. Kendi başarı
tanımınızı sadece siz yapabilirsiniz. Çoğu insan için başarı kriterleri
aynıdır; genelde iyi maddi gelir getiren bir kariyer, büyük bir ev, lüks bir
araba, birikmiş para vb.
Başarı
hakkındaki yapılan tanımlamalardan en yaygın ve en yanlış olanı da nitekim
aynıdır. Başarının parayla eş tutulmasıdır. Pek çok insan, para biriktirdiği
zaman kendilerinin başarılı olacaklarına inanır. Oysa zenginlik, kendiliğinden
mutluluk ya da başarı getirmez. Eğer başarıyı mutlulukla ölçüyorsak, o zaman da
mal varlığımız bizi mutlu etmeye yetmeyeceği için başarılı da kılamaz. Başarı
gerçekte bir yaklaşımdır. Kimisine göre "başarı" kişinin, yapmayı
kafasına koyduğu şeyleri yapabilmeyi ve gerçekten fark yaratan bazı şeyleri
yaratabileceğini kendine ve başkalarına kanıtlamasıdır. Bir yerde sahip olduklarımızın
değerini bilip, sahip olamadıklarımız için üzülmediğimiz zaman başarılı
sayılırız.
Eğer sizin de
hala bir başarı tarifiniz yoksa öncelikle bir tarif üzerinde düşünmekle işe
başlamalısınız. Eğer başarılı olmak
istemiyorsanız zaten böyle bir angarya ile uğraşmanızın bir anlamı yok. Boş
verin gitsin.
Başarı bazı
insanlar için her zaman ulaşılmazdır, ne yaparlarsa yapsınlar kendilerini
hiçbir zaman başarılı saymazlar. Ne kadar çok kazanırlarsa kazansınlar, ya da
ne kadar unvanları olursa olsun başarının kendileri için ne ifade ettiğini
bilmedikleri için başarının tadına varamazlar.
Günümüz
insanı, gelişmeye, değişmeye ve başarmaya, geçmişe oranla çok daha fazla ihtiyaç
duyuyor. Koşullar artık çok hızlı değişiyor. Değişime ayak uyduramayanlara
karşı acıması olmayan bilgi çağında yaşıyoruz. Bugün en kolay günü yaşıyoruz
her geçen gün biraz daha zor olacak. Mazeretlere sığınmanın, ağlamanın bir
faydası olmadığını da acı tecrübelerle yaşadık ve başarı yolunda kendimizi
yapayalnız bıraktık. Elbette başarıya kendi kendimize ulaşacağız. Ancak bu
yolda yürürken yanımızda olan herkes aslında başarımızda bir etken, bir
yardımcıdır.
Başarıya
ihtiyacımızın temel ihtiyaçlar seviyesine yükseldiği bu günlerde aslında
hepimiz başarılı olmak istiyoruz. Başarılı olduğumuzu düşünmediğimizde
depresyon krizleri hayatımızı sarıp sarmalıyor. Başarı bu nedenden dolayı
arkasından gelişim, gelişimin arkasından da değişim doğuyor. “Başarıya,
ihtiyacım var” diyebilirsiniz. Başarıyı
anlamak ve yaşamak bu noktada kişisel gelişimle daha kolaylaşıyor. Kişisel
gelişim yöntemleri her alanda olduğu gibi yaşadığımız gerçekliğin farkında
olmamıza yardımcı oluyor. Yaşadığımız her anın, her duygunun bize anlamını
kazandırıyor sanki. Kişisel gelişim yöntemleriyle elde ettiğimiz başarının
farkına varıyoruz. Bu yöntemlerden en etkilisi NLP’dir. Peki NLP nedir?
Nlp Bir Yöntemdir
Her davranışın
bir yapısı vardır. Bu yapıyı öğrenebilir, değiştirebilir ve modelleyebiliriz.
Algılarımızla da hangi davranışın yararlı ve etkili olduğunu anlayabiliriz. NLP
kendimizin ve başkalarının dünyayı nasıl algıladığını açıklar. Şu an dünyadaki
en gelişmiş yöntemdir.
Nlp Bir Davranış Biçimidir
Merak ve
macera duyguları tarafından biçimlendirilmiştir. Hayata, az rastlanan bir
öğrenme fırsatı olarak bakar. Öğrenmeyi etkin kılar. İnsanları etkileyen
iletişim biçimleri ve nelerin öğrenmeye değer olduğu konularında ustalaşmayı
amaçlar.
Nlp Bir Teknolojidir
NLP istenen
sonuçları gerçekleştirecek düşünceleri sistemleri ve teknikleri sunar. NLP
kişinin algılarını ve bilgilerini arzu edilen noktaya ulaşmak için organize
eder.
Nlp Bilimdir
Çünkü NLP’yi
oluşturan birçok çalışma, uzun süren araştırmalar sonucunda ortaya konulmuştur.
NLP Bir Sanattır
Mükemmeli
yakalamış, konusunda dahi insanların o sonuçlara nasıl vardığını modelleyen bir
ustalık işidir.
Beynimizi
etkin ve bilinçli bir biçimde kullanamıyoruz. Beyin, kapama düğmesi olmayan bir
makine gibi... İnsanların çoğu beyinlerinin esiridir. Sanki otobüsün sürücü
koltuğuna zincirle bağlanmışlardır ve direksiyon başkasındadır. Beynimize yön
vermezsek, ya kontrolden çıkmış bir halde bir yere çarpıp duracak ya da bizim
adımıza kontrolü başkaları ele geçirecektir.
NLP, başarıya
ulaşmamız için yapmak istediğimiz şeyleri nasıl yapacağımızı, nelere
ihtiyacımız olduğunu anlatır.
Nlp ile Başarının Anahtarları
Ne
istediğinizi bilmek,
Hemen harekete
geçmek,
Hedefe
yaklaşıp yaklaşmadığınızı anlayıp sonuçları değerlendirmek,
Hedefe ulaşıncaya
kadar davranışınızı değiştirebilmek yani peşinden gittiğiniz hedefler için
esnekliğe sahip olmak.
Spesifik
hedeflere sahip olmanın önemi ne kadar vurgulansa azdır. İnsanların genelde
bilinçli hedefleri yoktur ve yaşamda tesadüfi olarak oradan oraya
sürüklenirler. Nöro Linguistik Programlama bilinçli bir amaç ile yaşamanın
önemini vurgular. Hedeflere ulaşmak için belirli şekillerde davranmak ve
konuşmak gerekir.
Eğer yapılan
davranış işe yaramıyorsa, başka bir davranışta bulunmak önemlidir. İstenen
sonuç elde edilinceye kadar davranışı değiştirmeye devam edilmelidir. Davranış
değişikliği tesadüfen ortaya çıkmaz.
Aynı zamanda
hedefleriniz için harekete geçmek de önemlidir; çünkü kişi herhangi bir
girişimde bulunmadığı sürece hiçbir şey gerçekleşmez. Düşünsenize duş alırken
aklımıza bir sürü fikir gelir. Belki de o fikirler sizi milyarder yapacak
değerdedir; ama harekete geçmediğiniz için hiçbir anlamı yoktur. Duştan
çıktıktan sonra o fikirler için harekete geçmezsiniz. Kısacası, Nöro Linguistik
Programlama yaşamdan istenilenlerin elde edilmesi için düşünme, gözlem ve eylem
üzerine kuruludur.
Hedefi bilmek
çok önemlidir. İnsanların çoğu bilinçli hedeflere sahip değildir. Bazıları ise
ne istediklerini değil, sadece ne istemediklerini bilirler.
Yarın at
yarışlarına gittiğinizi ve bir ata 10 TL yatırdığınızı ve kazanmak için
gittiğinizi varsayalım.
Tahmin
yürütürsek siz yarıştaki en hızlı atı seçmeye çalışırsınız. Bu sadece bir
tahmin, atlardan (bu konuda hiçbir bilgiye de sahip olmadığımızı varsayalım)
anlayan birilerinden bilgi alır; kriterleri, yüzdeleri, önceki yarış
sonuçlarını, sonuçta elimize geçirdiğiniz her bilgi kırıntısını
değerlendirirsiniz. Aksi taktirde paranızı sokağa atmış olacaksınız. Ne olursa
olsun ufak bir olasılık bile olsa sokağa attığınız paranın bir getirisi
olmasını sağlamaya çalışırsınız. Ne dersiniz? Haksız mıyım?
Bu arada ne
yapmayacağınızı söyleyeyim.
Oradaki gişeye
gidip parmaklıkların arkasındaki adama gidip ben çok merhametli biriyim.
Bildiğiniz zavallı bir at var mı? Hiç kazanma şansı olmayan bir at. O atın
üzerine 10 TL yatıracağım. O ata para yatırıp atın moralini yüksek tutmak
istiyorum. Zavallı atın kendisini iyi hissetmesi için yardımcı olmak istiyorum.
Sadece ata, birisinin ona inandığını göstermek istiyorum demezsiniz. Size de
şaşırtıcı gelmiyor mu?
Burada bir at
yarışıyla ilgili bir öykü anlatıyoruz. Bu hikayeyi okuyan her insan hangi
şapşal, kaybedecek zavallı bir at üzerine para yatırabilir ki diye düşünür.
En yavaş ata
para yatırmak kadar saçma bir fikir olabilir mi? İnsanlar bunu hayatlarında hep
yapıyorlar. Hedeflerimize giderken hepimiz bunu yapıyoruz. Hep kazanmama
üzerine oynayarak… Hedefimiz için gereken bedeli ödediğimiz halde hala daha
acaba ya olmazsanın hesabını yapıyoruz hep.
Cemal KONDU
cemalkondu@hotmail.com
Kaynak. www.gencgelisim.com