Dikkat: Çocuğunuza Okul Korkusu Aşılıyor Olabilirsiniz!




          Özellikle beklentilerin çeliştiği durumlarda çocuklarda okul korkuları oluşabilir. Örneğin ebeveyn, evde şu ifadeleri kullanabiliyor: “Sınıfta çok arkadaşın olacak ve istediğin gibi oynayabileceksin.”  

Oysa çocuk okula geldiği  ilk gün okul müdürü “sınıfta ve koridorlarda  oyun oynamak yasaktır. kalabalık birbirinizi yaralayabilirsiniz, oynayanı görürsem kızarım.”şeklinde uyarılarda bulunmak zorunda kalıyor. Bu durumda çocuğun beklentileri ile karşılaşılan durum arasındaki farkın öğrenciyi nasıl etkileyeceğini düşünün. Öyleyse ebeveynlerin söyledikleri ile okulun kuralları çatışmamalıdır.

         Bu boyutta  ailenin atacağı ilk adım, sınıfta ve okul koridorlarında okudukları kuralları çocukla paylaşmak olacaktır. Okulun ve sınıfın kurallarını yazalım. Ebeveynler bu kurallarla çelişen ifadelerden uzak durmalılar. Aksi takdirde evde söylenenle okulda söylenen birbirini tutmayacak ve öğrencide ister istemez tutarsızlıklar ve disiplinsizlikler oluşacak, zararı gören çocuk olacaktır.Söz konusu durum, öğrencinin okul başarısını %20 civarında etkileyecektir. 

Öyleyse, okul ve sınıf kurallarını bilelim ve  biz de ebeveynler olarak bu kurallara uyarak, çelişki yaratmamış olalım. Bu kurallar yaklaşık elli okuldan aldığımız veriler sonucunda  oluşturduğumuz ortak kurallardır. Ancak aynı kuralları ilke edinen  sayısız okuldan bahsedebiliriz. Matbu olarak hazırlanmış kuralları okula asan bir çok okul bulunmaktadır. Bunun yanında okulda bulunan öğrenci ve veli işbirliği ile oluşturulan kurallar vardır. Araştırmalarda okul çalışanları, veliler ve öğrencilerle oluşturulan kurallara bağlılığın daha fazla olduğu görülmüştür. Bu kuralların amacı uygun olmayan davranışları sınırlandırmak ve düzenli bir okul ortamı oluşturmaktır.

        Öğrenciyi sınırlamak, onun yeteneklerini kırıp, özgür ortamı bozmak değildir. Özellikle öğrenci velisinin bu kuralları eleştirmekten  uzak durmaları gerekmektedir. Çünkü bu kurallar uzun bir süreç içerisinde oluşturulmuştur. Kurallara etki etmek isteyen velilerin öğretmenlerle görüşmesi, okul ve sınıf toplantılarında söz almaları faydalı olacaktır. 

Dolayısıyla bu toplantı sonuçları okul idaresine ulaştığında söylenenler dikkate alınacaktır. Sınıf kuralları direkt öğretmeni ilgilendirdiğinden konu o anda çözülecektir. Bunun yanında özellikle çok zararlı ve öğrenci gelişimine ters yönde etki eden, kuralları hiçe sayan  veliler bulunmaktadır. Örneğin “Bu da ne demekmiş, çocuk koridorda neden koşmasın!” , “Çocuk sabah kalkamıyorsa derse nasıl zamanında gelsin!” , “Okulun çevresini para verdiğimiz hizmetliler temizlesin, çocuk da çevreyi istediği gibi kullansın!” , “Okulda istediği gibi cep telefonu kullansın, sakız çiğnesin, ne var bunda!” vs. Daha bunun gibi onlarca kuralı hiçe sayan sözler çocuğun yanında söyleniyorsa, çocuğun bilgi - beceri kazanma ve sosyal olma hakkı elinden alınıyor demektir. 

Bu durum, çocuğun okula olan güvenini kırar ve çocuk, ebeveynle okulun çatıştığını düşünür. Oysa ki bütün kurallar çocuktan yanadır.

        Ebeveynlerin hiçe saydığı kurallarla ilgili görüş ve düşüncelerini toplantılarda dile getirmeli ve bu kuralların niçin konulduğunu anlamaları gerekir. Bu kurallar okul kültürünü oluşturan etkenlerdir. Bir kurumun varlığında okul kültürü önemlidir. Bu kültür ve iklimin oluşmasında yönetici, öğretmen, veliler, öğrenci  ve diğer personel rol oynar; güçlü okul kültürü bu personelin ortak değer, norm ve inançlar etrafında birleşmeleri ile oluşur.

Kaynak: Çocuk Eğit

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder