İnsan Sanatı


İmkânsız olanları Tanrıya bırakıp, mümkün olabilecek her şeyi, başarının sırlarını çözüp, uygulamalısınız. Unutmayın, özgüveniniz kendinize biçtiğiniz değerdir. O değer “Eğer doğru bakabiliyorsanız” aynaya bakıp gördüğünüz kişinin ta kendisidir.

Dikkat ediyorsanız “Aynaya doğru bakabiliyorsanız” dedim. Çünkü özgüvenden yoksun kişiler, dikkatlerini yoğunlaştıramayan, hüsrana uğrayanlardır. Bu tür insanların, bir anlamda, hayat şablonları yoktur. Plansızdırlar. Geçtiğimiz satırlarda anlatmaya çalıştığım doneleri, özlerinde ve beyinlerinde kurgulamayan insanlar, başarısızlığa meyillidirler. Tabii bu meyil onları disiplinsizliğe, beceriksizliğe, başladığını bitirememeye, mutsuzluğa, kıskançlığa, eleştiriye, tahammülsüzlüğe sevk edecektir. Oysa hayat oyuncuları, aynalara doğru bakmalıdır. Bakmalıdır ki belirtilen olumsuzlukları yaşamasın.
Özgüvensiz insanlar çalışmayı sevmezler. Kırılgandırlar. Sanki başarısızlığa koşullu gibidirler. Oysa hayat oyuncusu çalışmalı, çok çalışmalı, daha çok çalışmalı ve sonuçta olumsuzluk içeren her şeyin üstesinden gelmeyi becermelidir. Bunun için özgüvendeki cesaret önemlidir. “NE YAPABİLİYORSAN YA DA HAYAL EDEBİLİYORSAN BAŞLA” diye GOETHE boşa dememiş… Dostlarım cesaret dehanın kendisidir, gücüdür, büyüsüdür. Eğer böyle düşünüp düşlerseniz, başarı yoluna saptıktan sonra, beyin jimnastiğiniz artacak, ısınma başlamış olacaktır. Tüm insanların bildiği gibi, başlangıç bitirişin yarısıdır. Hele hele bunun içine bir de mükemmeliyet yerleştirirseniz. İşte o zaman İNSAN SANATI denilen yemeğin tadına doyum olmayacaktır.

Elbette tüm bu girişimleri, beyninizdeki kurgu planına göre yaparken, bu planın temel ilkelerinden biri de iyi niyetiniz olmalıdır. Ve bu iyi niyetinizi coşku ile doldurmalısınız. Tabii çevrenizde felaket tellallarının etkisini hemen hissedeceksiniz. Onun bulaşıcılığı sizi etkilememeli. Tam tersi, sizin iyi niyet ve coşkunuz, o tellalları ve onun gibi düşünenleri etkilemelidir. İşte kendinize güvenin bir ispat biçimi de bu olacaktır. Çünkü iyimser insanlar, engellerle uğraşırken başarılı olacaklarından emin olmakla birlikte, başarı adına alternatif eylemler üretebilirler. Bu üretimde (ki buna yaratıcılık da diyebilirsiniz) hayat oyuncuları, verileri olabildiğince iyimser değerlendirerek, başarı umudu varsa, asla bu umuttan vazgeçmezler. Buradan yola çıkarak şu sonuca varabiliriz: İnsanların zirveye nasıl tırmanacakları konusunda pek fazla fikirleri olmasa da, arzuları, mantıkları ve çabaları, genellikle onların zirveyi fethetmesini sağlar. Bu belki ilk denemelerde gerçekleşmeyebilir. Ama ne kadar çok denenirse, o kadar başarıya ulaşılacağı gerçeği unutulmamalıdır. BUNUN İÇİN DE ÇABA GEREKTİR ÇABA… Bu çaba ve çalışkanlığı gösteren özgüveni oluşmuş insanlardan, önemli başarılar beklemek kaçınılmazdır. Bu paragrafın son cümlesini şöyle bağlamak doğru olacaktır kanısındayım. İYİMSER TUTUMLA, KARARLI GERÇEKÇİLİĞİ BİRLEŞTİREBİLEN KİŞİ, KENDİ ÖZGÜVENİ İÇİNDE, BAŞARI YOLUNDAKİ ADIMLARINI SAĞLAM ATIYOR DEMEKTİR.


Kazım Eryüksel
Dahi Beyin Blog