İnsan olarak doğmayı seçmediğimiz doğru.
Ya da en azından böyle bir seçimi hatırlamıyoruz. Fakat buradayız, nefes
alıyoruz ve bu yazıyı okuyoruz.
Milyarlarca canlı arasında kendini her
gün geliştirebilecek bir potansiyel ile doğan yegâne canlılarız. Diğer tüm
canlılar için hayat standart geçirilen bir yaşam formu sadece.
Bir karanfilin “Geçen yaz kırmızı açtım,
hadi bu yaz da beyaz açayım.” dediğini hiç duymadık. Ya da bir leylekten
“Afrika çok uzak kardeşim, bu kış eve doğalgaz bağlatacağım, bir yere
kıpırdamayacağım.” sözlerini işitmedik hiç. Bir ağacın beğenmediği yerini
değiştirmesine, bir timsahın çok güzel diye bir ceylanı yemediğine, Ay’ın “Her
gece her gece bıktım yahu, bugün vuracağım başımı yastığa, doğmayacağım.” diye
oflanıp puflandığına hiç şahit olmadık. Olmayacağız da.
Ama insanlar âleminde bunları
milyonlarca örnekle çoğaltabiliriz. İnsan olmanın ayrımına varmanın ilk şartı buradan
geçmek olsa gerek.
Sonrasında ise;
Bir bilinçliliğin,
Bir farkındalığın,
Bir keşfedişin,
Bir yenilenmenin,
Bir hayret etmenin hırkasına bürünmeli
insan.
Yaşadığı her günün kendisine kendisini
daha iyi yapma fırsatı sunduğu bilerek yaşamalı.
Çok inandığım bir sözdür, “Daha iyi,
iyinin düşmanıdır!” Oysaki bu söz bir tek, insanın kendini yenilemesinin,
keşfetmesinin, çoğaltmasının karşısında geçersizdir. İnsan her geçen gün
yenilenebilir, çoğalabilir ve keşfedebilir.
Yükte
Hafif, Pahada Kıymetli Bir Zenginlik
Akıl sahibi olmak aklı kullanmayı,
Kalp sahibi olmak kalbi kullanmayı,
İnsan olmak insanlığı yüceltmeyi
gerektirir.
Durmadan kendini bir adım öne süren akla
“dur” demeyelim. Onu takip etmek bizlere hiçbir şey kaybettirmez.
Aklın sorgulayan, eleştiren, merak eden kapılarını
sonuna kadar açalım.
Atalarımızdan duyduklarımız ile
yetinmeyelim.
Bize aktarılan bilgilerle
şekillendirmeyelim hayatımızı.
Coşkun bir nehrin eninde sonunda
varacağı yer denizidir.
Aklın denizi kalptir.
Dünyanın etrafından döndüğü iyilik,
şefkat, merhamet, adalet duygularını içimizde her daim çoğaltırsak beraberinde
bireysel gelişimin de günbegün arttığına şahit olacağız.
Gelişmek, yaşamak yakıtıyla çalışır. Her
tebessüm, her güzellik, her çaba, her okuma, her düşünme, her yenilenme
gelişmenin yakıt ikmalidir.
Sonsuz evrenin, sonsuz sevginin, sonsuz
iyiliğin ve sonsuz var olmanın büyüklüğüyle durmadan kendini geliştirmeye
çalışan insan her zaman, her şekilde, her evrende kazanan insandır.
İnsan olmak sorumluluk almaktır.
Gelişmeye, daha çok düşünmeye, daha çok
sorgulamaya, daha çok yenilenmeye karşı sorumluluk alarak büyür insan.
Eleştirel aklın peşinde nerden
geldiğimiz, ne için yaşadığımız, nereye gittiğimiz sorularına karşı üretmeye
çalışacağımız her cevap bizi daha çok ‘insan’laştıracaktır.
İnsan olmanın sorumluluğunu taşımaktan
korkmayalım. Zira yükte hafif, pahada nadirkıymette bir zenginliktir bu.
Nice güzel gelişimlere sevgili dostlar.
Adem
Özbay
ademozbaya@gmail.com
Kaynak: www.gencgelisim.com