KENDİNİ TANIYAN İNSAN BAŞARIYI YAKALAR


Başarıyı yakalamanızın ve elde ettiğiniz başarının üzerinizdeki etkilerini anlamanızın yolu, kendinizi tanımaktan geçer. Kendinizi tanımak için oluşturduğunuz değerler, başarıya ulaşmanızda sizin yolunuzu aydınlatacak bir araç olacaktır. 

Allah’ın yarattığı canlılar içinde insan, çeşitli potansiyel ve yeteneklerle donatıldı. Ancak bunun farkına varan kişi, bu yetenek ve potansiyeli başarıyı avlamak için kullanabilir.
Herhangi bir insan için başarının anlamı, zenginlik, para, mal, mülk gibi değerler anlamına gelebilir. Gerçek başarıya ulaşanlar ise, hayatın amacının farkına varmış, hayatını anlamlaştırmış, hayat felsefesini oluşturmuş insanlardır. Kişi, kendinin farkında olmalı ve bu farkındalıkla hareket etmelidir.
Kendini tanımaya çalışan insan, davranışlarının kendisine sağlayacağı avantaj ve dezavantajları değerlendirerek kontrol etmelidir. Bu değerlendirmeyi yapabilmek içinse kişisel gelişim düzeyinin arttırılması gereklidir. Kişi, kendinin ve engellerinin farkına vardığında, davranışları da kendine ve çevresine fayda sağlayıcı olur.
Kişiye her davranışı sonunda çevreden “Ne derler?”, “Konu komşu ne düşünür?”, “Anne-baba ne söyler?”, “İş arkadaşların güler; komik durma düşersin” şeklinde yaklaşıldığında, bu davranışlar kişinin önünde yükselen bir duvarı oluşturan tuğlalar şekline bürünür. Bir süre sonra kişi, kendi kişisel hapishanesine kapanır ve dışarı çıkamaz. Başarıdan uzak ve içsel değerlerinin farkında bile olmadan düşük moral ve motivasyonda bir hayat sürdürür.
Düşündüğünüz sürece var olduğunuzu zannedersiniz. Aslında var olduğunuz sürece düşünürsünüz. Düşüncelerinizi istediğiniz sonuca ulaştırmak için harekete geçerseniz var oluşunuzun gerçeklerine ulaşırsınız. Ulaştığınız bu gerçek ise sizi başarı konusunda bir adım daha ileriye taşır.
Hayatın kendisi bile başlı başına bir başarıdır. Bu başarı, tüm başarıların ilkidir. Hem dünyevi ve hem de uhrevi başarılara ulaşmak, içsel güçlerimizi fark edip, doğru kullanmakla mümkündür.
Şu an yaşadığınızdan daha iyi bir hayat her zaman mümkündür. Bu hayatı yaşamak için yapmanız gereken, daha iyi bir hayat için kendi içinize bakmaktır.
İleriye bakarken burnumuzu göremeyiz. Bu, gözümüzün oluşturduğu paradokstandır. Burnumuzu göremememiz, burnumuzun olmadığı anlamına gelmez. Burnumuzu görebilmek için aynaya ihtiyaç duyarız.
İnsana en yakın engel, aslında kendisidir. İnsanın kendisini net olarak görebilmesi için kişisel gelişimine yatırım yapması gerekir. Bu gelişim, kişinin kendisini tanıması için ayna olacaktır.
Tüm insanlar verimli birer tarla gibidir. Önemli olan, bu tarlaya uygun tohumu ekip uygun su miktarını ve gübrelemeyi doğru tespit edebilmektir. Tütün ekilebilecek bir tarlaya buğday ekerseniz, verim alamazsınız. Gübre, su ve güneş de size yardım edemeyecektir. Ekin ekmeden önce tarlanın toprak cinsini, iklim şartlarının çiftçiliğini iyi öğrenmelisiniz.
Kendinizi verimli hale getirmek için de kendinizi iyi tanımalı, gelişim hızınızı, ilerleme isteğinizi, hayattan ve kendinizden ne istediğinizi, bu isteklere ulaşmak için neler yapabileceğinizi iyi düşünmeli ve öğrenmelisiniz. Yani iyi bir çiftçi ve iyi bir bahçıvan, iyi bir avcı olmalısınız; çünkü toprak türlerinin birbirlerinden farklı özellikler göstermesi gibi insanlar da birbirlerinden farklı özellikler gösterirler. İyi bir çiftçi, iyi bir bahçıvansanız tarlanızdan herkesin elde edebileceğinden daha fazla verim alırsınız. Her insan kendi veriminden sorumludur.

Niyazi Fırat ERES 
niyazieres@hotmail.com,

Kaynak: www.gencgelisim.com