Hiç
düşündünüz mü; neden sadece bir ağzımız, ama iki de kulağımız var? Şems
Tebriz-i düşünmüş; bununla da kalmayıp, ‘çok düşünüp, az konuşmak gerek’,
diyerek konuya yorum getirmiş. ‘Çok konuşmak faydalı olsa, Allah bize iki ağız
ve sadece bir kulak verirdi’, diyerek aslında yapılması gerekeni de kısaca
özetlemiştir.
Şaka
bir yana, acaba etrafımızdaki insanları ve aslında bize neler anlatmak
istediklerini, hiç tam olarak dinlediğimizi düşünüyor muyuz? Ya da etkin
dinlemenin bize neler kazandıracağı hakkında bir görüşümüz var mı? Peki, onlar
konuşurken gerçekte neler demek istediklerini anlayabiliyor muyuz?
Dinlemek;
sadece söylenen sözlerin birebir akılda tutulması demek değildir. Konuşulanı
dinleme eylemi; aynı zamanda karşınızda bulunan insanın ne demek istediğini
anlayabilmek sanatıdır. Bunu hakkı ile yaptığınızı düşünüyorsanız güzel, ama azıcık
bir şüpheniz varsa dahi aşağıda yer alan ve ‘dinlemek’ konusunda size belki de
farklı bir bakış açısı getirecek, “5 Altın Kural”a dikkat etmenizi öneririm.
Kulağınız Duysun Ancak Aklınız
da Dinlesin:
Tüm
gerekleri yerine getirerek karşınızda bulunan insana onu dinlediğinizi ispat
etmeye çalışsanız bile, önemli olan aklınızın da onu dinlemesidir. Ezberiniz
iyi ise, beyninizin derin kıvrımlarında bunu tutabilmek kolaydır. Ancak;
anlamak, yorum getirmek ve arada size kurulabilecek tuzak sorulara mantıklı
cevaplar vererek duruma hakim olabilmek ancak, etkin dinleme yeteneğine sahip
olanların işidir.
Konuya Konu Karıştırmayın:
Etkin
dinleme bir yetenek olsa da, sonradan uğraşılarak kazanılabilecek bir
özelliktir. İnsanları dinlerken konuştuğunuz konuya bloke olmayı öğrenmek de ‘Etkin
Dinleme Sanatı’nın altın kurallardan biridir.
Konuşanın
hızını kesip aklınıza eseni söylediğiniz zaman, ne söylenilmek istenen
anlaşılır ne de araya karıştırdığınız diğer çerez konulara çözüm bulunur.
Zamanınızın
yönetimi size kalmış, ama onu boşa zaman harcamak tercihiniz değilse farklı
konulara girerek karşınızdakini yavaşlatmak ya da moralini bozmayıp devam
etmesini sağlamak en doğru ve güvenilir bir eylemdir.
Karşınızdaki Konuşurken
Onu Bölmeyin:
Önemli
bir konuyu dinlerken sağınıza solunuza selam vermek ya da gözünüzü televizyona
dikmek daha da olmadı bir arkadaşınıza telefon açmak gibi karşınızdaki insanı
bölüp ona kendisini gereksiz hissettirecek davranışlar yapmaktan kaçının.
Kimi
insanlar bir diğeri konuşurken karşısındakinin dikkatini çeşitli nedenlerle
dağıtır. Siz siz olun, anlamak istiyorsanız anlatanın da, kendinizin de
dikkatini dağıtmayın.
Konuşanın ve Sizin
Vücut Diline Dikkat:
Vücut
diliniz susmaz! Sizin konuşanı dinleyip dinlemediğinizi hınzır bir şekilde her
daim ele verecektir. Anlamaya çalışmak eyleminizin başarılı olabilmesi için, sizinle
konuşan insanın öncelikle ona önem verdiğinizi hissetmesi gerekir.
Aklınız
vücut dilinizle uyum içinde olmalı ki, dinlediğiniz insan da kendisini güvende
hissetsin.
Öte
yandan sizin de gözünüz konuşanın üzerinde olmalı ki, söylenenlerle ilgili
çelişkide kaldığınız zamanlarda onun vücut dili gerçeği deşifre etmenize
yardımcı olabilsin.
Kavgacı ve Sinirli
Davranışlardan Kaçının:
Dinlediğiniz
konu sizi sinirlendirecek bir şey olsa bile, bunu göstermekten kaçının. Aksi
halde Sinirlendiğinizi, etkilendiğinizi anlayan kişi konuşmaz, konuyu kapatmak
üzere bir kaçış yolu arar ya da daha kötüsü zayıf tarafınızı yakaladığını
anladığından sizi beklemediğiniz bir anda mat edebilir.
Unutmayın!..
Sadece gerçekten dinlediğiniz zamanlarda işinize yarayabilecek bir şeyleri
öğrenme imkanınız olacaktır. Öğrenilen her bilgi hayat yolunda bir adımın
kolaylıkla atılmasına yardım eder. Ancak gerçekten iyi bir dinleyiciyseniz,
dinlediklerinizden işinize yarayabilecek bir şeyler çıkarır, karşınızdakinin ya
da sizin önemli bir problemine çözüm getirebilirsiniz.
Aslına
bakarsanız hayat o denli kısa ve o denli karmaşıktır ki… Eğer kolay tarafından
yaşamak ve yorulmamayı tercih ediyorsanız, ne yapıyorsanız ona bloke olmaya
çalışın. Göreceksiniz işiniz azımsanmayacak derecede kolaylaşacaktır.
Sevgiyle
kalın.
Patricia
Muradi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder