Zaman Hırsızı: Telefon


Bugün cep telefonu olmayan öğrenci sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır. Okul, dershane, özel ders, özel rehberlik çalışmaları, hobiler ve kendini geliştirmek için diğer faaliyetler arasında aileler; “Acaba çocuğuma ne oldu? Şimdi orada ne yapıyor? Bir kaza mı geçirdi? Neden gecikti? Ne zaman gelecek?”  gibi endişelere kapılacaklarına çocuklarına bir cep telefonu almayı tercih ederek, bu sorundan kurtulurlar.


Gerçekten kurtuluş mudur bu acaba? Anne babalar korkularında elbette haklılar ve çocuklarının telefonun tuzağına düşme riski de telefonun alınmasıyla birlikte onun hayatına girer.

         Her gün defalarca çalan telefon öğrencilerin dikkatini dağıtıp onu başka alemlere götürür. Biraz önce ayrıldıkları arkadaşları ile tekrar konuşacak birçok şey bulabilirler. Olayın ekonomik boyutunu bir yana bıraksak (ki o da çok önemli) bile çok kıymetli zamanlarını bu işe harcarlar.

Hiç kimse isteyerek ve bilerek başarılı olma, sınavı kazanma şansını kendi elinden almak istemez. Eğer telefon görüşmelerinize engel olamıyorsanız önerilerimize kulak verin


Öğrenci Ne Yapmalı?


ü  Günün belli saatlerinde telefonunuzu açık tutun ve sadece bu saatlerde telefon etme, mesaj çekme işlemini yapın ve arkadaşlarınızın sizi bu saatler içinde aramasını sağlayın.

ü  Dışarıda olmadığınızda, dersin başına oturduğunuzda, acaba falanca arayacak mı? Acaba mesaj geldi mi? gibi endişeler taşımamak için telefonunuzu kapatın ve odanın dışında bir yerde bulundurun.

ü  “İşim var, çalışmam lazım” gibi kavramları telefonda arkadaşlarınıza söylemekten çekinmeyin, utanmayın. Başaramadığınızda onlar başarmış olacaklardır.

ü  Sizi sık sık arayan ve durumunuzu anlamayan arkadaşlarınıza tavrınızı takınıp, durumunuzu anlatıp, programınızı hatırlatıp veya onu telefon açma saatinde arayabileceğinizden söz edip öyle aramalısınız.


Müge Kasaroğlu
Dahi Beyin Blog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder