Yaşamı Sanata Çevirmek İçin Sağlıklı Beslenin!

Yoğun şehir ve iş temposu, uzun süren çalışma saatleri, kimi zaman uykusuzluk ve bahar döneminde bahar yorgunluğu, tabi çok daha fazlası… Günün temposuna artık yetişemediğinizi düşünüyorsanız beslenmenizle ilgili hata yapıyor olabilirsiniz.
Sağlıklı beslenme, sağlıklı, uzun ve keyifli bir yaşamın altın anahtarı… Bu anahtar ile zinde ve mutlu günlerin kapısını açmanız ve her yeni güne enerjik başlamanız mümkün. Ayrıca modern yaşamın getirdiği sağlık sorunları olan obezite, kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı ve hipertansiyon gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltabilirsiniz. Boyunuza ve yaşınıza göre fazladan aldığınız her beş kilonun size zamanından önce bir doğum günü getirdiğini de unutmayın.
Sağlıklı beslenme, çoğunlukla uygulanması oldukça zor hatta çoğu zaman imkânsız ve pahalı bir uygulama olarak görülür. Sağlıklı beslenme, sanıldığı gibi sadece haşlanmış brokoli yemek veya gün boyunca aç kalarak fit kalmaya çalışmak demek değildir. Aksine keyif alarak bilinçli olarak beslenmektir.
Aşağıdaki tüyoları uygulayarak, beslenmenizi sağlıksız bir boyuttan çıkartarak sağlık ve enerji dolu bir hayata adım atabilir hatta sağlıklı beslenme sayesinde kariyer basamaklarını daha hızlı tırmanabilirsiniz.

Sağlıklı Beslenmenin Altın Tüyoları

Her güne su ile başlayın… Gece boyunca susuz kalan bedeninize özen gösterin ve uyandığınız gibi 1 bardak su için. Sanıldığının aksine sıcaklığı, limonlu, sirkeli olması önemli değil. Önemli olan, bir bardak suyu içerek sabah sizinle uyanan barsaklarınıza bir iyilik yapmak…

Uyandıktan sonra kahvaltı yapmayı unutmayın… Kahvaltı, güne iyi başlamanızın tek temel yoludur. Sadece kahvaltı yaparak, dikkat sürenizi 210 dakikaya kadar uzatmanız mümkün… Eğer evde kahvaltı yapmaya vakit bulamıyorsanız evden çıkmadan önce 1 bardak süt için veya 2 adet kepekli bisküvi tüketin… Ofise geldiğiniz gibi e-postalarınıza bakmadan önce kahvaltı edin. Kahvaltı olarak, börek veya poğaça tercih etmeyin. Simit ve az yağlı karper peynir veya kepekli tost iyi ofis kahvaltısı alternatifleridir.

Ara öğünle atıştırmak aynı kapıya çıkmaz… Ana öğünler arasında ara öğün tüketmek, kan şekerinizi dengede tutarak kendinizi zinde hissetmenizi sağlar ve bir sonraki öğünde hızlı ve çok yemenizi engeller. Yalnız ofiste farkında olmadan atıştırılan abur cuburlar ara öğün değildir. Şekersiz bitki çayı ile tüketilecek 1-2 kepekli bisküvi, 1 dilim ekmek ve 1 dilim peynir ya da 1 avuç kuruyemiş sağlıklı ara öğünlere örnek gösterilebilir.

Öğün atlamayın… İş yoğunluğu veya toplantılar bahaneniz olmasın, mutlaka öğle ve akşam yemeğini düzenli tüketin. Eğer yemek saatlerinde ofisten çıkma şansınız olmuyorsa; tavuklu/etli/peynirli salataların yanına tüketilecek 1-2 dilim tam buğday ekmeği ve 1 küçük kutu yoğurt ya da tavuklu veya ton balıklı kepekli bir sandviç ile tüketeceğiniz 1 bardak ayran öğünü kurtarmanıza yardımcı olabilir.

Çantanızda acil durum paketi olsun… Gün içerisinde ne zaman nerede olacağınız belli olmuyorsa veya bir anda karnınız acıkıyorsa, tatlı ve kalorili yiyeceklere istek duyma riskiniz artar. Bu nedenle çantanızda açlığınızı yatıştıracak damak zevkinize göre kepekli bisküvi, grisini, kuru kayısı, kutu süt, meyveli yoğurt gibi kolay taşınabilen yiyeceklere yer verin…

Sağlıklı Beslenmede Köşe Taşları

Az ve sık beslenmek; kan şekeri dengenizi korur ve karaciğerinizden salgılanacak kolesterol miktarını azaltır. Bu nedenle günde 4 saatten uzun süre aç kalmamaya çalışın.
30’lu yaşlardaysanız, kalp-damar sağlığınızı korumak için süt ve süt ürünlerini tam yağlı değil, yarım yağlı olarak tüketmeye başlayın. Ayrıca daha fazla kalsiyum alacaksınız.
Yağlı et çeşitlerinden ve et sulu yemeklerden uzak durun. Yağsız dana eti, derisiz tavuk ve hindi eti ve balıklar sağlıklı seçeneklerdir.
Tam buğday, çavdar veya yulaf ekmeği tercih edin. Ekmek yememek büyük bir hatadır. Öğünlerinizde en az 1 ince dilim ekmeğe yer vermelisiniz.
Sebzeler ve meyveler; sağlığımızın en büyük koruyucu melekleridir. Yeterli sebze ve meyve tüketimi; kansere yakalanma ve erken yaşlanma risklerini ortadan kaldırır ve barsak sağlığını korur. Günde 5–9 porsiyon sebze ve meyve tüketmeye çalışın. 1 adet meyveyi, 4 kaşık sebze yemeğini veya 1 küçük kâse salatayı birer porsiyon kabul edebilirsiniz.
Katı yağlardan mümkün olduğunca uzak durun ve sıvıyağlar arasında da denge sağlayın. Sanıldığının aksine sadece zeytinyağı kullanmak çok sağlıklı değildir. Yemeklerinizde ayçiçeği ve mısırözü yağı, salatalarınızda ise zeytinyağı tercih edebilirsiniz.
Beyaz şeker içeren besinler, kan şekeri düzeylerini olumsuz etkiler. Bu nedenle şeker tüketiminizi mümkün olduğunca azaltın. Gizli şeker içeren besinleri belirlemek için besin etiketlerini gözden geçirin.
Tatlılar arasında en sağlıklı olanların; sütlü ve meyveli tatlılar olduğunu unutmayın. Eğer kan şekeri sorununuz yoksa, haftada 1-2 kez sağlıklı tatlılardan tüketebilirsiniz.
Haftada 3 kez balık tüketmeye özen gösterin… Tükettiğiniz balığın vücudunuza faydalı olabilmesi için kızartma balık tüketmeyin. Son olarak, civa birikimine karşı önlem alabilmek için, balıkların derisini tamamen çıkartarak tüketin…

“Beslenme programınız parmak iziniz gibidir.”

Diyetisyen Gizem TUTAR
www.e-diyetisyen.com

Kaynak: www.gencgelisim.com