Sen bir iş adamısın. Şirketinde çalıştırılmak üzere dört tane
makine mühendisine ihtiyacın var. Müracaat 100 kişi... Bu dört kişiyi nasıl
seçersin? İlk gelen dördünü mü alırsın? Yoksa özel bir testten mi geçirirsin?
Bundan 15 yıl
önce sadece 70 civarında üniversite vardı. Oysa geçenlerde okuduğum bir haberde
sadece İstanbul’da 50’ye yakın üniversitenin kurulması için çalışmalar
başlamış. Süper bir şey!
Anlatamadım
mı? Sadece İstanbul’da 50 üniversite dedim. Ayrıca her şehrin bir üniversitesi
var. Harika! Çok yakın bir zamanda her
lise bitiren, bir üniversiteye girebilecek. Hoş, açık öğretimi sayarsak bugün
de gidebiliyor ya… Ama formel anlamda üniversiteler, yakın bir zamanda sınava
giren bütün öğrencileri alacaklar. Sevindirici. Çok mutlu edici.
Aman ne
güzel! İstihdam (İşe yerleştirme) açığı ne olacak peki? O konuda bir gelişme
var mı? Maalesef yetersiz. Okulu bitiren
öğrencilerin hepsine dönük istihdam olanakları sağlanma zorunluluğu oldukça
önem taşıyor. Eldeki pirinç, pilav yapmaya yeterli değil. On binlerce mezun
vermiş ve mezunların büyük bir çoğunluğu işsiz olan bir çok bölüm var. Onlarca
isim sayarım. Ama kafaları karıştırmak istemem. Ne yapılmalı? Acilen iş piyasasının ihtiyacı olan bölümlere
ağırlık verilmeli.
Tercih yapacak
dostlara, “valla dikkat edin” derim. Çok ciddi bir hata ile boşta kalacağınız
bir bölümü tercih ederseniz, sonrasında iğne ile kuyu kazmaya başlarsınız,
haberiniz olsun. Araştırın ya! Nerelerde iş buluyorlar? Çalışma koşulları,
istihdam imkanları neler? Hepsini bulacağınız yüzlerce kaynak var. Hiç
bulamadınızsa, o bölümü bitirmiş bir mezun bulun sorun. Bitirdiğin bölümle
ilgili en iyilerinden birisi olmalısın. Yok başka çaresi dostum!
Sen bir iş
adamısın. Şirketinde çalıştırılmak üzere dört tane makine mühendisine ihtiyacın
var. Müracaat 100 kişi. Bu dört kişiyi nasıl seçersin? İlk gelen dördünü mü
alırsın? Yoksa özel bir testten mi geçirirsin?
Özel bir test
mi dedin? Bu testle ne yapacaksın? Anlamadım.. Yapılacak işe en iyi bileni mi
alacaksın? Demek ki sen bu işi biliyorsun. Anladığım kadarıyla kendini
geliştiren kişileri istiyorsun. Bu isteğin doğru. Kendini geliştiren 4 kişiyi seçmek istemen
doğru bir karar. Çünkü en iyilerle çalışmayı herkes ister.
Anlatmak
istediğim şey şu: Herkes üniversiteli olunca, üniversite bitirmenin önemi
azalacak. Eskiden lise mezunlarının sayısı çok azdı. Değerliydiler. Ama şimdi
öyle mi? Hiç beğenmediğin mesleği icra eden bile lise mezunu... Yarın da herkes
üniversite mezunu olacak. Bu kadar üniversite mezunu arasından sıyrılıp,
istediğin işi bulmak ancak kendini iyi yetiştirmenle alakalı olacak. Rahmetli
Barış Manço oğlu için “illâ da müzisyen olsun diye bir isteğim yok. O bir motor
ustası olsun. Ama en iyisi olsun. Doğukan Usta, vidayı sıktı mı, adam gibi
sıkar desinler” demişti. Tespit çok güzel. Hiç beğenmediğin mesleklerde bile ne
korkunç paraların kazanıldığını bilirsin.
En iyisi olursan,
korkunç paralar kazanırsın
Sayısı fazla mühendisliklerden birisi olan ziraat
mühendisliği için “boşta gezersin” demişlerdi. Hakikaten birçoğu da boşta
gezdi. Ama işini bilen bir çok ziraat mühendisi abim var. Bu ağabeylerim öyle korkunç
paralar kazanıyorlar ki, birçok kişinin aklı hayali almaz.
Yani oldun mu en iyisi olacaksın. Bir mimar olursun, herkes
projelerini çizdirmek için sıraya girer. Bir makine mühendisi olursun, bütün
şirketler seni transfer etmek için sıraya girer. Hepsi de olur... Sen sakın
üniversiteye gidemem diye düşünme artık. Üniversitenin tüm kapıları sana
açılıyor... Sen, en iyisi olma hedefiyle yürü! Olur mu?