Ben bu konuya şöyle
bakıyor ve diyorum ki: “Toplumun yarısını kadınlar oluşturuyor,
diğer yarısını da erkekler...” Evet,
sonuçta anne karnında başlayan hayatımız, toplumu yetiştirme konusuna gelince,
yine kadınların varlığı ile bir anlam ve şekil kazanıyor. Sonuçta aile içinde
çocukların yetişmesinde annenin önemini ve gücünü kimse inkâr edemez. Bu nedenle,
toplumun tamamını da biz kadınlar yetiştiriyoruz. Kadının, yaradılış olarak
duygusal, fedakâr ve derleyici-toparlayıcı yanı nedeniyle, yuvanın oluşmasında
erkekten daha büyük bir etken olduğunu söyleyebiliriz.
Anne karnında yaşama
sürecine başlayan çocuk, otomatik olarak anne ile farklı bir duygusal bağ içine
giriyor. Anne olma özelliği nedeniyle, kadının çocuk üzerindeki etkisi daha fazla
oluyor. Bu yüzden kadının eğitimi büyük önem arz ediyor. Erkek ve kız
çocuklarını aynı vicdan kavramı ve inançlarla yetiştirmeliyiz ki, bugün
yaşadığımız, kadının ezilme-eziyet görme problemleri de ortadan kalksın. Yuvayı
dişi kuş yapar, sadece bir sözden ibaret değil. Gerçekten aile olma özelliğinin
temel yapıtaşı kadınlardır.
Neticede toplumu aileler
oluşturuyor. Ve bu aile yapısı nasılsa, toplum da ona göre şekilleniyor.
İnançlı, imanlı, vicdanlı, eğitimli ve görgülü çocuklar ve aileler olmalı ki toplumda
beklediğimiz güzelleşmeler olsun. Kanun yapıcılar istedikleri cezaları
uygulasınlar ama şayet bireylerin eğitimi ve vicdanı olmazsa o kanunlar hiçbir
işe yaramıyor. Sonuçta bugün etrafımızda gördüğümüz, duyduğumuz yüzlerce şiddet
ve kötü olay, sadece kanunlarla engellenemiyor. Aile içinde çocuğa verilen iman,
vicdan kavramları ve eğitimleri, bu çirkinliklerin önüne geçilmesinde en önemli
etkenlerden birisidir.
Şunu da söylüyorum:
Bir çocuk, en büyük üniversiteyi yedi yaşında, ailede bitirir.
İşte aile bu kadar
önemli… Yedi yaşına kadar, çocukların yetenekleri oluşur ve bunlar
alışkanlıkları haline gelir. Aile içinde anne ve babanın hareketlerini ve yaşam
tarzlarını çocuk modeller ve yedi yaşından sonra da uygulamaya başlar. Bu
yüzden ille de aile, illaki aile diyoruz…
Güzel bir toplum
istiyorsak, çocuklarımızı güzel yetiştirmek zorundayız. Yoksa büyüdüklerinde düzelmelerini beklemek kadar
büyük bir bencillik veya aptallık olamaz. Tabii ki düzelmeler olur ama bu
oran toplumun bütününü tatmin etmez.
Sevda Türküsev
dahibeyin.blogpot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder