Rodos adası, Kanuni Sultan Süleyman'ın, 1522 yılında güçlü
bir donanma göndererek Osmanlı topraklarına katmış olduğu stratejik ve siyasi
öneme sahip bir adadır.
Daha önce, Fatih Sultan Mehmet tarafından da kuşatılmış
olan adanın fethi, Kanuni’ye nasip olmuştur. Rodos’u almadan, Suriye ve Mısır’ı
idare etmenin imkânsız olduğunu düşünen Kanuni, Belgrat’ı fethettikten sonra
(1521), Rodos’a yönelmiştir. Rodos Kalesi beş ay kadar direndikten sonra teslim
olmuştur. Rodos’la beraber on iki ada ve Bodrum Kalesi de teslim olarak,
Osmanlı hâkimiyeti altına girmiştir. Fetih sonrası, adadaki Hospitalier
Şövalyeleri Malta’ya sığınmıştır. Bu fetih, Doğu Akdeniz’de Osmanlı
hâkimiyetinin sağladığı gibi, mücadelenin bundan böyle Orta ve Batı Akdeniz’e
intikal ettirilmesi fırsatına da zemin hazırlamıştır.
Rodos’un fethine birçok sebep vardır. Rodos’ta bulunan
şövalyeler, Osmanlı ticaret ve hac gemilerine saldırıyorlar aynı zamanda adada
bulunan Cem Sultan’ın oğlu Murat’ı da taht vârisi olarak ilan ediyorlardı.
Ayrıca kalelerinin sağlamlığına güvenmekte olan Rodos şövalyeleri, korsanlık
faaliyetlerine devamla, bir taraftan Müslümanların yollarını kesip gemilerini
alıyor, öbür taraftan da Osmanlı sahillerinde ardı arası kesilmeksizin bazı
fesatlıklarda bulunuyorlardı. Bundan başka, beş-altı bin civarında Müslüman’ı
esir alıp, adalarında onlara türlü işkenceler yaptıkları da biliniyordu. İşte
Kanuni, bu siyasi ve stratejik sebeplerden dolayı Rodos problemini halletmek
için fethi gerçekleştirmiştir.
Adem Suad
Dahi Beyin Blog