Çocuk Yüreğinin Gözleri



Anne, okulun dağılma saatinin geldiğini fark etti, o sırada yağmur da yağacak gibiydi. Sekiz yaşındaki kızını almak için arabasını okula doğru sürdü. Okulun sokağına döndüğünde kendisini gören kızı kaldırımdan arabaya doğru koşmaya başladı. O sırada bir şimşek çaktı ve küçük kız durup yüzünü gökyüzüne çevirdi, gülümsedi, sonra annesinin arabasına koşmaya devam etti.

Başka bir şimşek çaktı ve küçük kız yine durdu, gökyüzüne doğru baktı, gülümsedi ve koşmaya devam etti. Böylece, aynı hareketleri birkaç defa yaptıktan sonra, nihayet annesinin arabasının park ettiği yere ulaştı.
Kızının tuhaf davranışından bir şey anlamayan anne sordu:
- Kızım, niçin sürekli olarak durdun ve gökyüzüne bakıp gülümsedin?
- Öyle yapmam gerekiyordu anneciğim, çünkü melekler fotoğrafımı çekiyorlardı.

Çoğumuzun sesinden ürktüğü, yağmurun habercisi olduğu için pek de haz etmediği şimşek, küçük bir kızın yüreğinde meleklerin fotoğraf makinesinin patlayan flaşları olarak karşılık bulabiliyor demek ki… Böylece, korkarak değil gülümseyerek bakılabiliyor bir şimşeğe. Aynı yürekte, bir çiçeğin dikenleri onu daha itinalı tutmak için minik işaretler değerinde belki de! Ya da bir fırtına, aslında rüzgarın sesini herkese duyurmak üzere söylediği içli bir şarkı…

Bazen dünyayı minik bir çocuğun kalbiyle dinlemek, görmek gerek. İncelenmeyi bekleyen raporlar, hazırlanması gereken projeler, biriken ödevler ya da ütülenecek gömlekler… Bir yetişkin gözüyle, hayatın gücünü tüketen, zamanı öldüren tüm bu işler; bir küçüğün gözüyle neler ifade ediyor acaba? Belki de çocukların dilinde her şeyin daha aydınlık, daha saf ve daha hilesiz ikinci bir ismi var. Bu isimleri hatırlamak için yeniden çocuk olamayız belki ama bir çocuk yüreğini bir süreliğine ödünç almak, dünyaya onunla bakmak çok da zor olmasa gerek…

Gelecek sayıya dek, düşlerinizi ve düşüncelerinizi bir çocuk yüreğine sığdırın…


Kaynak: www.gencgelisim.com