Çözüm Yanıbaşınızda, Gözlerinizi Dört Açın!

Eğer akbabayı, 2-3 metrekarelik üstü açık bir bölmeye koysanız, kuş yükselip kaçmak mümkün olduğu halde kendini içeri hapseder. Çünkü bir akbaba en az 5-6 metre boyunca koştuktan sonra uçuşa geçmeye alışmıştır.

Üstü açık olsa bile, koşmasının zorlaştığı daha dar bir alanda uçmak onun için imkansızdır. Bu durumda uçmak için herhangi bir girişimde bulunmaz bile. Ölene kadar bu mekana kendisini hapseder.

Gecelerin en atik ve çevik kuşu yarasa, düz bir yüzeyden uçuşa geçemez. Düz bir zemine koyduğunuzda, acı ve çaresizlik içinde eğimli bir araziye ulaşana dek ayaklarını sürümekten başka bir şey yapamaz. Engebeli ve eğimli bir yer bulduğu zaman da, şimşek hızıyla kendini havaya fırlatır.

Eğer bir yabanarısını bir su bardağının içine bırakırsanız, siz çıkarmadığınız taktirde ölene dek içerde kalır. Yükselip bardağın ağzından uçması mümkün olduğu halde bardağın dibe yakın kısmından çıkmaya çalışır. Bu çabası kendisini perişan hale getirene kadar sürer, gider.

Bazen biz de tıpkı bir akbaba, bir yarasa ya da bir yaban arısı gibi davranıyoruz. Problemlerimize, sıkıntılarımıza karşı zorlu savaşlar veriyoruz. Kendimizi yiyip bitiriyoruz, hatta kendi elimizle kendi sonumuzu hazırlıyoruz. Ancak çözüm az yukarıda ya da çok yakında oluyor çoğu defa. Başımızı kaldırsak, biraz çevremize baksak göreceğimiz kadar yakın…

Siz siz olun, uzaklara dalıp yanıbaşınızdaki çözümleri gözden kaçırmayın.

Kaynak: www.gencgelisim.com