlim sıfatıyla, bildiklerimizin sonsuz ötesindeki bildikleriyle, zamanın ne derece önem arz ettiği mesajını veriyor bize…
Saatin yelkovanını, akrebini geriye çevirebilirsiniz, elektronik saatinizin ayarlarıyla oynayabilirsiniz ama nafile… İşte geriye döndürülemeyecek nadide mefhumlardan biridir zaman… O halde ne yapmalı? El cevap: Kıymet bilmeli! Nasıl bileceğiz peki? Çok kolay… Zamanın değerini bilme duygusunu içimize sindirerek, yüreğimizle hissederek ve aklımızla yöneterek… Oturun bir kenara; mümkünse sakin bir yer olsun… Birazcık zaman üzerine tefekküre dalın… Kaç yaşında olursanız olun, bu yaşınıza kadar geçen süreyi, bir film şeridi gibi geçirin zihninizden; doğduğunuzdan bu yana, aklınız erdiğinden beri, kafa ve yürek gözünüzle hayatı izlemeye başladığınız andan itibaren…
Yeni bir yıl, yeni ve beyaz bir sayfa açmak için size iyi bir fırsattır. Büyük başarılar mı gösterdiniz? O halde boşu boşuna hâlâ geçmişteki başarılarınızla övünerek gelecek zamanı zâyi etmeyin… Çok mu sıkıntılar çektiniz? Geçti, gitti… Demesi kolay belki… Ama geçti gitti işte… Artık yeni ve beyaz bir sayfa açmanın zamanı geldi de geçti… “Eski sayfalarınızı yırtıp atın” demiyorum, onları da en güzel bir köşede saklayın… Acısıyla, tatlısıyla hepsi de birer yaşam tecrübesi ansiklopedisidir onlar; hem de sadece size ait, size özel… Ama hayat devam ettiği sürece de yaşam kitabımızın ilerleyen sayfaları boş kalmasın… Boş kalarak sararmasın, kirlenmesin…
Yeni bir yılı kendi şaheseriniz yapmak için sizi kim tutar? Mazeret üretmek istersek, epeyce bir malzeme bulmamız mümkün… “Hava bozuk, para yok, bırakmıyorlar, izin vermezler, bana kızarlar, gülerler, gücüm yok” gibi mazeretler ve daha fazlasını üretmek için üzerimize hiç kimse yok… ”Ya olmazsa, ya başaramazsam, kötü sonuçlanırsa?” gibi sorular da zihninizin labirentlerinde amaçsızca gezinen birer bilye gibi dolaşabilir… Peki, ya olursa? Ya başarırsan? Ya iyi sonuçlanırsa? Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki, büyük başarıların altında büyük riskler yatar. Tarihe bakacak olursanız, büyük başarılar göstermiş komutanlar hiçbir zaman “ya olmazsa” dememişler, bilakis “olacak, olmalı” diyerek tüm imkânlarını seferber etmişler. “Ben komutan değilim ki…” demeyin… Evet, herkes bir komutandır. Herkes, kendisinin komutanıdır. Size düşen sadece emir vermek… Öyle bir emir vereceksiniz ki, beyniniz, zihniniz, yüreğiniz, ruhunuz ile birlikte tüm zerreleriniz, sizi hedefinize ulaştırmak için seferberlik ilan edecekler…
O halde 2013 yılını kendi şaheseriniz yapmaya ne dersiniz? Ne bekliyorsunuz? Haydi, kalkın ve girin hayatın içine…
Kaynak:selcukalkan.ncom
Atatürk’ten 50 Kişisel Gelişim İlkesi
Atatürk’ün karizmatik,
devrimci, yenilikçi, vizyon sahibi bir lider olduğu konusunda çoğunluk
hemfikir. Onun bu özellikleri o dönemin eğitim sisteminden ziyade kendi kendini
yetiştirerek ve çok okuyarak kazandığını biliyoruz. Bu da demektir ki eğer
bizde doğru yöntemi izlersek bu özelliklere sahip olabiliriz.
En Güzel Kişisel Gelişim Kartları
Genç Gelişim dergisi ekibi tarafından hazırlanan kişisel gelişim kartlarında; kişisel gelişim dünyasının en güzel sözleri yer alıyor.
Kişisel gelişimin önemini anlatan ve kişisel gelişim yolculuğunda başarı olmak isteyenler için hazırlana bu kartlarda başarılı olmak, mutlu olmak, hedefi olmak, iş hayatında başarılı olmak, bireysel gelişimi planlamak gibi bir çok konu hakkında özlü sözler yer alıyor.
Bu güzel kişisel gelişim kartlarını sizler için paylaşıyoruz. Teşekkürler Genç Gelişim dergisi.
Google'dan Herkes İçin Başarı Sırları
1. Müşteriye
odaklanın;
diğer her şey arkasından gelecektir. Birçok şirket kendileri için
müşterilerinin öncelikli olduğunu iddia etse de çok azı hissedar değerini
arttıracak küçük özverilerde bulunmanın çekiciliğine karşı koyabiliyor.
2.En doğrusu bir şeyi gerçekten, ama gerçekten çok iyi yapmaktır. Google'ın işi, arama. Bütün ekibimiz kendini mükemmel bir arama motoru oluşturmaya adamış durumda.
3. Hızlı olması yavaş olmasından daha iyidir. Google anında memnun etmeye inanır. Yanıtlara ulaşmak istiyorsunuz ve bunu hemen istiyorsunuz. Biz kim oluyoruz ki itiraz edelim?
4. İnternette demokrasi işe yarıyor. Google işe yarıyor, çünkü başka hangi sitelerin değerli içerik sunduğunu belirlemek konusunda internet sitelerini ziyaret eden on milyonlarca bireye güveniyor.
5. Bir yanıta gereksinim duymak için çalışma masanızda oturuyor olmanız gerekmiyor. PDA, mobil telefonlar ya da arabalar yoluyla... dünya giderek daha mobil hale geliyor ve sabit bir yerle sınırlanma isteğinden uzaklaşıyor.
2.En doğrusu bir şeyi gerçekten, ama gerçekten çok iyi yapmaktır. Google'ın işi, arama. Bütün ekibimiz kendini mükemmel bir arama motoru oluşturmaya adamış durumda.
3. Hızlı olması yavaş olmasından daha iyidir. Google anında memnun etmeye inanır. Yanıtlara ulaşmak istiyorsunuz ve bunu hemen istiyorsunuz. Biz kim oluyoruz ki itiraz edelim?
4. İnternette demokrasi işe yarıyor. Google işe yarıyor, çünkü başka hangi sitelerin değerli içerik sunduğunu belirlemek konusunda internet sitelerini ziyaret eden on milyonlarca bireye güveniyor.
5. Bir yanıta gereksinim duymak için çalışma masanızda oturuyor olmanız gerekmiyor. PDA, mobil telefonlar ya da arabalar yoluyla... dünya giderek daha mobil hale geliyor ve sabit bir yerle sınırlanma isteğinden uzaklaşıyor.
6. Kötülük yapmadan da para kazanabilirsiniz. Google bir işletmedir. Gelir kaynağımız şirketlere sunduğumuz arama teknolojisi ve reklâm satışlarıdır.
7. Oralarda bir yerde her zaman daha fazla bilgi var. Diğer arama hizmetlerinden daha fazla sayıda sayfa dizinledikten sonra, görseller ya da PDF dosyaları gibi doğrudan erişime hazır olmayan bilgilere odaklandık.
8. Bilgi gereksinimi bütün sınırları aşar. Google tüm dünyada bilgiye erişimi kolaylaştırıyor. Ara yüz yaklaşık 100 dile uyarlanabiliyor.
9. Üzerinizde takım elbise olmadan da ciddi olabilirsiniz. Kurucularımız arama dışında hiçbir konuda ciddi olmayan bir şirket oluşturmak istedi. İş, zorlayıcı ve eğlenceli olmalıydı.
10. Müthiş yeterince iyi değildir. Her zaman beklenenden fazlasını verin. Yenilik ve tekrar yoluyla, iyi işe yarayan bir şeyi alıyor ve onu beklenmedik bir şekilde geliştiriyoruz.
Kaynak: Genç Gelişim
Dikkat: Çocuğunuza Okul Korkusu Aşılıyor Olabilirsiniz!
Özellikle beklentilerin çeliştiği
durumlarda çocuklarda okul korkuları oluşabilir. Örneğin ebeveyn, evde şu
ifadeleri kullanabiliyor: “Sınıfta çok arkadaşın olacak ve istediğin gibi
oynayabileceksin.”
Oysa çocuk okula
geldiği ilk gün okul müdürü “sınıfta ve
koridorlarda oyun oynamak yasaktır.
kalabalık birbirinizi yaralayabilirsiniz, oynayanı görürsem kızarım.”şeklinde
uyarılarda bulunmak zorunda kalıyor. Bu durumda çocuğun beklentileri ile
karşılaşılan durum arasındaki farkın öğrenciyi nasıl etkileyeceğini düşünün.
Öyleyse ebeveynlerin söyledikleri ile okulun kuralları çatışmamalıdır.
Bu
boyutta ailenin atacağı ilk adım, sınıfta ve okul koridorlarında
okudukları kuralları çocukla paylaşmak olacaktır. Okulun ve sınıfın kurallarını
yazalım. Ebeveynler bu kurallarla çelişen ifadelerden uzak durmalılar. Aksi
takdirde evde söylenenle okulda söylenen birbirini tutmayacak ve öğrencide
ister istemez tutarsızlıklar ve disiplinsizlikler oluşacak, zararı gören çocuk
olacaktır.Söz konusu durum, öğrencinin okul başarısını %20 civarında
etkileyecektir.
Öyleyse, okul ve sınıf kurallarını bilelim ve biz de ebeveynler olarak bu kurallara uyarak,
çelişki yaratmamış olalım. Bu kurallar yaklaşık elli okuldan aldığımız veriler
sonucunda oluşturduğumuz ortak
kurallardır. Ancak aynı kuralları ilke edinen
sayısız okuldan bahsedebiliriz. Matbu olarak hazırlanmış kuralları okula
asan bir çok okul bulunmaktadır. Bunun yanında okulda bulunan öğrenci ve veli
işbirliği ile oluşturulan kurallar vardır. Araştırmalarda okul çalışanları,
veliler ve öğrencilerle oluşturulan kurallara bağlılığın daha fazla olduğu
görülmüştür. Bu kuralların amacı uygun olmayan davranışları sınırlandırmak ve
düzenli bir okul ortamı oluşturmaktır.
Öğrenciyi sınırlamak, onun
yeteneklerini kırıp, özgür ortamı bozmak değildir. Özellikle öğrenci velisinin
bu kuralları eleştirmekten uzak
durmaları gerekmektedir. Çünkü bu kurallar uzun bir süreç içerisinde
oluşturulmuştur. Kurallara etki etmek isteyen velilerin öğretmenlerle
görüşmesi, okul ve sınıf toplantılarında söz almaları faydalı olacaktır.
Dolayısıyla bu toplantı sonuçları okul idaresine ulaştığında söylenenler
dikkate alınacaktır. Sınıf kuralları direkt öğretmeni ilgilendirdiğinden konu o
anda çözülecektir. Bunun yanında özellikle çok zararlı ve öğrenci gelişimine
ters yönde etki eden, kuralları hiçe sayan
veliler bulunmaktadır. Örneğin “Bu da ne demekmiş, çocuk koridorda neden
koşmasın!” , “Çocuk sabah kalkamıyorsa derse nasıl zamanında gelsin!” , “Okulun
çevresini para verdiğimiz hizmetliler temizlesin, çocuk da çevreyi istediği
gibi kullansın!” , “Okulda istediği gibi cep telefonu kullansın, sakız
çiğnesin, ne var bunda!” vs. Daha bunun gibi onlarca kuralı hiçe sayan sözler
çocuğun yanında söyleniyorsa, çocuğun bilgi - beceri kazanma ve sosyal olma
hakkı elinden alınıyor demektir.
Bu durum, çocuğun okula olan güvenini kırar ve
çocuk, ebeveynle okulun çatıştığını düşünür. Oysa ki bütün kurallar çocuktan
yanadır.
Ebeveynlerin hiçe saydığı kurallarla ilgili
görüş ve düşüncelerini toplantılarda dile getirmeli ve bu kuralların niçin
konulduğunu anlamaları gerekir. Bu kurallar okul kültürünü oluşturan
etkenlerdir. Bir kurumun varlığında okul kültürü önemlidir. Bu kültür ve
iklimin oluşmasında yönetici, öğretmen, veliler, öğrenci ve diğer personel rol oynar; güçlü okul
kültürü bu personelin ortak değer, norm ve inançlar etrafında birleşmeleri ile
oluşur.
Mesnevi'den En Güzel 10 Hikaye
Filozofun
Körlüğü
Kur'an okuyan biri, Mülk
Suresi'nin son ayetini okuyordu. Yani, "Suyu kaynağından keser, yerin
derinliklerinde gizler, kupkuru bir hale getirirse, Allahu Teala'dan başka kim
tekrar getirebilir?!" ayetini. Aşağılık ve hor bir felsefeci, okulun
yanından geçerken bu ayeti duydu, hoşuna gitmedi. Dedi ki:
- Suyu külünkle biz çıkarırız.
Bel ve kazma ile yerin ta dibinden kaynatırız.
Gece rüyasında bir adam gördü,
aslan gibi güçlü ve kuvvetliydi. Felsefeciye bir tokat vurdu, iki gözünü birden
kör etti.
- Ey kötü adam, dedi, eğer yapabiliyorsan,
bu iki göz kaynağını da kazma ve külünkle nurlandır bakalım!
Felsefeci uyandı, baktı ki iki
gözü de kör olmuş, görmüyor.
Ağlayıp inlese, tövbe ve
istiğfar etseydi, Allah'ın lütfuyla gözleri tekrar görürdü. Fakat tövbe yolu
bağlanmıştı.
Kendine gel de, "Nasıl
olsa tövbe ederim" diye günah işleme! Tövbeye de bir parlaklık gerek.
***
Hz.
Musa (a.s.) Ve çoban
Hz. Musa yolda bir çobana
rastladı. Çoban şöyle dua ediyordu:
- Ey kerem sahibi Rabbim,
nerdesin ki sana kul köle olayım. Çarığını dikeyim, saçını tarayayım. Elbiseni
yıkayayım, bitlerini kırayım. Ey Yüce Rabbim, sana süt ikram edeyim. Elini
öpüp ayağını ovayım. Uyuma vakti gelince yerini silip süpüreyim. Bütün keçilerim
sana kurban olsun!
Çobanın bu şekilde saçma sapan
konuştuğunu gören Hz. Musa:
- Kiminle konuşuyorsun, diye
sordu.
- Bizi yaratan, bu yer ve göğü
halk edenle, diye cevap verdi çoban.
- Yazık, sen daha Müslüman
olmadan kâfir oldun. Bu ne saçma söz, bu ne küfür! Çarık, elbise ancak sana
yaraşır. Bir güneşin bunlara ne ihtiyacı var?! Allahu Teala'nın her şeye kadir
olduğunu biliyorsan nasıl oluyor da böyle hezeyanlarda bulunuyorsun? Allah (c.c.)
böylesi hizmetlerden müstağnidir. Sen bu lafları kime söylüyorsun, amcana,
dayına mı?! Büyüyüp gelişmekte olan süt içer. Ayağa muhtaç olan çarık
giyer.
Çoban:
- Ya Musa, dedi, pişmanlıktan
canım yandı.
Elbisesini yırttı, ah ü figan
ederek çöle doğru yola düştü. Bunun üzerine Allahu Teala, Musa (a.s.)'a şöyle
vahyetti:
- Kulumuzu bizden ayırdın. Ben
herkese bir huy, bir ıstılah verdim. Onun için medh ü sena olan söz, senin
için yergidir. Biz, temizden de münezzehiz, pisten de. Onların beni teşbih
etmeleriyle münezzeh ve mukaddes olmam. Bununla kendileri temizlenirler. Biz dile ve söze değil, gönle ve hale
bakarız. Kalb huşu sahibiyse kalbe bakarız, söze değil. Ey Musa, edep bilenler
başka, içi yanmış aşıklar başka.
Musa (a.s.), Allahu Teala'dan
bu itabı duyunca çöle düşüp çobanı aramaya başladı. Onun izlerini takip
ediyordu. Nihayet onu buldu:
- Müjde, dedi, Allahu
Teala'dan izin geldi. Gönlün nasıl istiyorsa öyle söyle!
- Ey Musa, dedi çoban, ben o
halde, o sözden geçtim. Şimdi benim halim söze sığmaz.
Allahu Teala'ya hamd etsen de,
bu çobanın layık olmayan övüşü gibidir. Senin övüşün çobanınkine nispetle daha
iyi olsa da, Allahu Teala'nın yüceliğine nisbetle onun da değeri yok. Allah'ı
zikrediyor oluşunun makbul olması, O'nun rahmetindendir.
***
AğzınaYılan Kaçan Adam
Akıllı birisi, atına binmiş
gidiyordu. Yol kenarında uyumakta olan birisinin de ağzına yılan kaçmak
üzereydi. Atlı, yılanı ürkütüp kaçırmak ve adamı kurtarmak için atını koşturdu,
fakat yetişemedi.
Tutup o adama kırbacıyla
birkaç kere vurdu. Uyanan adam, darbelerin acısıyla bir ağacın altına kadar
kaçtı. Oraya bir hayli çürük elma dökülmüştü. Atlı:
- Bunları ye, diye emretti.
- Beyim, dedi adam, ben sana
ne yaptım. Eğer bana hakikaten kastın varsa, vur kılıcı öldür. Sana çattığım
saat ne uğursuzmuş. Ne mutlu senin yüzünü görmeyene. Dinsizler bile kimseye
sebepsiz böyle yapmazlar.
Bir yandan da lanetler okuyor,
beddua ediyordu:
- Ya Rabbi, cezasını sen ver,
diyordu.
Atlı ise onu dövüyor:
- Koş, diyordu.
Atlı adamı epeyce bir zaman
koşturdu. Nihayet adamın safrası kabardı, yediklerini kusmaya başladı. Bu arada
yılan da çıktı. Adam yılanı görünce atlının ayağına kapandı:
- Sen bir rahmet meleğisin, dedi, ne mübarek
saatmiş ki seni gördüm. Sen beni analar gibi ararken ben eşekler gibi
kaçıyordum. Durumu biraz olsun bilseydim sana bu kadar kötü sözleri söyler
miydim?! Sükut ederek kızgın göründün, hiçbir şey söylemeksizin kafama vurmaya
başladın. Bağışla!
- Eğer ben biraz olsun sana
hali çıtlatsaydım derhal ödün patlardı, içindeki yılanı bilseydin ne elma
yiyebilir, ne koşabilir ne de kusabilirdin. Sen bana söverken ben gizlice,
"Ya Rabbi, işimi kolaylaştır" diye dua ediyordum.
İşte bu, akıllının
düşmanlığıdır. Akıllının düşmanlığı, ahmağın dostluğundan yeğdir, denilmiştir.
Peygamberler, halka içlerindeki yılanı göstermeye çalışır, insanlar ise onlara
kötü sözler söylerler, hali anlamazlar.
***
Kör
Dilenci
Kör bir dilenci vardı. Şöyle
derdi:
- Ey ahali, bana acıyın, bende
iki körlük var. O halde bana iki kat yardım edin.
Halktan birisi:
- Bir körlüğünü görüyoruz.
Öbürü nedir, göster, dedi.
- Sesim çirkin, avazım kötü.
Körlük ve ses çirkinliği iki kat körlüktür. Sesim yüzünden halkın bana acıması
azalıyor. Kötü sesim nereye varırsa bana karşı öfke ve kin meydana getiriyor.
Bu iki körlüğe siz de iki kat acıyın. Böyle hiçbir yere sığmayan kişiyi siz de
gönlünüze sığdırın, hoş görün.
Bu sızlanma yüzünden halkın
hepsi ona acımaya başladı. Sırrını söyleyince gönlünün güzel sesi, sesinin
çirkinliğini örttü.
Böyle birisinin gönül sesi de
çirkin olursa, bu üç kat körlüktür.
***
Hz.
Musa (a.s.) Ve Buzağıya Tapan Adam
Hz. Musa, buzağıya tapanlardan
birine şöyle dedi:
- Benden bunca mucize görmene
ve benim böylesine güzel huylu olmama rağmen peygamberliğim hakkında yüzlerce
şüphen vardı. Sizi Firavun'dan kurtarmak için denizi yardım, kırk yıl gökten
yemek indi, duam bereketiyle taştan ırmak aktı. Buna rağmen senin şüphe ve
vehimlerin azalmadı. Fakat sihirli bir buzağı ses çıkardı, derhal secde ettin.
Onun hakkında niye şüpheye düşmedin, vehme kapılmadın? Sence buzağı bir lafla
tanrılığa layık oluyor da, benim peygamberliğimden şüpheye düşüyorsun ha? Yuh
olsun sendeki akla!
Gönül aynası saf olmalı ki
güzeli çirkinden ayırabilsin. Her cins, kendi cinsini çeker. Öküz, elbette bir
buzağıyı tanrı sanır.
***
Ayının
Dostluğu
Bir ejderha, bir ayıyı
yakalamış parçalamaya çalışıyordu. Yiğit bir adam, yolda giderken ayının
bağırmalarını duydu. Hemen koştu, her ne kadar ejderha daha güçlü idiyse de, o
adamın hem gücü hem de hilesi vardı.
Ayı, ejderhadan kurtulunca
Ashab-Kehfin köpeği gibi o adamın peşine takıldı. Adam hasta olup yere baş
koyunca da ayı onu bırakmadı, başında beklemeye başladı. Oradan geçen birisi:
- Ey kardeş, dedi, bu ayıyla
ne işin var? Adam, ejderha olayını anlattı. Bunun üzerine o şahıs:
- Ayıya güvenme, dedi, ahmağın
dostluğu düşmanlıktan beterdir.
- Sen bunu hasedinden söylüyorsun. Ayıya bakma,
bana olan sevgisine bak.
- Ahmakların sevgisi aldatıcı bir sevgidir.
Benim bu hasedim onun sevgisinden iyidir. Gel benimle bir ol da o ayıyı
uzaklaştır gitsin!
- Git başımdan hasetçi herif,
kendi işine bak!
- Ben bir ayıdan daha aşağı
değilim ya. Başına bir şey gelecek diye yüreğim titriyor. Sakın böyle bir ayı
ile ormana gitme!
Bu sözler adamın kulağına
girmedi:
- Git başımdan, dedi.
- Ben senin düşmanın değilim.
Peşimden gelirsen kendine iyilik etmiş olursun.
- Uykum geldi, beni bırak,
işine git!
- Benim gibi bir dosta uy da,
himayemde uyu. Adam:
- Bu galiba bir katil, diye
düşündü, uyuyunca beni öldürecek. Ya da benden bir şey umuyor, bir dilenci.
Adamın yola gelmediğini gören
nasihatçi kızarak ve içinden "La havle..." diyerek oradan ayrıldı.
- Ben ona ciddiyetle nasihat
ettim, o ise benden daha kötü şüphelendi, diye düşündü.
Adam da uyuyakaldı. Yüzüne
sinek konuyor, ayı da onu kovalıyordu. Sinek kovulunca kalkıyor, fakat inadına
tekrar aynı yere konuyordu. Bu böyle sürüp gitti. Ayı, sineğe kızdı, gitti
kenardan koca bir taş getirdi. Sineğin yine adamın yüzüne konmuş olduğunu görünce,
o koca taşı sineğe fırlattı. Taş, uyuyan adamın yüzünü paramparça etti.
Ahmağın sevgisi, ayının
sevgisidir. Kini sevgisi, sevgisi kinidir. Ahdi gevşek, sözü büyük, vefası
zayıftır.
***
Hz.
Peygamber (s.a.s.) ve Âmâ Adam
Allahu Teala, Hz. Peygamber (s.a.s.)'e
şöyle vahyetti:
- Kör, Hakk'ı diliyorsa, onun yoksulluğu
yüzünden gönlünü kırmak yaraşmaz. Sen, halk büyüklerinden öğrensin diye onları
irşad etmek istiyorsun, onların dine yardımcı olacaklarını, onlar sayesinde
İslam dininin her tarafta yayılacağını düşünüyorsun. Bu yüzden de hidayet
isteyen körden yüz çevirdin, onun konuşmasından sıkıldın. Onun dostlarından
olduğunu, vaktinin de geniş olduğunu hatırladın. Fakat bu bir tek kör, yüzlerce
Kayzer'den yeğdir. Gönlü aydın kör gelince kapıyı kapama.
Hz. Peygamber s.a.s. dedi ki:
- Benim peygamberliğime Allah
c.c. şahit, bu yeter. Yarasaların nefretinden de anlaşılıyor ki ben Allahu Teala'nın
parlak bir güneşiyim. Hırsız geceyi ister, gündüzü değil. Ben, cihanda
parlayan gündüzüm.
***
Calinus
Ve Deli
Calinus, etrafındaki
dostlarına:
- Bana filan ilacı verin,
dedi. içlerinden birisi:
- Ey üstad, dedi, bu ilacı delilik
için verirler. Delilik ise senden uzak.
- Bana bir deli baktı, dedi
Calinus. Bir müddet yüzümü seyretti. Bana göz kırptı, sonra yenimi yakamı
yırttı. Onunla bir münasebetim olmasaydı nasıl olur da yüzünü bana çevirirdi?!
Benim onunla bir ilgim olmasaydı, nasıl olur da gelir bana çatardı?! iki kişi
uzlaştı mı, aralarında ortak bir özellik var demektir. Kuş ancak kendi
cinsinden olan kuşlarla uçar. Kendi cinsinden olmayanla sohbet, adeta mezara
girmedir.
***
Leylek
Ve Karga
Hikmet sahiplerinden biri
şöyle anlattı:
- Kırda bir karga ile leyleğin
birlikte koşup uçtuklarını gördüm. Hayret ettim, bakalım aralarındaki ortak
özelliğe ait bir emare bulabilir miyim diye onları izledim. Yanlarına
yaklaşınca gördüm ki ikisi de topal.
***
Bahçıvanla
Kuru Ağaç
Bahçıvan, bahçedeki kuru bir
ağacı kesmeye koyuldu. Ağaç:
- Ey yiğit, dedi, suçsuz yere
benim başımı niye kesiyorsun?
- Sus, dedi bahçıvan,
kuruluğun suç olarak yetmez mi?!
- Ben doğruyum, eğri değil.
Niçin günahım yokken beni kesiyorsun?
- Mübarek bir şey olsaydın,
yaş olsaydın da keşke eğri olsaydın.
Doğruları söylüyorum diye
övünme, bu doğrularda ab-ı hayat var mı, ona bak!
Abdüllatif Erdoğan
Türkiye'de Yayınlanmış En İyi Kişisel Gelişim Kitapları
Abraham
Maslow, “İnsan Olmanın Psikolojisi”, Türkçesi: Okhan Gündüz, Kuraldışı
yayıncılık, İstanbul, 2001.
Adam
Burke, “Pocket Guide To Self Hypnosis”, Book Faith India, India, 2000.
Adem
Özbay ve Cengiz Erengil, “NLP Sözlüğü”, Armoni Yayıncılık, İstanbul 2004.
Anthony
Robbins, “Sınırsız Güç”, Çeviri. Mehmet Değirmenci, İnkilap Kitabevi, İstanbul,
1993.
Anthony
Robbins, “Bir Dosttan Pusulalar”, Çeviren: Mehmet Değirmenci, İnkilap Kitabevi,
İstanbul, 1996.
Arman
Kırım, “Mor İneğin Akıllısı”, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 2003.
Ayseli
Usluata, “İletişim”, İletişim Yayınları, Yeni Yüzyıl Kitaplığı, İstanbul.
Belleruth
Naparstek, “Altıncı Duyunuz”, Türkçesi: Yasemin Tokatlı, Beyaz yayınları,
İstanbul, 1998.
Barry
Farber, “Başarılı Olma Yolları”, çeviren: Ayşegül çetin Tekçe, Remzi Kitabevi,
İstanbul, 2002.
Carol
A.O’Connor, “Successful Leadership”, Barron’s, Great Britain, 1997.
Cengiz
Eren , “İçerik Sizi Düşünmek” , Beyaz Yayınları , İstanbul , 1999.
Cengiz
Erengil, “Budizm”, İnsan Yayınları, İstanbul, 2004.
Cengiz
Erengil, “Krishnamurti ve Philosophia”, Ayna Yayınevi, İstanbul, 2002.
Cengiz
Erengil, “Meditasyon-Tüm Yönleri ve Uygulamalarıyla”, Lamure Yayın Grubu,
İstanbul, 2004.
Cengiz
Erengil, “NLPMetre”, Akis Kitap, İstanbul, 2005.
Cengiz
Erengil ve Adem Özbay, “6.Hissi Geliştirmek-Sezgisel Biçimi Eğiterek”, Armoni
Yayıncılık, İstanbul, 2004.
Cengiz
Erengil ve Adem Özbay, “Kişisel Gelişim Rehberi”, Armoni Yayıncılık, İstanbul,
2005.
Cengiz
Erengil ve Adem Özbay, “NLP ve Vizyoner Liderlik”, Armoni Yayıncılık, İstanbul,
2005.
Charles
Margerison, “Nasıl Bir Yöneticisiniz?”, Türkçesi: Yakut Güneri, İlgi
Yayıncılık, İstanbul, 1989.
Charles
Rycroft, “A Critical Dictionary of Psychoanalysis”, Penguin Books, London,
1995.
Chiristine
E.Bingaman, “Etkili Sunuş”, Çeviren: Erhan Tuskan, Rota yayın, İstanbul, 1993.
Dadi
Janki, “Bilgelik İncileri”, Çeviren: Zeynep Bengü, Beyaz Balina Yayınları,
İstanbul, 2002.
Daniel
Goleman, “Duygusal Zeka”, Çeviren: Banu Seçkin yüksel, Varlık Yayınları,
İstanbul, 2003.
Daniel
Goleman, Richard Boyatzıs ve Annie McKee, “Yeni Liderler”, türkçesi: Filiz
Nayır-Osman Deniztekin, Varlık Yayınları, İstanbul, 2003.
Daniel
M.Shea and Michael John Burton, Campain Craft, Praeger Publishers, United
States of America, 2001.
David
Cotton, “Keys To Management”, Llongman, England, 1997.
David
J. Schwartz, “Büyük Düşünmenin Büyüsü”, Çeviren: Tanol Türkoğlu, Sistem
Yayıncılık, İstanbul, 1999.
David
Molden , “NLP Business Master Class” , Pearson Education Limited , London ,
2001.
Di
Kamp , “Mükemmel Eğitimci-Eğitimde NLP’yi Uygulamak” , Türkçesi : Fatma Can
Akbaş , Kariyer Yayıncılık , İstanbul , 2004.
Doğan
Cüceloğlu, “Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam İçin-Savaşçı”, Sistem Yayıncılık, İstanbul,
2001.
Doğan
Cüceloğlu, “İnsan İnsana”, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 1984.
Doğan
Cüceloğlu, “İyi Düşün Doğru karar Ver”, Sistem yayıncılık, İstanbul, 1998.
Doğan
Cüceloğlu, “Savaşçı”, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 2001.
Earlene
F.Gleisner, “Gündelik Yaşamda Reiki”, Çeviren: Cengiz Erengil, Alkım Yayınevi,
İstanbul, 2003.
Erica
Guilane Nachez, “İletişim mi? Kolay!”, Çeviren: Gülşah Ercenk Abdelhadifi,
Sistem Yayıncılık, İstanbul, 2003.
Ernst&Young
İnsan Kaynakları, “Düşünceden sonuca İnsan Kaynakları”, Editör: Figen
Tahiroğlu, Hayat Yayıncılık, İstanbul, 2002.
Erol
Mutlu, İletişim Sözlüğü, Ark Yayınevi, Ankara, 1994.
Faruk
Türkoğlu, “Kişisel ve Kurumsal Değişim Kültürü”, Arıtan Yayınevi, İstanbul,
2000.
Frank
S.Caprio and Joseph R.Berger, “Helping Yourself With Self-Hypnosis”, Warner
Books Edition, New York, 1983.
George
W.Fotis, “Kişisel Etkinizi Geliştirin”, Çev:Ahmet Ünver, Rota Yayın, İstanbul,
1998.
Gillian
Butler and Freda McManus, “Psychology A Very Short Introduction”, Oxford
University Press, New York, 2000.
Gillian
Butler ve Freda McManus, “Psikoloji’nin ABC’si”, Çeviren: Zeliha İyidoğan
Babayiğit, Kabalcı yayınevi, İstanbul, 1998.
Gisela
Hagemann, “Motivasyon El Kitabı”, Çeviren: Göktuğ Aksan, Rota Yayın, İstanbul,
1995.
Hâce
Han, “İslam Hikmeti”, Çeviren: Cengiz Erengil, İnsan Yayınları, İstanbul, 2004.
Harry
Alder and Beryl Heather , NLP in 21 Days” , Piatkus , London , 2003.
Harry
Alder ve Beryl Heather, “21 Günde NLP” , Türkçesi : Fatma Can Akbaş , Kariyer
Yayıncılık , İstanbul , 2001.
Harry
Alder , “Yöneticiler İçin NLP” , Çeviren : Tevfik Ertan , Sistem Yayıncılık ,
İstanbul , 2002.
Harry
Alder, “NLP-Yüksek Performansa Ulaşmanın Yeni Bilimi ve Sanatı”, Çeviren:
Zarife Biliz, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 2003.
Harry
Alder, “Sağ Beyin Yöneticisi-Kişisel ve Mesleki Başarıya Ulaşmada Beyin Gücünü
Etkin Kullanma”, Türkçesi: Fatma Can Akbaş, Kariyer yayıncılık, İstanbul, 2000.
Harvard
Business Review Dergisi, “Değişim”, Çeviren: Meral Tüzel, MESS Yayın, İstanbul,
1999.
Henry
Eastman Bennett, “Psychology and Self Development”, Gınn and Company, Boston,
1923.
Howard
Haas ve Bob Tamarkin, “İnsan Lider Doğmaz”, Türkçesi: Sinan Köseoğlu, Beyaz
Yayınları, İstanbul, 2000.
Ian
McDermott and Wendy Jago, “The NLP Coach” , Piatkus , London , 2003.
Ian
McDermott and Wendy Jago, “NLP Koçluğu” , Türkçesi : Fatma Can Akbaş , Kariyer
Yayıncılık , İstanbul , 2003.
Ian
McDermott ve Wendy Jago, “İçsel Koçluk”, Türkçesi : Halil Tunalı, Kariyer
Yayıncılık, İstanbul, 2005.
Isabel
Werner, “Liderlik ve Yönetim”, Çeviren: Vedat Üner, Rota Yayın, İstanbul, 1993.
“İş
Görüşmelerinde Sizi Hedefe Götürecek 160 Soru”, Capital, Omaş Ofset A.Ş, (0 212
6290103)
Jack
Canfield ve Mark Victor Hansen, “Başarma Cesaretini Gösterin”, Çeviren : Semra
Kunt, HYB Yayıncılık, Ankara, 2000.
Jack
Canfield ve Mark Victor Hansen, “İkinci Porsiyon Tavuk Suyuna Çorba”, Çeviren :
Gülder Tümer, HYB Yayıncılık, Ankara, 1999.
Jack
Canfield, Mark Victor Hansen ve Patty Hansen, “Tavuk Suyuna Çorba – Yüreğinizi
Isıtacak Seçme Öyküler”, Çeviren : Gülder Tümer, Ankara, 1998.
Jeffrey
J. Fox, “CEO Olmaya Giden Yol”, Çeviren : Teoman Akben, Alteo Ltd., İstanbul,
2003.
Jeffrey
J. Fox, “Yağmurcu Olmaya Giden Yol”, Çeviri : Derya Atakan, Nokta Yayıncılık,
İstanbul, 2004.
Jiddu
Krishnamurti, “Zihin ve Düşünce Üzerine”, Çeviren: Cengiz Erengil, Ayna
Yayınevi, İstanbul, 1999.
Jill
Dann, Emotional Intelligence In A Week, Hodder & Stoughton, Great Britain,
2002.
Jim
Dornan, “Başarı İçin Stratejiler”, Çeviren: İdil Güpgüpoğlu, Sistem yayıncılık,
İstanbul, 1995.
John
Adair, “Effective Time Management”, Pan Books, London, 1988.
John
C. Maxwell, “Kazanan Tutum”, Çeviren: Ulaş Kaplan, Sistem Yayıncılık, İstanbul,
1996.
John
C. Maxwell, “Liderlik Nitelikleri”, Türkçesi: İbrahim Şener, Beyaz Yayınları,
İstanbul, 1999.
John
C. Maxwell, “Başarı Yolculuğu”, Çeviren: Osman Akınhay, Sistem Yayıncılık,
İstanbul, 2001.
John
R. Schermerhorn and David S. Chappell, “Introducing Management”, Wiley, USA,
2000.
John
Scott and Arthur Rochester, “Managing People”, Warner book, London, 1992.
John
Scott and Arthur Rochester, “What Is A Manager”, Sphere Books, Great Britain,
1984.
John
White, “Aydınlanma Nedir”, Çeviren: Cengiz Erengil, Ayna Yayınevi, İstanbul,
2002.
Josef
Kirschner, “Güçlerinizi Kullanmayı Öğrenin”, Çeviren: Aydın Arıtan, Arıtan
Yayınevi, İstanbul, 1997.
Joseph Sinclair and Stephen Bray, “An ABC of NLP” ,
Redwood Books , England, 1998.
Joseph
O’Connor and John Seymour , “Introducing NLP” , Element , London , 2002
Joseph
O’Connor ve Ian McDermott, “NLP’nin İlkeleri” , Çeviren : Demet Uyar Ezerler ,
Sistem Yayıncılık , İstanbul , 2001.
Joseph
O’Connor and Ian McDermott , “ Way of NLP”, Thorsons , London , 2001
Joseph
O’Connor , “NLP Workbook” , Element , London , 2002
Joseph
V. Quigley, “Vizyon-Oluşturulması, geliştirilmesi ve Korunması”, Çeviri: Berat
Çelik, Epsilon Yayıncılık, İstanbul, 1998.
Kenneth
Blanchard ve Robert Lorber, “Bir Dakika Yönetimi Uygulaması”, Tercüme: Mehmet
Özcan, Acar Matbaacılık, İstanbul, 1995.
Kenneth
Blanchard ve Spencer Johnson, “Bir Dakikalık Yönetici”, Çeviren: Yıldız Asaf
Arın, Cenajans Reklamcılık.
Liz
Hodkinson, “Kişisel Gelişim Rehberi”, Çeviri: Betül Çelik, Chiviyazıları
Yayınevi, İstanbul, 2003.
Louis
Proto, “İçinizdeki İnce Siz”, Çeviri: Nevzat Erkmen, Söz Yayın, İstanbul, 1998.
Louis
Proto, “Mutlu Olma Sanatı”, Türkçesi: Canan Eyi, Gün Yayıncılık, İstanbul,
1999.
Margaret
palmer, “Performans Değerlendirmeleri”, Çeviren: Doğan Şahiner, Rota Yayın,
İstanbul, 1993.
Margaret
Palmer ve Beverly Hyman, “Yönetimde Kadınlar”, Çeviren: Vedat Üner, Rota Yayın,
İstanbul, 1993.
Marie-Louise
Neubeiser, “Liderlik ve Büyü”, Yayıma Hazırlayan: Veli Karagöz, Evrim yayınevi,
İstanbul, 1996.
Mary
Anne Moffitt, “Campaign Strategies and Message Design, Praeger Publishers,
United States of America, 1999.
Max
Landsberg, “Koçluğun Taosu-İş Yaşamında Liderliğin Bir Adım Ötesine Geçmek”,
Çeviren: H.Betül Çelik, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1999.
Melih
Arat (Editör), “Değişimin Liderleri-İş Dünyasının 21. Yüzyıla Hazırlayan
Liderlerin Bilinmeyen, Değişim ve Liderlik Deneyimleri”, Mavi Kitaplar,
İstanbul, 2001.
Mihaly
Csikszentmihalyi, “İyi İş-Liderlik, Mutluluk ve Anlam Oluşturma”, Çeviren:
Ahmet Kardam, MESS Yayın, İstanbul, 2004.
Mo
Shapiro , “Neuro Linguistic Programming in a Week” , Hodder and Stoughton ,
London , 2002.
Mo
Shapiro, “1 Haftada NLP-Yedi Günde Yaşamınızı Değiştirin”, Çeviri: Cengiz
Erengil, Armoni Yayıncılık, İstanbul, 2004.
Mo
Shapiro, “Bir Haftada Başarılı İş Görüşmeleri-Succeeding at Interviews in a
Week”, Çeviren: Füsun Kürüm, İnkilap Kitabevi, İstanbul, 1997.
Münir
Arıkan, “NLP-Beyinsel Diller Programlaması-Tüm Yönleri ve Uygulamalarıyla”,
Lamure Yayın Grubu, İstanbul, 2004.
Nejat
Sezik, “Kişisel Gelişim El Kitabı”, Hayat Yayıncılık, İstanbul, 2002.
Nejat
Sezik “Değişim Kuşağındakiler-Kişisel Gelişim Öncüleri”, Hayat Yayıncılık,
İstanbul, 2002.
Nil
Gün , “NLP Zihninizi Kullanma Kılavuzu” , Kuraldışı Yayıncılık , İstanbul ,
2001.
Nil
Gün , “NLP ile Satış ve Pazarlama” , Kuraldışı Yayıncılık , İstanbul , 2002.
Nuran
Yıldız, “Türkiye’de Siyasetin Yeni Biçimi Liderler, İmajlar ve Medya”, Phoenix
Yayınevi, Ankara, 2002.
Nüvit
Osmay, “İnsan Mühendisliği-Hayat Karşısında İnsan Kendisi ve Çevresi”,
Fahrettin Telseren Yayınları, Atlas Pazarlama, 1994.
Og
Mandino, “Dünyadaki En Büyük Satıcı”, Çeviren: Ayşe Bilge Dicleli, Boyner
Holding Yayınları, İstanbul, 1997.
Oğuz
Saygın, “Değişim Rüzgarları”, Hayat Yayıncılık, İstanbul, 1999.
Oğuz
Saygın, “Hayatın İçinde Kişisel Gelişim”, Pozitif, İstanbul, 2004.
Oğuz
Saygın, “Negatif Limanlardan Pozitif Sulara”, Hayat Yayıncılık, İstanbul, 2003.
Ömer
Faruk Reca, “Acıların İçinde Başarıyı Yakalayanlar-Sıfırdan Zirveye Çıkanlar”,
Akis Kitap, İstanbul, 2005.
Paul
Adams, “The New Self-Hypnosis”, Wilshire Book Company, california, 1974.
Peter
Fleming, “Negotiating In A Week”, Hodder & Stoughton, Great Britain, 2002.
Peter
L. Hirsh, “Tutkuyla Yaşamak”, Türkçesi: Tayfur Keskin, Beyaz yayınları,
İstanbul, 1998.
Richard
Bandler ve John Grinder , “Prenslere Dönüşen Kurbağalar” , Çeviren : Osman
Akınhay,Alfa Basım Yayım , İstanbul , 1999.
Richard
J.Dunsing, “Toplantı Sanatı”, Türkçesi: Fatoş Dilber, İlgi Yayıncılık,
İstanbul, 1989.
Robert
E.Ornstein, “Yeni Bir Psikoloji”, Çevirenler: Dr.Erol Göka ve Feray Işık, İnsan
yayınları, İstanbul, Üçüncü baskı: 2001.
Robert
Heller, “Effective Leadership”, Dorling Kindersley, London, 1999.
Robert
Slater, “Jack Welch ve General Electric’in Yolu-Efsanevi CEO’nun Yönetim
Anlayışı ve Liderlik Sırları”, Türkçesi: Türkan Arıkan ve Saadet Özkal,
Literatür yayıncılık, İstanbul, 2000.
Robin
Prior and Joseph O’Connor, “NLP and Relationships”, Element, Great Britain,
2002.
Robin
Prior ve Joseph O’Connor, “NLP ve Karşı Cinsle İlişkiler”, Türkçesi : Selim
Yeniçeri, Beyaz Yayınları, İstanbul, 2000.
Roger
N.Walsh ve Frances Vaughan, “Ego Ötesi”, Çeviren. Halil Ekşi, İnsan Yayınları,
İstanbul, 2001.
Ron
Johnson, “Kusursuz Ekip Çalışması”, Türkçesi: Füsun Doruker, Altın Kitaplar,
İstanbul, 1999.
Ronald
Barthes, “Göstergebilimsel Serüven”, Çevirenler:Mehmet Rifat ve Sema Rifat,
Yapı Kredi yayınları, İstanbul, 1993.
Ronald
barthes, “Yazı Nedir?”, Yayına Hazırlayan: Enis Batur, Hil Yayın, İstanbul,
1987.
Seth
Godin, “Permission Marketing – İzinli Pazarlama”, Çeviren : Murat Ermert,
İstanbul, 2001.
Seth
Godin, “Purple Cow”, Penguin Books, England, 2002.
Seth
Godin, “Mor İnek”, Çeviren : Serpil Demirci, Elma Yayınevi, Türkiye, 2003.
Shakti
Gawain, “Yaratıcı İmgeleme”, Çeviren: Semra Ayanbaşı, Akaşa Yayın, İstanbul,
2002.
Sharon
Labell, “İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını Açar-Yeni Bir Epiktetos Yorumu”,
çeviren: Cengiz Erengil, Alkım Yayınevi, İstanbul, 2003.
Sheila
Dainow , “Kendi Danışmanınız Olun” , Çeviren : Derya Kaptan , Rota Yayın ,
İstanbul , 2000.
Sheldon
Eisenberg ve Daniel Delaney, “Psikolojik Danışma Süreci”, Çeviren: Dr.Nihal
Ören ve Mehmet Takkaç, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1993.
Shirley
Maclaine, “Going Within-A Guide for Inner Transformation”, Bantam Books, USA,
1990.
Shirley
Maclaine, “Dışarıda Hiçbir Şey Var”, Türkçesi: Semra Ayanbaşı, Akaşa yayın,
İstanbul, 1992.
Stephen
R. Covey , “The 7 Habits of Highly Effective People-Restoring The Character
Ethic” , Pocket Books , Great Britain , 1999
Stephen
R. Covey , “Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı” , Türkçesi : Gönül Suveren – Osman
Deniztekin , Varlık Yayınları , İstanbul , 2002.
Stephen
R. Covey , “First Things First” , Simon and Schuster UK Ltd , Great Britain ,
1999.
Stephen
R. Covey , “Önemli İşlere Öncelik” , Türkçesi : Osman Deniztekin , Varlık
Yayınları , İstanbul , 2000.
Stephen
R. Covey , “Etkili Ailelerin 7 Alışkanlığı” , Türkçesi : Selim Yeniçeri , Beyaz
Yayınları , İstanbul , 1999.
Stephen
R. Covey, “8’inci Alışkanlık – Bütünlüğe Doğru”, Çevirenler : Sezer Soner ve
Çağlayan Erendağ, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 2005.
Sidney
Rosen, My Voice Will Go With You, Norton Company, New York, 1991.
Steve
Andreas ve Charles Faulkner , “NLP Başarının Yeni Teknolojisi” , Türkçesi :
Alican Azeri , Yayın Yönetmeni : Tamer Dövücü , Beyaz Yayınları , İstanbul ,
2001.
Sue
Knight , “Uygulamalarla NLP” , Çeviren : İpek Görkey Taffe , Editör : Turgay
Biçer , Sistem Yayıncılık , İstanbul , 2001.
Tad
James and Wyatt Woodsmall , “Time Line Therapy and The Basis of Personality”
Meta Publications , United States of America , 1988.
Tamer
Dövücü , “Türkiye’den NLP ve Sibernetik Uygulamaları” , Beyaz Yayınları ,
İstanbul , 1999.
Tanses
Gülsoy, “Reklam Terimleri ve Kavramları Sözlüğü”, Adam yayınları, İstanbul,
1999.
Thomas
Gordon, “P.E.T In Action-The Newest and Most Complete Guide To Parent
Effectiveness Training”, Bantam Book, USA, 1987.
Trudy
Heller, “Yönetimde Kadın Erkek”(“Women and Men as Leaders in Business,
Educational and Social Service Organizations”), Türkçesi: Işın Tuzcular, Altın
Kitaplar, İstanbul, 1997.
Turgay
Biçer , “Yaşamda ve Sporda Doruk Performans” , Sistem Yayıncılık ,
İstanbul,1997.
Ulaş
Bardakçı, “Başarının Olmayan Rotası”, Rota Yayınları, İstanbul, 1998.
Ullrich
Sollmann ve Roderich Heinze, “Vizyon Yönetimi-Önceden Düşünülmüş Başarı”,
Yayıma Hazırlayan: Veli Karaöz, Evrim yayınevi, İstanbul, 1995.
Ünsal
Oskay, “Çağdaş Fantazya”, Der Yayınları, İstanbul.
Yaprak
Özer, “Liderlik Yönetim Türkiye”, Hayat yayıncılık, İstanbul, 2001.
Walter
J. Wadsworth, “Liderlik”, Türkçesi: E. Sabri Yarmalı, Hayat Yayıncılık,
İstanbul, 1999.
Wendy
Grant, “Kontrol Sizde Mi-Hayatlarının Kontrolünü Ellerinde Tutmak İsteyenlerin
El Kitabı”, Çeviren: Dr. Hande Gürel, HYB Yayıncılık, Ankara, 1998.
William
W. Hewitt, “Yeni Başlayanlar İçin Hipnoz”, Çeviri : Pınar Savaş, Alfa,
İstanbul, 2003.
Z.
Beril Akıncı, “Kurum Kültürü ve Örgütsel İletişim”, İletişim Yayınları,
İstanbul, 1998.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)