NLP ve Beden Dili


  NLP, piyasada mevcut beden dili kitaplarında anlatılan, kültürlerin gelişiminde oluşmuş ortak iletişim hareketlerini ve sözlerini kabul eder. Her bireyin öznelliğinden hareketle; bireylerin önlerindeki boş alanı kendilerince kullandığı varsayımından yola çıkar. 


İletişimde asıl olan muhatabın hareketlerini, düşünce yapısını çözümlemek ve kişisel “bütünlük” içinde muhatap ile “uyum” sağlayarak iletişimi artırmaktır.

Bütünlük
            NLP literatüründe tutarlı olmak, kişinin bir iç bütünlük içerisinde davranması ve bunu korumasıdır. Yani kişinin özüyle sözüyle bir uyum içerisinde olması demektir. Günümüzde en çok aranan özelliklerinden birisi kişisel bütünlüğün korunması ve süreklilik göstermesidir.
            Liderlere, iyi iletişimcilere ve güven veren insanlara, konusunda ve mesleğinde uzman, fark yaratan insanlara dikkat edilirse bu mükemmelliklerinin altında kişisel bütünlüklerinin yattığını, iç ve dış dengelerini koruduklarını ve benzeşimli davranış bütünlüğü içerisinde oldukları görülür. Bütünlük ve benzeşimlikten yoksun bireylerin başarısından da pek bahsedilmez. Bahsedilse de dış başarıya endekslenen geçici durumlardır.  
            İnsanlarla iletişim kurarken, bir mesaj 3 kanal (söz, ses ve beden dili) vasıtası ile muhataba iletilir. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre bu üç iletişim kanalının muhatap üzerindeki etkisi:
            Söz                             %7 (burada içerikten bahsediliyor)
            Ses                              %38 (tonlama, vurgu, telaffuz)
            Beden dili                   %55 (mimikler, vücudun duruşu, bakışlar, mesafe, v.s.)’dir .
            Bu bilgiler ışığında bütünlük; muhataba verilmek istenen mesajın her üç iletişim kanalından da aynı şekilde verilmesidir. Kişi çok kızdığı, sinirlendiği bir anda bunu her üç iletişim kanalı ile muhatabına iletemediğinde muhatabının kafasında soru işaretleri oluşur. Ya da çok mutlu bir haber karşısında buz gibi duran ve donuk bir ses ile “çok sevindim” diyen biri ne kadar inandırıcı olabilir.
            Bütünlük muhatabı ikna etmenin ilk şartıdır, Mevlana’nın dediği gibi “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.”

Ahenk – Uyum
            NLP literatüründe uyum, mükemmel bir iletişim kurmak ve insanların güvenini kazanmak açısından önem taşımaktadır. Uyum mükemmel bir ilişkinin özünü oluşturur. Eğer herhangi bir ilişkide uyum yoksa o ilişki uyumsuz ve yanlış bir ilişkidir.
            Çoğu zaman insanlar “ortak hiçbir yanımız yok”, “paylaşacak hiçbir şey bulamıyoruz”, “farklı kişilikleriz”, “sanki iki yabancıyız” diyerek birçok yönden aynı olmalarına rağmen uyum içerisinde olamadıklarını ve sorunlar yaşadıklarını dile getirmektedirler.
            İyi bir ilişkiyi diğerlerinden ayıran nedir o halde? İnsanlar nasıl uyum içerisinde olurlar? Birbirini seven iki insan incelendiğinde çoğu zaman iki ayrı insanın sanki “bir”imiş gibi uyum içerisinde hareket ettikleri görülür. Vücutlarını kullanma biçimleri, ses tonları, duyguları ve davranışları hemen hemen aynı gibidir. Aralarında sanki hiçbir engel yokmuş gibi hareket etmektedirler ve sanki birbirlerini yansıtmaktadırlar .
            İnsanlarla anlaşma içinde olmamak ahenk getirmez. İnsanların dinleyebileceğinden daha hızlı bir tempo ile konuşmak ahenk getirmez. İnsanlar görsel imgeler tasarlarken onlara duygulardan bahsetmek ahenk getirmez. Ama kişi sesinin temposunu, başkaların nefes alış verişine göre ayarlarsa, onlarla birlikte gözlerini kırparsa, aynı şekilde başını sallarsa, aynı ritimle dans ederse ve olması gereken şeyleri söylerse aradığı ahengi yakalar .

Eşleşme (Aynalama)
            NLP literatüründe karışımızdaki insanın kişisel bütünlüğüne ve inançlarına saygı duyarak, vücut hareketlerini, ses tonunu ve kullandığı kelimeleri aynalamak, eşleşme olarak adlandırılır.
            Eşleşme karşımızdaki insanı kendi bütünlüğünde anlamak ve kişinin kendi değer ve yargılarını ona empoze etmemesidir. Karşıdaki insanın kişisel bütünlüğüne saygılı olmak ve onu anlamak, kişinin kendi değerlerini bir kenara bırakarak ve sürekli karşıdaki insanın gözüyle dünyayı görmek değildir. Sadece, dünyayı herkesin kendi inanç ve değerlerine göre algıladığını, herkesin kendi bütünlüğü içinde hareket ettiğini, kesin doğru ve yanlışı tamamen bilmediğimize göre karşıdaki insana koşulsuz saygı duyulmasının gerektiğini kabul etmektir.

            Eşleşme çoğunlukla farkında olmadan yapılır. Düğünlerde insanların neşelerine ortak olunur. Cenazelerinde daha ciddi ve üzgün olarak duygular ve üzüntüler karşıdakilere iletilir. Misafirlikte ayakkabılar çıkartılıp ev sahibi otur demeden oturulmaz.
            Eşleşme bütünlük sağlamaktır. Kişinin karşısındaki insanlarla köprü oluşturmaktır. Dolaysıyla iyi bir iletişimde uyum sağlamak için eşleşmek gerekir.
            Eşleşme iyi bir iletişimde, liderlikte, eğitimde ve her türlü kişiler arası ilişkilerde son derece önemli bir iletişim tekniğidir .
            Eşleşme, başkalarını kontrol etmek için bir hile değildir; o kişiyle “aynı  frekansa” girmek için gerekli olan davranışı ayarlamanın belirli bir yoludur .


Aşkım KAPIŞMAK

Kaynak: www.gencgelisim.com