Başarmak İçin Sadece Çalışmak Değil, Güdülenmek De Gerek


Güdülenme kavramı, Fransızca motive kelimesinden türemiştir. Eğitimle motivasyon arasındaki ilişki birbiriyle bağlantılı olup, paralel olarak yürüyebilmektedir. Eğitim için düzenli çalışma ihtiyacının yanında, hedefe ulaşmamız için istek de gereklidir.
Bu nedenle döngünün içindeyken, kişiyi faaliyete geçiren motivasyonun kaynaklarını iyi araştırmak gerekir.
Motivasyonun büyüyüp gelişmesinde ya da sonlandırılmasında öğrencinin kişiliği aktif bir rol oynar. Örneğin, akademik güdülenme sürecinde, çabalaması için çocuğunuzla neden sorumlu olmadığını tartışabilirsiniz. Bu konuyu ne kadar dile getirirseniz de, ne kadar tekrarlarsanız da çocuğunuz kişisel benliğinde sorumsuzluk duygusunu taşımaya devam edebilmektedir. Özellikle ergenlik çağındaki gençlerde benlik arayışının en üst düzeyde olduğunu düşünürsek, “neden çalışmıyor?” gibi soruları dile getirmektense, ona kendini iyi olduğunu hissettirecek “başarılısın, başarmıştın ve başaracaksın” sözlerini söylemek, çocuğun problemlerini daha kolaylıkla aşmasını sağlayabilir.
Motivasyon, yalnızca tek taraflı sağlanabilecek bir süreç değildir. Çok unsurlu olmasının yanı sıra, öğrencinin beklentilerini de karşılayabilmelidir.
Aşağıdaki soruların cevaplarını alabilen öğrenci, inanıyoruz ki kendisini motive edebilecektir:
1.      Eğitim ya da akademik süreç ne kadar sürecek?
2.      Söz hakkına sahip olabilecek miyim?
3.      Motivasyon sağlayan ödülüm ne olacak?
4.      Öğrenilen bilgileri yaşantıma uygulayabilecek miyim?
5.      Öğrendiklerimle başkalarına yardım edebilecek miyim?
6.      Arkadaşlarım ve ailem bana güvenebilecek mi?
7.      Öğrendiklerimle kendimi ifade edebiliyor muyum?
Yaş gruplarına göre de değişebilen motivasyon etkenleri, küçük yaş gruplarında “ödüllendirme” olarak değerlendirilebilir. Bu ödül, bir oyuncak bebek, uzaktan kumandalı araba ya da bir playstation olabilmektedir. Bu bağlamda çocuklara ve gençlere tavsiyeler vermek, incitici sözler söylemek, sürekli uyarmak ve müdahale etmektense çok daha profesyonelce davranıp, onlara “kendilerini keşfetme” ‘şansını tanımalıyız. Bunun için zor olandan, istenmeyenden başlamak ve zayıf yanlarını görmelerini sağlamaktan kaçınabiliriz. Spor, müzik, koleksiyonculuk gibi alanlarda benliklerini bulmalarında rehber olabiliriz. Ardından biraz ders, biraz da etkinlikle motivasyon süreçlerini pekiştirebiliriz. Yabancı dil eğitiminde ise, okulda yabancı dille yürütülen eğitsel kollara katılımını sağlayabiliriz. Böylelikle çocuklarımızın, kendilerini aşma sürecine girmelerine katkıda bulunabiliriz.
Kendini aşma sürecinin beraberinde getirdiği olumlu cümleler:
·         Bilgiyi kullanıyorum.
·         Pek çok konuda fikir yürütebiliyorum.
·         Arkadaşlarım ve ailem fikirlerimi önemsiyor.
·         Bildiklerim doğrultusunda yaşıyorum.
·         Yapılan her şeyin yeni bir sonuç doğurduğunu biliyorum.
·         Geleceğim için bugünden hazırlık yapıyorum.
·         Onaylanıyorum ve kabul görüyorum.
·         Özgün bir birey olabilirim.
·         Başkalarını etkileyebiliyorum.
·         Gizli yeteneklerimi keşfedebiliyorum.

Gülşah Altuntecim ÇAĞATAY
gulsahcagatay.fr@gmail.com

Kaynak: www.gencgelisim.com