1997 yılında hipnoz eğitimleri
almaya başladığımda benim de ilk ilgimi çeken konulardan biri geçmiş yaşamlara
yolculuk konusuydu.
Hipnozdan konu
açıldığında, insanların bir şekilde inanarak veya inanmayarak sadece merakını
gidermek için geçmiş yaşam deneyimlerini sorduğuna sıkça şahit oluyorum. Ve
kimisi de katılmak ve deneyimlemek istiyor.
Verdiğimiz
hipnoz eğitimlerinde olsun, yaptığımız özel geçmiş yaşantı deneyimlerinde olsun,
insanların birçok farklı zaman dilimlerinde birçok farklı yaşamlarda
bulunduklarına tanık oldum.
O insanlar ve
ben bu deneyimleri yaşadık ve geride bıraktık. Elbette onların dünyasında bu
deneyim çok özeldi.
Son birkaç ay
öncesine kadar bu deneyimleri kayıt altına almak aklıma gelmemişti. Ama artık geçmiş
yaşam deneyimi seansları yapıyor ve CD’ye kaydediyor ve kişilerin kendisine
veriyorum.
Böylece kendi
ellerinde, sevdiği insanlarla paylaşmak istediğinde, yaşadıkları deneyimin deliline
de sahip oluyorlar.
Bu şekilde
çalıştığımız ve kendisinden izin aldığımız bir bayanın deneyimini, isim
vermeden ve detaya girmeden sizlerle paylaşacağım. Seansın tümünü değil, ama
özellikle bir bölümünden kısaca bahsedeceğim.
29 yaşında bir
bayandı. Transa son derece yatkın ve hemen derin transa girebilen biriydi. Derin
transta ilk gittiği yerde bir erkekti, ayaklarında lastik bir çizme vardı.
Çevresinde ağaçların olduğu bir gölün başındaydı. Ve kendini göle girmek
zorunda hissediyordu; sanki çağrılıyormuş gibi düşünüyordu. Öleceğini bilen
birinin tavrı vardı onda. Çok karamsar ve hoş olmayan bir deneyimdi onun için.
Hemen oradan
çıktık ve başka bir deneyime gittik. Bu defa Letonya Civarlarında bir köyde 5-6
yaşlarında bir kız çocuğu idi. Annesi evin önündeki duvarı çamurla sıvıyordu.
Bize hayatını anlatı; ailesinden arkadaşlarından ve yaşantısından çok detaylı
söz etti. Sonra bulunduğu kimlikteki dilini konuşmasını istedik. Önce konuşmak
istemedi, bunu yapmanın doğru olmayacağını söyledi. Sonra ısrarlarımız
karşısında konuşma kararı aldı.
Deneğin
bilinci böyle bir tepki beklemediğinden ve transta olmasına rağmen, başka bir
dilde akıcı, kararlı bir konuşmanın kendi dudaklarından döküldüğünü duyunca çok
heyecanlandı ve panik içinde söylediklerini çevirdi. İlginç bir deneyimdi, bilmediği bir dilde söylediği o birkaç cümle gerçekten
de onu çok etkilemişti.
Konuştuğu dili
daha önce duymamıştı. “Böyle bir dil var mı?” ben de bilmiyorum.
Söylediklerinin gerçekten böyle bir dille söylenmiş anlamlı kelimeler olup,
olmadığını da henüz bilmiyoruz. Bu nedenle bu deneyimin konuşmalarını sitemizde
1 hafta içinde sizler için yayınlamış olacağız.
Eğer siteye girer sesi dinlerseniz ne kadar
etkileyici ve kararlı olduğunu siz de görecek ve fark edeceksiniz. Deneğin korkusunu
ve paniğini sesinden anlayabileceksiniz.
Eğer Letonya
civarlarında yaşayan ya da bu dili tasdik edecek tanıdıklarınız varsa, bizimle
iletişime girin lütfen. Konuşulan dilin ne olduğunu, var olup, olmadığını
öğrenmek istiyoruz. Bu tamamen bir hayal ürünü de olabilir. Henüz bilmiyoruz.
Fakat bunun
gibi hiç bilmediği dilleri konuşan birçok insanla çalışmalar yaptık.
Konuştukları dillerin gerçekliğini onaylattığımız birçok vaka yaşadık. Bu
çalışmalardan birin de, orta yaşlı bir bey İtalyanca konuşmuştu ve
seanslarımızı takip eden bir hafta boyunca, evde İtalyanca kanalları açtığını
ve sürekli değil ama, izlerken dalıp, gittiği anlarda ekrandakilerin sanki
Türkçe konuşuyormuş gibi söylediklerini anladığını dile getirmişti.
Bilmediğin bir dilin konuşulması, bilmediği
bir hayat hakkında çok ayrıntılı detaylara sahip olunması vb. birçok ince
ayrıntı; bizlere, hipnozun ve kendi zihnimizin gücünü ve sınırlarını her zaman
merak ettirtiyor. Bu konuda uzman bile olsak, biz de insan zihniyle ilgili her
gün yeni şeyler keşfediyoruz ve keşiflerimizle birlikte merakımız da,
sorularımız da aynı oranda artıyor.
Elbette bu
durumu açıklamaya çalışan birçok teori var. Reenkarnasyona inanların olaya
nasıl baktıklarını tahmin edebilirsiniz. Bilim de yapısı gereği bu konuda bazı
bilimsel teoriler ileri sürmekte. Örneğin, nasıl ki göz rengimiz, saç rengimiz
genler vasıtasıyla atalarımızdan bize aktarılıyorsa, atalarımızın bazı
hatıralarının da yine genler vasıtasıyla bize aktarıldığı teorisi, bunlardan
bir tanesi.
Site adresimiz
www.nlphipnoz.com. Bahsettiğim bayanın
konuştuğu dil eğer gerçekse, eski bir dil olacağını tahmin ediyorum. Bu nedenle
henüz bu dilin varlığı konusunda bizi bilgilendirecek birine ulaşamadık. Sitemizde
bu konudaki ses kaydını dinleyip, konuşulan dil hakkında bilgisi olan
okuyucularımızdan bizimle irtibata geçmesini bekliyoruz. Sizlerden gelen
dönüşlere göre, son durumu diğer yazılarımızda tüm okuyucularımıza da
aktaracağız.
Sevgiyle
kalın…
Bülent
ŞENYÜREK
( Sosyolog – NLP&HİPNOZ Trainer – MCC)
bsenyurek@yahoo.com
Kaynak: www.gencgelisim.com