NİĞDE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ’NDEN YRD. DOÇ. DR.
TAYFUN DOĞAN'a sorduk:
Mutluluk
sürecimizi nasıl planlayabiliriz, nasıl mutlu olabilir ve bunu koruyabiliriz?
Şimdi mutlulukla ilgili yapılan
araştırmalarda, çok mutlu ve çok mutsuz insanları karşılaştıran çalışmalar görüyoruz.
Bu bize mutlu insanların hangi özelliklere sahip oldukları ve nasıl mutlu
oldukları konusunda fikir veriyor. Tabii ki mutsuz insanların da nasıl mutsuz
oldukları konusunda fikir sahibi oluyoruz. Mutluluğun belirleyicilerinin ne
olduğu ile ilgili pek çok veri var elimizde. Mutluluk konusunda
araştırmalarıyla ünlü Rus kökenli Amerikalı Profesör Sonja Lyubomirsky,
mutluluğu etkileyen faktörleri sınıflandırmış ve mutluluğa olan katkı
oranlarını da belirlemiştir. Buna göre mutluluğu etkileyen faktörleri üç grupta
ele almıştır.
Bunlardan ilki “genetiktir”. Genetik, mutluluğun en
önemli belirleyicisidir. İkizler üzerinde yapılan kapsamlı çalışmalar,
genetiğin mutluluğu % 50 oranında etkilemekte olduğunu göstermektedir. İkinci
grupta ise “yaşam şartları” vardır.
Yaşam şartlarının kapsamında yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, ekonomik durum,
yaşanılan yer ve medeni durum gibi demografik değişkenler vardır. Yaşam
şartlarının mutluluğa toplam etkisi yaklaşık % 10 olarak bulunmuştur. Maalesef
insanların büyük çoğunluğu mutlu olabilmek için bu gruptaki durumlarını
değiştirmeye ya da iyileştirmeye çalışıyorlar.
Bu da onların mutluluklarında çok
büyük değişiklikleri meydana getirmiyor. Üçüncü ve bizim üzerinde en çok
denetim sahibi olduğumuz ve mutluluğu % 40 oranında etkileyen grup ise “amaçlı yaşam etkinlikleri” olarak
adlandırılmaktadır. Amaçlı yaşam etkinliklerinin kapsamında ise, iyimserlik
(olumlu düşünme), diğer insanlarla derin-doyurucu ve sağlıklı ilişkiler, yaşam
amaçları belirleme ve bunları gerçekleştirme, alturizm (iyilik yapma ve yardım
etme), egzersiz yapma ve daha çok hareket etme, affedicilik, öz-saygı, dini
inançların gereğini yerine getirme ve minnettarlık (şükretme) gibi faktörler
yer almaktadır.
Mutluluk açısından önemli bir
konu da genetikle bağlantılı olarak “denge
noktası”dır. Buna göre her bireyin mutluluk açısından bir denge noktası
vardır ve çok mutlu da olsa, yaşamında olumsuzluklar da olsa bir süre sonra
mutluluk düzeyi bu denge noktasına geri gelmektedir. Bundan dolayı mutluluğun
sürmesi için çabalamak gerekmektedir. Özellikle yukarıda bahsettiğimiz “amaçlı etkinlikleri” bir alışkanlık ve
karakter haline getirmek, mutluluğun devamı açısından elzemdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder