19. Yüzyılın en tanınmış öğreticilerinden, denemecilerinden, filozoflarından
ve Transandantalizminin[1]
en önemli temsilcilerinden olan Ralph Waldo Emerson, 1803 yılında Amerika’da
doğdu. Çocukluğu Boston’da geçen
Emerson, henüz sekiz yaşındayken babasını kaybetti. Bundan sonra
yoksulluk ve güç şartlar altında hayatına devam eden Emerson’a , belki de
bundan sonraki hayatında sürekli etkisinde kalacağı Mary halası ile annesi
baktı. Güç koşullara rağmen öğrenimine Boston Latin Okulu'nda başlayan Emerson,
daha sonra Harvard Koleji'ne gitti. O
sıralarda günlük tutmaya başladı. Yazarlık yeteneği, öğrenciliği
sırasında yazdığı şiirlerle ortaya çıktı. Bir Protestan papazı olan babasının yolunda giderek, 1826 yılında Harvard
Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra papaz olarak göreve başladı.
1829 yılında Ellen Louisa Tucker ile
evlenen Emerson, aynı yıl Üniteryan Kilisesi’nin rahibi oldu. Ancak 18 ay sonra
eşinin tüberkülozdan ölmesi neticesinde
ağır bir bunalıma girdi. Çünkü bundan bir süre önce de ağabeyini aynı
hastalıktan kaybetmişti. Kendisi de üniversiteden mezun olduğu yıllarda aynı
hastalığa yakalanmış ama kısa bir süreliğine Güney
Carolina, Charleston’a ve St. Augustine’de daha ılık bir iklimli bölgede yaşayarak
hastalığın üstesinden gelmişti. Döndükten sonra, Massachusetts ve New
Hampshire’daki Üniteryen kiliselerinde vaaz vermeye başladı. Vaizliği sevmesine
rağmen papazlığının sorumluluğundan dolayı bu işten hiç zevk almadı. Çünkü o,
bir yere bağlı, bağımlı ve emir altında olmaktan çok, özgürce fikirlerini ve
bilgilerini açıklayıp anlatacağı, insanları irşâd edebileceği bir ortam
arıyordu. Böylelikle 1832’de rahipliği bıraktı.
1832-1833 yıllarında ilk İngiltere
yolculuğuna çıktı. Wordsworth, Landor, Coleridge John Stuart Mill ve Carlyle'ı
tanıdı. Sonradan bu kişiler kendisinin izleyicisi olacaktı. Bundan sonra
kendisini gezilere ve konferanslara veren Emerson, böylece ülkenin birçok
yerini yakından tanıma fırsatı buldu. 1835'de Concord Massachusetts'de bir ev
aldı ve ikinci eşi Lydia Jackson ile evlendi. Concord'da Nathaniel Hawthorne ve
Henry David Thoreau ile dost oldu. Eskiden verdiği vaazların yerini artık
konferansları aldı. Zamanla ünü ABD'yi aştı, Avrupa'ya kadar yayıldı.
1836'da ilk kitabı olan Doğa’yı (Nature) yayımlanan Emerson, bu
kitabında yaşama ilişkin temel düşüncelerini dile getirdi. Bir süre sonra ABD
kültürünü önemli bir ölçüde etkileyen “deneyüstücülük akımı”nın öncüsü oldu.
Emerson'a göre her insan iyi ve yaratıcı olma gizilgücüne sahipti. Herkes
kendini olabildiğince geliştirme sorumluluğu taşımalıydı. İnsanlar doğanın
güzelliğinin ve değerinin bilincine varmakla tanrısal esine kavuşabilirdi.
Emerson, Henry Thoreau, Bronson Alcott ve Margaret Fuller gibi birçok
yazarla sıkı ilişkisi olması hasebiyle “New England Rönesans”ındaki anahtar
figürlerden biri oldu. Hayatının geç dönemlerinde Concord’daki evi yüzlerce
öğrencinin kendisini ziyaret ettiği bir merkez haline geldi.
1841 ve 1844 yılları arasında yayımlanan “Denemeler” isimli iki ciltlik
eseri, onun dünya çapında tanınmasına vesile oldu. 1846’dan sonra Avrupa’da
konferanslar vermeye başlayan Emerson, insanlara seslenişini, konferanslarından
yaptığı konuşmalardan derleyerek, “Representative Men: Seven Lectures” (Örnek
İnsanlar: Yedi Konferans) adlı yapıtında topladı. Diğer eserleri arasında “The Conduct of Life” (Yaşama
Yöntemi) ve İngiliz toplumuna ilişkin gözlemlerini aktardığı “English Traits”
(İngiliz Karakterinin Özellikleri) sayılabilir. Poems (Şiirler) ve May-Day and
Other Pieces (Bir Mayıs) adlı şiir kitapları şair olarak ün kazanmasını
sağladı.
Concord’daki evinde yaptığı çalışmalarda tarih ve edebiyatın yanı sıra,
en son bilimsel yayınlardan yeni çevrilmiş Doğu dinlerinin kutsal metinlerine
kadar çeşitli dillerde yüzlerce cilt okuyan Emerson, Kant’ın idealist
felsefesinden de oldukça etkilenmişti, Ayrıca 1845’ten sonra, düşünceleri Hint
kutsal metinlerinin ve Fars şiirinin etkisinde kalmıştır.
1850’lerin başında, retoriği[2]
güçlü konferanslarından birinde, kölecilik karşıtı söylemleriyle dikkat çeken
Emerson, “İç Savaş” başladıktan sonra kölelerin kurtuluşu için de gayret
gösterdi. Kadınların eğitimde ve ekonomide haklarının kazanılmasını
destekledi. Üniversitelerde daha fazla özgürlük ve faaliyet alanı,
siyaset ve ticarette daha saf yöntemlerin kullanılmasını savundu.
Emerson ABD'li
yazarların Avrupa edebiyat geleneklerinin etkisinden kurtularak, özgün
üsluplarını geliştirmelerinde ısrarlı oldu
Ünlü Alman
Filozof Nietzsche
kendisini o kadar beğenmiştir ki, bu düşüncesini şöyle dile getirmiştir:
“ Kendimi Emerson'a o denli yakın
buluyorum ki, onu övmekten çekiniyorum. Çünkü kendimi övmüş gibi olmaktan
korkuyorum.”
Gezileri ve konferansları dışında
kalan zamanının çoğunu Massachusetts Concord kasabasındaki evinde geçirerek,
öğrencilerini irşâd etmeye devam eden Emerson 27 Nisan 1882'de öldü.
Ralph Waldo Emerson’dan bazı sözler :
·
Davranışlarından utanıp, sıkılma;
hayatın tümü bir denemedir.
·
Hepimiz, değişik derecelerde
kaynarız.
·
Erdemin tek ödülü gene erdemdir.
·
Anlaşılmak bir lükstür.
·
Yüksek bir amaca bağlanın.
·
Bir tek düşmanı olan, her yerde
onunla karşılaşır.
·
Kendinizden başka kimse size barış
getiremez.
·
Yaşam deneyler bütünüdür.Ne kadar
çok deney yaparsanız,sizin için o kadar iyi.
·
Ben alıntıları sevmem, bana senin
ne bildiğini söyle.
·
Arkadaşınızın evinize sık sık
gidin, çünkü kullanılmayan yolu çalılar bürür.
·
Akıllı bir insan özür dilemek
zorunda kalmaz.
·
İyi arkadaş, yanında yüksek sesle
konuşup düşünebileceğin insandır.
·
Önemli olan hayatınızın uzunluğu
değil, derinliğidir.
·
Zengin bir kalp yoksa servet
çirkin bir dilencidir.
·
Öfkeyle geçen her dakikanız,
mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir.
·
Güzel bir kadın, görenleri kibarca
çıldırtan bir resim gibidir.
·
Hepimiz, başkalarını kendi
yüreğimizde taşıdığımız biçimde görürüz.
·
Gördüklerim, görmediğimin varlığına
inanmaya beni mecbur ediyor.
·
Her eylemin atası düşüncedir.
·
Gerekeni yap ve güce sahip ol.
·
Hayatımızdaki gölgelerin çoğu
kendi güneşimizin önünde durmamızdan oluşur.
·
Hayatta rastladığım herkes, bir
bakımdan bana üstüdür. Bu yüzden kendisinden bir şeyler öğrenebilirim.
·
Her günü bitir ve onun doyumuna
ulaş. Yapabileceğini yaptın.
·
Kuşkusuz kimi gaflar ve
saçmalıklar da olmuştur; onları unut. Yarın yeni bir gündür; ona neşeli ve huzurlu
başla.
·
Hiçbir şey büyüklük kadar sade
değildir. Çünkü sade olmak biraz da büyük olmaktır.
·
Hayatta tek bir kişi bile, siz
yaşadığınız için rahat nefes alıyorsa, siz başarılı ve amacınıza ulaşmış bir
insansınız.
·
İyi tavırlar, fedakârlıklarla
ortaya çıkar.
·
Terbiyenin sırrı, çocuğa saygı ile
başlar.
·
Her kahraman sonunda sıkıcı
tiplere dönüşür.
·
Alkışı sessizce karşılayan, alkışı
hak etmiş demektir.
·
Uygarlığın gelişmesinde en büyük
görev, kadınların üstündedir.
·
Sağlıktan büyük zenginlik yoktur.
·
Birine göre adaletli olan şey,
diğerine göre haksızlıktır; birine göre güzel olan, diğerine göre çirkindir;
birine göre bilgelik olan, diğerine göre çılgınlıktır.
·
Bir tutsağın boynuna geçirdiğiniz
zincirin öteki ucu, kendi boynunuza takılıverir.
·
Eğitimin sırrı, çocuğa saygıyla
başlar.
·
Yapılırken heyecan duyulmayan
işler başarılamaz.
·
Aile, kralların bile giremediği
bir kaledir.
·
Halkı öyle bir eğitmeliyiz ki
gırtlağımıza sarılmasın.
·
İyi yapılmış bir işin ödülü, onu
yapmış olmaktır.
·
Yolunu kaybetmiş birine yön
sorulmaz.
·
Dikkatsizlik, pişmanlığın
başlangıcıdır.
[1] Deneyüstücülük.Ondokuzuncu yüzyıl başlarından itibaren Amerika
Birleşik Devletleri' nin New England bölgesinde edebiyat, din, kültür ve
felsefe alanında ortaya çıkan yeni fikirler toplamıdır. (Vikipedi)
[2] Retorik : Güzel söz söyleme,
hitabet sanatı. Söz sanatlarını inceleyen bilim dalı, belagat. (TDK)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder