Gelişim Ağacı

Meyveli dondurmaya bayılıyordu. Parası yeter miydi, bilmiyordu ama denemekten ne çıkardı! Pastaneye girdi, masaya gelen bayan garsona bir kase meyveli dondurmanın ne kadar olduğunu sordu 10 yaşındaki küçük çocuk. “50 sent” diye yanıtladı bayan garson. Elini cebine soktu ve parasını saydı bizimki. “Peki, küçük bir külah alsam?”

Yan masada bekleyenler vardı, sabırsızdı bayan garson. Ters bir şekilde yanıtladı bu kez: “35 sent” Çocuk tekrar saydı elindeki parayı. Kararını verdi. “Meyveli olmasa da olur. Sade dondurma istiyorum.” dedi bu kez. Bayan garson dondurmayı getirdi, faturayı masaya koydu ve uzaklaştı. Çocuk keyifle yedi dondurmasını, kasaya parasını ödedi ve ayrıldı. Bayan garson masayı temizlemek için yaklaştığında gördüğü manzara karşısında donakaldı. Boş kasenin yanında garson kıza bahşiş olarak sade dondurmadan arttırdığı 15 sentini bırakmıştı çocuk.
Hikayedeki küçük çocuktan öğreneceğimiz ne çok şey var! Ve tüm çocuklardan… Karşısındakinin mutluluğu için yeri gelince meyveli dondurmasından vazgeçebilen, sade dondurmaya talim eden minik ve güçlü yüreklere ihtiyacımız var. Katı bir kalbi yumuşatmayı başarabilen ve bunu hiçbir karşılık beklemeden, içinden geldiği için, içinden geldiği gibi yapan kalpler arıyoruz.
Çocuk saflığında kalmak için büyümemek çare olabilir mi? Hayır. Biz hem büyümek, boy vermek, çiçek açmak istiyoruz; hem de taze bir fidan gibi eğilebilmek… Genç Gelişim bu istekleri paylaşanlarla devam ediyor yoluna… Kabuk tutmadan, sertleşmeden bir ağaç olmak, meyve vermek, gölge sunmak istiyor. Siz de meyvelerinizi, çiçeklerinizi ve gölgenizi paylaşacak birileri arıyorsanız doğru adreste, Genç Gelişim’desiniz…

Gelecek aya kadar ‘gelişim ağacı’nın gölgesinde serin tutun kalbinizi!

Kaynak: www.gencgelisim.com